Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, ilk ve ortaöğretim kurumlarında belirli kurallar olduğunu ve bu kuralların çiğnenmesi konusunda ısrarcı olmanın da hiçbir anlamı olmadığını söyledi. Konuyla ilgili olarak Türkiye genelinde yaygın bir çaba olmadığının altını çizen Üskül, 3-4 örneğin abartılmaması gerektiğini vurguladı.
Cumhuriyet'in kuruluşunun 87. yıl dönümü kutlama etkinlikleri kapsamında Mersin Valiliği'nce Cumhuriyet Meydanı'ndaki düzenlenen törene katılan Zafer Üskül, etkinlik sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhuriyet'in kolay kurulmadığını ve çok büyük fedakarlıklarla bugünlere gelindiğini belirten Üskül, kendisinin de bir İstiklal Savaşı gazisi torunu olduğunu hatırlattı.
"TÜRKİYE'DE YÖNETİM BİÇİMİ DEMOKRATİKLEŞTİRİLMELİ"
Üskül, burada topluma düşen görev ve sorumluluğunsa Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün emaneti olan Cumhuriyet'in daha demokratik bir biçimde, halkın her alanda sözünü dile getirip etkili olabildiği gibi yönetime katılabildiği bir demokratik yönetim halinde geliştirilmesi olduğunu savundu. Bir yandan yönetim biçimi demokratikleştirilip insan hakları ve özgürlüklerine değer verilirken, diğer yandan da halkın refah seviyesinin yükseltilmesi gerektiğini vurgulayan Üskül, bunun için çalışıp çaba sarf ettiklerini anlattı.
"ÇOCUKLARIMIZ TÜRKİYE'NİN HER YERİNDE OKULA GİDEBİLMELİ"
Son dönemlerde ilköğretim okullarında kız öğrencilerin derslere türbanla girmek istemesinin ve Van'da bir ilköğretim öğrencisinin derse türbanla girdiği yönündeki gelişmelerin kendisine hatırlatılması üzerine Üskül, "Biz çocuklarımızın Türkiye'nin her yerinde okula gidip eğitim-öğrenim görmesini isteriz. Bu hak, onların gelişiminin yanında eğitimlerinin de daha ileri seviyeye taşınabilmesi adına oldukça önemli. Bu hak, aynı zamanda da çocuklarımızın en temel haklarından birisi. Eğitim-öğrenim hakkı, eşit bir şekilde kullanılamıyorsa diğer hakların da yine eşit şekilde kullanılamayacağını bilmek lazım" dedi.
"KURALLARI ÇİĞNEME NOKTASINDA ISRARCI OLMANIN BİR ANLAMI YOK"
Eğitim kurumlarında özelikle de ilk ve ortaöğretimde uygulanan birtakım kurallar olduğunu, buna da herkesin uyması gerektiğinin altını çizen Üskül, söz konusu kuralların çiğnenmesi noktasında ısrar etmenin hiçbir anlamı olmadığını, bu konuda Türkiye genelinde çok yaygın bir çaba da olmadığını dile getirdi. Zafer Üskül, "Hepsini toplasanız 3-4 örnek. Bunları çok da abartmamak lazım. Mevzuatımızda bazı hükümler var. Tabii ki şiddete maruz kalmış ve üzerinde herhangi bir baskı ya da taciz söz konusuysa, haklarını kullanması engelleniyorsa devletin o çocuğu koruma altına alma gibi bir yetkisi var" diye konuştu.
"TÜRBAN KONUSUNDA BİZE YAPILAN HERHANGİ BİR BAŞVURU YOK"
Çocukların aileleriyle birlikte olmasından yana bir duruş sergilediklerine dikkat çeken Üskül, anne ve babalara da çocuklarını okutmaları çağrısında bulunarak, devletin bu konudaki çaba ve çalışmalarına da destek vermelerini istedi. Bugünün çocuklarının aynı zamanda da Türkiye'nin geleceği olduğunu ifade eden Üskül, 12 yaşındaki bir kız çocuğunun kendi özgür iradesiyle türban takıp derse girmek istemesini doğru bulup-bulmadığı yönündeki bir soruya da, "Ben bu konularda yorum yapmak istemiyorum.
Söyleyeceğim şu, burada kamunun yapacağı nedir? Kurmuş olduğu düzeni sürdürmektir. Kurallar var, kuralları uygulamaktan başka yapacak bir şey de yok. Bu konuda komisyon olarak bize yapılmış herhangi bir başvuru yok. Eğer başvuru olursa yasalar çerçevesinde gerekli değerlendirmeleri yaparız. Ne yapacağımıza da o zaman karar veririz. Bakın burada bugün Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında ilk ve ortaöğretim okulu öğrencilerimizi pırıl pırıl gördük. Ne kadar güzel değil mi? Hep böyle olsun" yanıtını verdi.