Gevaş ilçesinin Altınsaç Mahallesi'nde, 27 Haziran günü saat 22.00 sıralarında, kendi tekneleriyle Van Gölü’ne açılan kuzenler Sedat ve Medeni Akbaş için kayıp ihbarı yapıldı. Alabora olan teknede yüzerek kurtulan Medeni Akbaş, 28 Haziran günü saat 23.00 sıralarında Tuşba ilçesi Çitören Mahallesi yakınlarında bulunarak, jandarmaya götürüldü. Medeni Akbaş’ın verdiği bilgiler doğrultusunda Sedat Akbaş ile kaçak göçmenlerin bulunduğu teknenin battığı bölgede arama çalışması başlatıldı. Yapılan çalışmalar kapsamında 11 gün sonra batan teknenin yeri Çarpanak Adası'na 1 kilometre uzaklıktaki, gölün 107 metre derinliğinde tespit edildi.
Teknenin yerinin belirlenmesinin ardından çalışmaların yoğunlaştığı Çarpanak Adası açıklarında Sahil Güvenlik, Sualtı Arama Kurtarma (SAK), Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ve Jandarma iç güvenlik timlerinin yaptığı aramalarda şu ana kadar 61 kişinin cansız bedenine ulaşılırken, Afganistan ve Pakistan'da yaşayan 17 ailenin yardım istemesi üzerine de Van Barosu çalışma başlattı.
Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu'ndan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Mahmut Kaçan'ın yaptığı çalışmalar sonucu gönderilen fotoğraflardan 4 kişinin kimliklerini tespit edilirken, bugün de baro tarafından konuyla ilgili geniş kapsamlı rapor açıklandı.
Rapor için Van Barosu'nda basın toplantısı düzenlendi. Van Baro Başkanı Avukat Zülküf Uçar'ın da katıldığı basın toplantısında konuyla ilgili değerlendirmeyi, Göç ve İltica Komisyonu'ndan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Mahmut Kaçan yaptı. Kaçan, Titiz bir çalışma yaptıklarını belirterek, "Bugün itibariyle baromuz göç iltica komisyonunun hazırladığı araştırma inceleme raporunun basın ve kamuoyu ile paylaştık. Özellikle raporumuzun bir parçası olarak elde ettiğimiz göçmen ve sığınmacıların çok kısa bir süre önce çektikleri görüntüleri basınla paylaştık. Bu görüntüler olayda hayatını kaybeden sığınmacının olaydan kısa bir süre önce ailesine WhatsApp üzerinden gönderdiği ve ailenin çocuğunun kimlik tespitinin yapılması amacıyla bize gönderdiği görüntüler" dedi.
OLAY KAZA DEĞİL, KASTİ ADAM ÖLDÜRME SUÇUDUR
Avukat Kaçan, tekne faciası öncesi göçmen ve sığınmacıların tekneye bindirilmeden yaklaşık iki üç saat önce aralarında bilinmeyen bir nedenden dolayı kavga çıktığını da anlatarak, "Burada bir grubun tekneye son anda binmekten vazgeçtiğini ve bu grubun da bir noktada jandarma tarafından yakalandığı yönünde bir iddia da bize ulaştı. Bu iddiayı araştırıyoruz. Henüz doğrulamış değiliz. Ancak o kavga anına ilişkin görüntülere ulaştık. Edindiğimiz izlenim bunun bir kaza olmadığı. Olası kasti adam öldürme suçu olduğudur. Çünkü özellikle bu olaydan 6 ay önce Adilcevaz'da meydana gelen olayın faillerinin soyadlarının bile aynı olduğudur. Akraba oldukları ve aralarında organize bir ilişki olduğunu tespit ettik. Dolayısıyla bu soruşturmanın bu temelde yürütülmesi gerekiyor. Bu sırdan bir göçmen kazası değildir. Şu ana kadar bulunan cenaze sayısı 61'dir. Ancak bu sayıdan daha fazla olabileceğini düşünüyoruz elde ettiğimiz bilgilerden. Görüntülerden açıkça görüleceği üzere hiçbir koruyucu önlem alınmamıştır. Teknenin özellikle alt kısmında kapalı bir vaziyette oldukça çok fazla insanın sıkışık bir şekilde yolculuk etmeye zorlandıklarını görmek mümkün. Görüntülerden açıkça görüldüğü üzere hiçbir sığınmacı ve göçmen üzerinde can yeleği bulunmamaktadır. Şu ana kadar çıkarılan hiçbir cenazede koruyucu bir malzeme bulunmadı. Olayda tutuklanan şüphelinin ilk alınan beyanlarında teknede 70-80 kişinin bulunduğu yönündeydi. Ancak bunun gece vakti tekneye yükleme yaptıkları gözetildiğinde bu sayının daha fazla olduğunu tahmin ediyoruz." diye konuştu.
Van Barosu, rapor sonrası tekneden çekilen ve bir aileye gönderilen görüntüleri de basın mensuplarıyla paylaştı. Görüntülerde, tekne içinde olan kaçak göçmenlerin birçoğunun ayakta durduğu, aralarında kadınların da bulunduğu görülürken, hiç birinde can yeleği ve her hangi bir koruyucunu da bulunmadığı görülüyor.
(DHA)