HABER

YÖK'ten dava

Ankara (AA)- Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Maliye Bakanlığının 1 Temmuz 2006 tarihli Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açtı. Dava dilekçesinde, "Verilen sağlık hizmetindeki harcamaları bile maliyetinin çok altında değerlendirerek ödeme
yapılması yönündeki bu tebliğ, üniversite hastanelerinin sadece sağlık ocağı gibi çalışmasına neden olacaktır" denildi.

YÖK'ün dava dilekçesinde, Tebliğ detaylı incelendiğinde "hiçbir sağlık kuruluşunda belirlenen bu kıstaslara göre sağlık hizmeti verilmesi, teşhis konulması ve tedavi yapılmasının mümkün görülmediği" savunuldu.

Dilekçede, Sosyal Güvenlik Kurumlarına tabi çalışan, ödedikleri prim karşılığı sağlık hizmetlerinden yararlanan kişilerin, bundan böyle paraları olduğu sürece bu hizmetlerden yararlanacakları ileri sürüldü.

Tebliğde belirlenen 80 yeni kuruşa tomografi çektirilmesinin mümkün olmayacağı kaydedilen dava dilekçesinde, "Tasarruf adı altında uygulanmak istenen bu tebliğ ile aslında sosyal hukuk devleti ilkesi yok edilmektedir. Vaka başına ödeme yapılacağının belirtilmesi de aslında ülkemizdeki yanlış bir yaklaşımın sonucudur. Hasta ile ilgili teşhis ve tedavi süreci hekimin inisiyatifinde ve sorumluluğunda olmalıdır" denildi.

Dilekçede, davalı idarenin (Maliye Bakanlığı) usul ve yasaya aykırı bu işlemiyle sağlık sistemi ve özellikle üniversite hastanelerinin olumsuz etkileneceği belirtilerek, hastaların mağdur olmaması için öncelikle yürütmenin durdurulmasına ve işlemin iptaline karar verilmesi istendi.

Üniversite hastanelerinin teşhis ve tedavi hizmetinin yanı sıra bilimsel araştırmalar da yürüttüğü, doktor adaylarını eğittiği belirtilen dilekçede, bunların yapılabilmesi için finansman gerektiği vurgulandı.

Tebliğdeki, "(a) kişisi hastaneye başvurduğunda sadece 11 YTL ödenir. Aynı kişinin 10 gün içinde aynı sağlık kurumunda aynı dala başvurması halinde ödeme yapılmaz" düzenlemesinin açıkça Anayasa ve insan haklarına aykırı olduğu iddia edildi.

Her hastanın muayene ve tedavi sürecinin kısmi farklılıklar gösterebileceği vurgulanan dilekçede, hastaya "vaka", tedavi sürecine "paket" adını vermenin, "bilimselliği terk etmekle kalmayıp vicdanı da terk etmek anlamına geleceği" savunuldu.

En Çok Aranan Haberler