HABER

'Uyum Protokolü' pazarlığı

ANKARA (İHA) - Avrupa Birliği'nin (AB), 17 Aralık'ta yapılacak olan Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sonunda yayınlanacak bildirgede 'uyum protokolünden duyulan memnuniyet' ifadesini kullanmaya hazırlanması, Ankara tarafından titizlikle ele alınıyor. Türkiye, Ankara Anlaşması'nı tüm AB'ye üye ülkeleri kapsayacak hale getirecek olan bu protokolü hem müzakere edip hem de Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ni tanımayacak bir formül arayışı içinde çalışmalarını sürdürüyor.

Zirve günü yaklaştıkça Ankara ve Brüksel arasında kartlar bir bir açılıyor. Önce, sonuç bildirgesine yönelik taslaklarla uğraşan Türkiye, şimdi de AB'nin 'uyum protokolü' baskısıyla karşı karşıya. Uyum protokolünün imzalanması durumunda Ankara Anlaşması ve Gümrük Birliği Anlaşması'nın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni de kapsayabileceği ihtimalini göz önüne alan Ankara, konuyu titizlikle ele alıyor. 2003 Atina Katılım Anlaşması'nın 6. maddesine göre yeni üyelerin, daha önce AB ile yaptığı anlaşmaları diğer üye ülkeleri kapsayacak hale getirmesi gerekiyor. Bu konudaki müzakereler Avrupa Komisyonu'nca yürütülürken onay merci de Avrupa Konseyi olarak gösteriliyor.

'Uyum Protokolü' adı verilen bu anlaşma AB'nin temel kuralları arasında yer alıyor. Bu çerçevede bu yılın Haziran ayında gerçekleşen AB Zirvesi sonunda Konsey,

Türkiye'nin de böyle bir protokolü müzakere ederek sonuçlandırma çağrısı yapmıştı. Uyum Protokolü ile ilgili müzakerelere başlanırsa Türkiye'nin AB ile yaptığı Ankara Anlaşması ve Gümrük Birliği Anlaşması 25 ülkeyi kapsayacak hale gelecek. Ancak 1 Mayıs 2004 tarihinden itibaren Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin 'Kıbrıs Cumhuriyeti' adı altında AB'ye üye olması ve Türkiye'nin bunu tanımaması önemli bir sorun haline geliyor.

Diğer yandan Birliğin, 17 Aralık Zirvesi'nin sonuç bildirgesinde 'Türkiye'nin uyum protokolünden duyulan memnuniyet' ifadesinin yer alacak olması Ankara'yı harekete geçirdi. Türkiye, 1 Mayıs 2004 tarihinde Rum Yönetimi'nin AB'ye üyeliğinin ardından 1 Ekim 2004 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile Gümrük Birliği Anlaşması'nın coğrafyasının genişletilmesini karara bağlamış, daha sonra da Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ni tanımayacağını, coğrafi genişletmenin idari bir tasarruftan başka bir anlama gelmediğini açıklamıştı. Aynı mesaj, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat ve KKTC Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş ile yapılan zirvenin ardından da aynı şekilde ifade edilmişti.

BM Genel Sekreteri ise, iyi niyet misyonu kapsamında Türkiye'nin tanımayı "nihai ve kapsamlı bir çözüme ulaşıldığında" gerçekleştirebileceğini belirtmişti. Ankara, müzakere tarihi verildikten ve Türkiye'nin istediği şartlar yerine getirildikten sonra Uyum Protokolü'nün müzakere edilmesi halinde Rum Kesimi'nin Türkiye tarafından tanıma anlamına gelmeyeceği bir formül arayışı içinde.

En Çok Aranan Haberler