HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Yoksulun sorunu deprem, seçim beklemez"

Jeofizik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, deprem sonrası hizmetleri çare olamadığını belirterek, Deprem sonrası, geri kalanlara verilen hizmetleri, deprem öncesine kaydırıp, hem ulusal ekonomiyi hem yurttaş canını ve hem de endüstriyi kurtarmalıyız" dedi.

"Yoksulun sorunu deprem, seçim beklemez"

Jeofizik Kurumu Başkanı ve CHP İstanbul Milletvekili Aday Adayı Prof. Dr. Ahmet Ercan, depreme yönelik çalışmalarla ilgili İHA'ya yaptığı değerlendirmede, "Türkiye'de 1900 yılından beri olan yıkıcı deprem sayısı 112'dir. Yaklaşık 86 000 kişi öldü, 250 bin kişi yaralandı, 550 bin konut yıkılmış ve oturulmaz duruma gelmiş. Her 1.5 yılda bir büyük deprem yaşayan ülkemizde her depremin ulusal varlıkta (ekonomide) etkisi -1 sayı gerileme ve parasal etkisi ise 2 ile 5 milyar dolardır" diye konuştu.

Çare diye gösterilenler deprem sonrasının hizmetleri asla ve asla çare olmadığını ifade eden Ercan, "Bunlar ne bir hükümetin, ne valiliğin tutumu olamaz, bunlar yapılması gereken şeyler, ama biz önlemlerimizi aldık diyemezsiniz. Enkaz altından adam çıkartmak önlem değildir, bu yapılması gereken bir işlemdir. Bir ülkede siyasi ve ekonomik sorun olduktan sonra, depremlerin adı yıkıcı olur. Deprem yıkmıyor, ekonomik koşullar yıkıyor" diye konuştu.

"DEPREMLERİ TANIYORUZ" Türkiye'nin nerelerinde, hangi büyüklükte deprem olacağını aşağı yukarı bildiklerini ifade eden Ercan, "Buralarda deprem sonrası barınma, sağlık gereçleri ve yiyecek yığması yapılır. Ancak bu düzenleme, devlet örgütü içinde, kendiliğinden, hiç çığırtkanlık yapılmadan oluşturulması gerekir. Çünkü bu devletin zorunlu bir görevidir. Devlet büyükse yıkıntının altına adam sokmaz. Deprem yoksul ülkeleri vurur demiştik. İşte kanıtı: Türkiye'de ulusal gelir 2001'de, 155 milyar dolardır. Kişi başına düşen kesintisiz gelir 2100 dolardır. Ölümcül deprem büyüklüğü 5.5'dir. Bu; 15.500 dolar/kişi olan Yunanistan'da 6.3, 32.000 dolar/kişi olan ABD'de 7.3'dür. Biz ortalama bir Avrupalıdan 11 kat daha yoksuluz. Bu gelir düzeyi artmadıkça, depremlerle yaşamaya alışarak, deprem bilincini artırarak depremler önlenemez. Bunlar yuvarlak sözlerdir" dedi.

DEPREMDE FARKLILIKLAR
Depremin ülke içindeki davranışının farklılıklar gösterdiğini kaydeden Ercan, "Doğu Anadolu'da kişi başına ulusal gelir yaklaşık 400 dolardır. 4.8 büyüklüğünde bir deprem öldürücü oluyor. Çok ayıp, çok ayıp. Bunun bir örneği dünyada yok. 4.8 büyüklüğünde deprem Türkiye'nin dışında Afganistan'da insan öldürüyor, başka hiçbir yerde değil.

Ekonomi düzelmedikçe, Türkiye'de depremin adı kıyım (afet) olacaktır. Afet bizim düzenimizin adı aslında. Her yıl Türkiye ulusal gelirinden 4 milyar doları deprem zararları diye kendiliğinden ayırmak zorunda. Oysa İstanbul'da depremden etkilenecek yapıların onarılması, güçlendirilmesi, sönümleyici takılması, yeniden yapılmasının toplam tutarı 5 milyar dolardır. Biz bu parayı bulamıyoruz ama her yıl ortalama 4 milyar dolar bir depremle boşa gidiyor" diye konuştu.

"DEPREM BEKLEMEZ" Depremin ne zaman geleceğinin belli olmayacağını belirten Ercan, "Depreme kalıcı çare üretmek zorundayız. Deprem her an yalnız İstanbul'da değil Türkiye'nin her yanında olabilir. Durağan yıllık 4 milyarlık deprem giderini deprem öncesi kullanırsak 187 bin sağlam konut yapıp, ortalama 785 bin yoksul yurttaşın canını koruma altına alabiliyoruz. Yoksullar için deprem öncesi, konutlar hemen ve hızla siyasete araç edilmeden yapılmalı. Deprem sonrası, geri kalanlara verilen hizmetleri, deprem öncesine kaydırıp, hem ulusal ekonomiyi hem yurttaş canını ve hem de endüstriyi kurtarmalıyız. Bu işin başka yolu yok. Yıllardır bu konuda yönetimi uyardık, bilgilendirdik. Çıt yok. Bıçak kemiğe dayandı. Bu işi, Türkiye'nin meclisine gidip çözmekten başka çare kalmadı. Yoksa, yurdumuzda her yıl 1000 kişi, İstanbul ve Marmara'da 40 ile 100 bin kişi ölümünü bekleyecek. Deprem bir yazgıdır, önlenemez. Ancak deprem zararları en aza indirilebilir. Bu da siyasi ve ekonomik bir tercihtir. O nedenle, artık mühendislik bilgisi ile donanmış bir deprem bilimcinin meclise girmesi, ertelenmeyecek kanayan bir sorun durumuna gelmiştir" diye konuştu.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler