ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, 3 Ekim'le birlikte Türkiye ve AB için yeni bir dönemin başladığını belirterek, yeni dönemdeki politikaların korkular üzerine değil, ilerleme üzerine inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.
Babacan, Başbakanlık yeni binada Türkiye'nin AB müzakere sürecine ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin 42 yıl önce başlayan AB yolculuğunun zaman zaman kesintiye uğradığını, gel-gitlere sahne olduğunu ve inişli çıkışlı bir seyir izlediğini belirten Babacan, sonuç olarak hafızalarda iz bırakacak, bugün ve bundan sonraki nesiller tarafından da asla unutulmayacak olan tarihin 3 Ekim 2005 olduğunu söyledi. Türkiye'nin artık sadece AB'ye bir aday ülke olmadığını, katılım sürecine fiilen başlamış bir ülke olduğunu vurgulayan Bakan Babacan, "Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin başladığı 3 Ekim tarihi Türkiye için AB ülkeleri için hatta çok daha geniş bir coğrafya için tam anlamıyla bir dönüm noktasıdır" diye konuştu. Bugün AB ülkelerinin kendi aralarında yaşadıkları onca kanlı savaşın ardından bir barış projesinde birleştiklerini anımsatan Babacan, bu barış projesinin Türkiye'yi de içine alarak genişlemesinin sadece Türkiye ve AB ülkeleri için değil, tüm dünya için yeni bir dönemin başlaması anlamına geldiğini bildirdi. Babacan konuşmasında, 3 Ekimle birlikte hem AB için, hem de Türkiye için çok yeni, çok farklı bir dönemin başladığının altını çizerek, şunları söyledi:
"Bu dönemde artık politikalar korkular üzerine değil, ilerleme üzerine inşa edilmelidir. Farklılıklar üzerinde çekişmeler artık yerini ortak noktalarda buluşmaya bırakmalıdır. Katılım süreci tamamlandığında, yani 35 faslın müzakeresini bitirdiğinde Türkiye çok farklı bir Türkiye olacaktır. Biz bu aşamadan sonra artık reformlara odaklanmış durumdayız. Türkiye'nin her konuda daha yüksek standartları yakalaması için gayretlerimizi yoğunlaştırmış durumdayız. Bu dönemin başarıyla sonuçlandırılması, katılım sürecinin üyelik hedefine ulaşması, toplumun tam mutabakatı ve çabasıyla mümkün olacaktır. AB hedefinin ardındaki toplumsal iradeyi boşa çıkartmamak, katılım sürecini en iyi şekilde götürmek ve Türkiye'yi hak ettiği üyelik statüsüne ulaştırmak için, her kesimin, her kurumun, her kuruluşun azami çaba göstereceğinden hiç kimsenin şüphesi bulunmamaktadır."
Bakan Babacan açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.