ANKARA (İHA) - Türk-İş Başkanı Salih Kılıç, ilaç alımlarında yaşanan yolsuzluklarla bir kere daha gündeme SSK'nın yanlış siyasi müdahaleler, kötü yönetimler ve olumsuz ekonomik gelişmelerin etkilemesi sonucu bugün içinden çıkalamaz bir hale getirildiğini söyledi.
Türk-İş Başkanı Salih Kılıç Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan Sosyal Güvenlik Sistemi ve Reform Taslağı konusunda akademisyenlerle bir toplantı yaptı. Toplantıda konuşan Kılıç, sosyal güvenlik sisteminin her geçen gün büyüdüğünü ve SSK'nın geleceğinin kamuoyunda tartışıldığını belirterek, işbaşına gelen her hükümetin sosyal güvenlik sistemini reform etmek için kendince çalışmalar yaptığını, bunun da olumsuzluklar yumağı artırdığını kaydetti. SSK'daki sorunların çözümü için dayatılan her modelin IMF ve Dünya Bankası'nın istekleri doğrultusunda hazılandığı öne süren Kılıç, şunları söyledi:
"Sosyal güvenlik sistemi IMF politikalarına terkedilemez. Bugün de yine bu kuruluşların talepleri doğrultusunda sosyal güvenlik sisteminin tek çatı altında toplanması tek çözüm yolu olarak dayıtılıyor. Bugüne kadar dayatılan bu sözde çözüm önerileri amaçlanan sonuçları gerçekleştirmekten uzak kalmıştır. Bu uygulamalar sonucunda sosyal güvenlik kurumlarının sorunları artarken, sundukları hizmetlerin kalitesi de düşmüştür. Özünde aynı anlaşışı içeren bir sosyal güvenlik reformu gündemdedir. Çözüm önerisi de tek çatı dayatmasıdır."
Kılıç, hazırlanan Soysal Güvenlik Sisteminde Reform Taslak metninin temel amaç olarak kurumları tek çatı altında toplamayı hedeflese de bu girişimlerin sosyal sigorta haklarını kısmı ve elde etme şartlarını ağırlaştırma esasına dayandırıldığını ileri sürdü. "Sağlık hizmetlerinin satın alınması hedefleniyor ve bu hizmetler piyasalaştırılıyor" diyen Kılıç, sigortalıların pirim yükünün artırıldığını söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın reform olarak kamuoyuna açıkladığı düzenlemelerin sosyal güvenlik sistemindeki sorunları çözmekten uzak olduğunu savunan Salih Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sorunların çözümü var olan hakları geriye götürerek sağlamaya çalışmak, sosyal devlet anlayışı ile bağdaşamaz. Sigortalıların mağdur edildiği gerekçelerine sığınarak sağlık hizmetlerini piyasalaştırıp, tümü ile özelleştirilmesine yol açacak düzenlemeleri hayata geçirme isteği ise son derece tehlikelidir. Sadece yeterli gelir düzeyine sahip olanların yararlanabileceği böyle bir yapı asla kabul edilemez, sosyal devlet ilkesi ile bağdaşamaz. Sağlık artık pahalı bir hizmettir. Nüfusun yüzde 60'ı bu hizmetleri satın alma konusunda endişelidir, gelecekten kaygı duymaktadır. Türk-İş, sigortalıların mevcut sosyal sigorta haklarını koruyan, norm ve standart birliği sağlayan, sağlık sisteminin özelleştirilmesine asla imkan vermeyen, sosyal devlet ilkesi ile bağdaşmayan, siyasi müdahalelere kapalı özerk yapı içinde etkin hizmet sunan, yeni yükler getirmeyen, güçlü bir sistemin oluşturulmasını istemektedir".
SSK'nın etkin sağlık hizmeti üretmesinin biliçli olarak engellendiğini, üretme yerine hizmeti satın almasının dayatıldığını ileri süren Kılıç, 2003 yılında sağlık yatırım harcamasına ayrılan payın 50 trilyon lira, dışardan satın alınan sağlık hizmetlerine ödenen miktarın ise 1 katrilyon 600 trilyon liraya ulaştığını belirtti. Kılıç, SSK üzerinde yaratılmak istenen bu havanın asıl amacının, kurumun sağlık hizmetlerinden elini çekmesi olduğunu vurgulayarak, "İlaçların piyasa eczanelerinde verilmesi istenmektedir. Amaç kurumun ilaç tekelleri tarafından sömürülmesinin önünü açmaktır. SSK böylece her türlü sömürüye açık bir koruma getirilmek isteniyor" şeklinde konuştu.