2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda birbirinden güzel maçlara imza atan ve oynadığı futbol ile turnuvaya damgasını vuran A Millilerimiz, yarı final karşılaşmasında Avrupa'nın zorlu ekiplerinden Almanya'ya uzatma dakikalarının sonunda yediği golle 3-2 mağlup olarak turnuvaya veda etti.
Köşe yazarları, A Millilerin mağlup olduğu bu karşılaşmayı işte bu satırlar ile analiz etti:
Ercan SAATÇİ - Teşekkürler (HÜRRİYET)
33. dakikaya kadar Alman Milli Takımı'nın ne organize bir atağı vardı, ne de kalemize attığı bir şut.
Oysa aynı dakikada bizim tam 9 şutumuz vardı.
Bu rakamlar bile ne denli yürekten oynadığımızın ve bu maça ne kadar iyi hazırlandığımızın göstergesiydi.
Türk Futbol Tarihi yarı final oynadığımız bu turnuvayı altın harflerle yazacak.
Gürcan BİLGİÇ - Kıymetini bilsinler! (SABAH)
Sıkıntıların içinden bir dev daha çıkarmayı başarmıştık. İlk yarı bittiğinde oyunun hakimi de, pozisyonların sahibi de, Basel'in kabadayısı da bizdik. Fatih Terim, biri kaleci, ikisi sakat 15 oyuncu ile sahadaydı. Tartışılmayacak kadar alternatifsiz, bir o kadar da mücadeleci bir takımla oynadı. Marco, Ayhan, Hamit üçlüsünün pas üretimi, oyunu çok çabuk elimize bıraktı. Almanlar zaten neyle karşı karşıya olduklarını bilemez halde, maçın renginin belli olmasını beklerken, bizim çocuklar çoktan Lehmann'ın kalesine isabetli ziyaretlere başlamışlardı.
Rıdvan Dilmen - Bunun adı devrimdir! (MİLLİYET) Futbolun klasik cümlesiyle başlayalım. Kazanmayı sonuna kadar hak ettiği halde kaybedenler için, "Galiptir bu yolda mağlup" denir. Bu tespit dün gece de doğrulandı.
Maalesef en iyi oynadığımız maçı kaybettik. Dünya futbolunda abartmıyorum devrim yaratacak önemli bir olay yaşandı. Bugün Avrupa'da herhangi bir kulüp antrenörü kadroya baksa kaleci Rüştü dışındaki 10 oyuncudan defans oyuncusu olarak bir tek Gökhan Zan'ı transfer eder. Sabri, Aurelio, Hamit, Kazım, Ayhan, Hakan Balta, Mehmet Topal hep daha çok ofansif oyuncular. İşte bu oyuncular, Hırvatları, Almanları durdurmak defansla olmazı öğrettiler. Hücum yaparak olur dediler, topa sahip olarak, iyi pas yaparak bunu başarırız dediler.
Ziya Şengül - Onurumuzla kaybettik (STAR)
Bu kadar iyi futbol sergileyeceğiz. Çok pozisyon bulacağız. 2 topumuz direklerinden dönecek. İlk golü de Uğur ile bulup öne geçeceğiz. Bundan daha güzel bir başlangıç olabilir mi Almanya gibi bir takım karşısında?
Can BARTU - Hak eden bizdik (HÜRRİYET)
ALMANLARDAN daha iyi top oynadık, daha çok pozisyona girdik. Toplarımız direkten döndü. İlk öne geçen taraf da biz olduk. Ancak, üç tane olmaması gereken gol yedik. Galibiyeti hak eden taraf bizdik, Almanlar değil.
Milli takımımız çok daha iyi olabilirdi. Bu kadar eksiğe rağmen yine de çok iyi mücadele ettiler. Oyunu bırakmadılar.
Rıza Çalımbay - Yine muhteşemdi (FOTOMAÇ)
Müthiş bir gece daha yaşadık. Bugüne kadar yaptığımız tüm maçlar herkesin beğenisini kazandı ama Almanya önündeki mücadele bambaşkaydı. Gerçekten turnuvada bugüne kadar yaptığımız en güzel karşılaşmalardan biriydi bu. Futbol bu bazen en iyi oyununuzu oynarsınız ufak hatalarla maçı kazanan rakibiniz olur.
Kazım KANAT - Yaktın bizi Rüştü (SABAH)
Futbolu biz oynadık. Finali de biz hak ettik. Bırakın finali Avrupa Şampiyonluğunu da biz hak ettik. Ama ne oldu?
Aptalca üç hatalı golle tüm hayallerimiz yıkıldı.
Birinci gol. Top bizde, gole giderken kaptırdığımız topla gol yedik. Nerede Rüştü Reçber?
İkinci gol. Pozisyon yok, sadece yüksek bir yan orta var. O yüksek topa Rüştü Reçber çıktı. Boşa çıktı. O top da gol oldu.
Üçüncü gol. Yine top bizde. Rakibe ikram ediyoruz. Sonra o top üç kişinin arasından gelip gol oluyor. Nerede Rüştü Reçber?
Hakan Ünsal - Saygı duymak gerekir... (STAR) Cezalı ve eksik oyuncularımızın çok olduğu takımımızda en kritik soru; stoperin kimin oynayacağıydı.
Maç başlayınca Mehmet Topal'ın burada oynayacağı belli oldu. İşin açıkçası herkes korktu. Ama şu da var ki, o pozisyonda kim oynarsa oynasın zaten hata yapıyordu. O yüzden Hakan veya Mehmet'in oynaması bir şeyi değiştirmezdi. Kaldı ki Mehmet Topal iyi top kullanan bir orta saha olmanın avantajını kullanarak hem zamanlamasıyla iyi müdahaleler yaptı; hem de defanstan olumlu paslar çıkartarak ilk yarının en iyi oyuncularından birisi oldu.
Altan Tanrıkulu - Yüreğinize sağlık (HÜRRİYET)
Sadece Ballack cezalıydı finalde.. Bütün Alman basını Brezilya'ya kaybetmeyi ona bağladı ve 2002 Dünya Kupası'ndaki ikinciliği başarı olarak kabul etti.
Volkan, Arda, Emre Aşık, Tuncay cezalıydı.. Nihat, Servet, Emre Güngör, Emre Belözoğlu sakattı. Ve rakip kupanın en büyük favorisi Almanya'ydı.. Stat ise herkesin Almanca konuştuğu Basel'deydi..
Onlar Portekiz'i 90 dakika sonunda elemişler ve bizden bir gün fazla dinlenmişlerdi. Biz ise 3 saate yakın bir mücadele sonrası gelmiştik yarı finale.. Ama gelmiştik.. Bütün dünya bizim son dakika gollerimizi konuşur olmuştu. Hiç kimse erken gol atmamıza, öne geçmemize alışık değildi.. Biz bile! Ama attık...