Uşak'ın Eşme İlçesi'nde kaybolan ancak dün akşam saatlerinde cesedi bulunan Umut Balık'ın bulunamamasının ardındaki gerçek belirlendi.
[
****](https://www.mynet.com/umut-bogularak-olmus-110100503610 )
[
****](https://www.mynet.com/umutun-cenazesi-ailesine-teslim-edildi-110100503618 )
[
****](https://www.mynet.com/umutun-cesedi-bulundu-110100503450)
Umut'un bulunduğu çukurun kayıp olayının anlaşılması üzerine tedbir amaçlı okulun bir temizlik görevlisi tarafından kapatıldığı ortaya çıktı.
Arama kurtarma ekiplerinin de, olay yerine geldiklerinde kapakların tümünün kapalı olması nedeniyle buraya düşmüş veya atılmış olabileceği ihtimalini zayıf olarak değerlendirip, çalışmalarını başka yönlere kaydırdığı anlaşıldı. Ancak dün bir temizlik görevlisinin Umut´un kaybolduğu gün içine düşen olabilir diye kapağı kendisinin kapattığını söylemesi üzerine foseptiğin kazılarak küçük Umut'un cesedine ulaşıldığı öğrenildi.
Eşme İlçesi'ndeki Yatılı İlköğretim Bölge Okulu'nun 3'üncü sınıfında okuyan 10 yaşındaki Umut Balık, 10 gün önce ortadan kaybolmuştu. Balık'ın okulda arkadaşıyla tartıştıktan sonra öğretmeni tarafından dayak yediği ileri sürülmüştü. Balık'ı bulmak için Uşak Valiliği önderliğinde harekete geçilirken, acı gerçek dün ortaya çıkmıştı. Hayvancılıkla uğraşan Ercan ile ev hanımı Hanım Balık'ın büyük çocukları olan Umut Balık'ın cansız bedeni, eğitim gördüğü okulun yüz metre ilerisinde kullanılmayan, lojmanın arka tarafında bulunan foseptik çukurunda bulunmuştu. Bu gelişmeyle, talihsiz çocuğun ailesinin, kaybolduğu günden beri üzerinde ısrarla durdukları, ``Oğlumuz okul dışında olamaz'' iddiasını da doğru çıkardı. Balık'ın cenazesi ise kesin ölüm nedeninin belirlenip otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na gönderilirken, bazı gerçeklerde gün yüzüne çıkmaya başladı.
ÖNLEM AMAÇLI SONRADAN KAPATILMIŞ
Olayla ilgili geniş çaplı soruşturmayı sürdüren ve gelişmeleri yakından takip eden Uşak Emniyet Müdürü Cafer Şahin, ``Minik Umut, 22 Mart günü kayboldu. Ertesi sabah okul yönetimi tarafından farkına varılmış. Bahçede arama yapılıyor ve bir temizlik görevlisi foseptik çukurunun üzerindeki 4 ayrı rögar kapağından birinin açık olduğunu farkedince önlem amaçlı kapatıyor. Kayıp olayı güvenlik güçlerine bildirilince arama kurtarma çalışmaları başlıyor. Kapakların tümünün kapalı olması nedeniyle arama kurtarma çalışmalarında buraya düşmüş veya atılmış olmasının ihtimali zayıf olarak değerlendirildi. Yine de aynalı aletlerle foseptik çukurunun içine bakılıyor ancak sonuca ulaşılamıyor. Dün ise temizlik görevlisinin kapağı kendisinin kayıp olayınhdan sonra tedbir amaçlı kapattığını söylemesi ve bize bu gerçeği geç bildirmesi nedeniyle ikinci kez çalışma yapılıyor. 17-18 kamyon mil çıkarıldıktan sonra çocuğun cesedine ulaşılıyor. Umut'un cansız bedeni ayaklarının üstünde balçığa saplanmış şekilde bulunuyor'' dedi.
ÖN MUAYENEDE KIRIK YOK
Emniyet Müdürü Şahin, temizlik görevlisinin geciken ifadesi nedeniyle soruşturmanın Cumhuriyet Savcısı tarafından yürütüldüğünü, yapılan harekette herhangi bir kasıtın da olmayabileceğini dile getirerek, ``Ön, harici muayenede henüz deforme olmadığı görüldü. Çizik, yara, bere olmadığı saptandı. Doktorun elle yaptığı kontrolde de kırıklara rastlanmadı. Ancak biz, cenazenin filmlerinin de çekilmesini istedik. Bunlar ilk bulgularımızdı. Gerçek, otopsiden sonra ortaya çıkacak'' diye konuştu. Şahin, henüz gözaltı olmadığını, otopsi sonucuna göre tekrar değerlendirme yapılacağını, açığa alınan öğretmenlerle de ilgili idari soruşturmanın devam ettiğini kaydetti. Bu arada, foseptiğin kendi tahliyesinin olmadığı, belediyenin vidanjörleri vasıtasıyla aralıklarla boşaltıldığı öğrenildi. Rögar kapaklarından birinin içindeki atık seviyesinin ölçülmesi ve kötü kokunun okula gelmemesi için açık tutulduğu belirtildi.
ANNENİN AĞLATAN FERYADI
Küçük Umut'un ailesi de otopsi sonucunu ve evlatlarının cenazesinin ilçeye geri getirilmesini merakla beklerken, ağıtlarıyla yürekleri dağladı. Sürekli evladının ardından gözyaşı döken anne Hanım Balık, ``Yaktılar bizi, yavrumu, kuzumu. Attılar kör kuyulara. Ben o topraklara bir daha basamam. Ben onu görmemeye dayanamam. Ben bu acılara nasıl dayanırım. Allahım böyle bir acı varmı? Bilseydim nu o okula göndermezdim'' diye ağıtlar yaktı.
Okulda ise, Bakanlık müfettişlerinin incelemesi ve polislerin delil araması sürdü. Polisler minik Umut´un kaybolmasının 10. gününde okul bahçesini yeniden karış karış tarayıp delil aradı. Soruşturmayı sürdüren savcı da olay yerine gelip rogar kapaklarını yeniden inceledi. Kapaklar görevlilere açtırırıp kapattırılarak, bunların açıklaması için ne kadar güç gerektiği de kontrol edildi. Öğrencilerden çoğunun aileleri tarafından alınıp evlerine götürüldüğü öğrenildi. Okul yönetimi ise olayla ilgili açıklama yapmadı.
DHA