The Wall Street Journal'ın haberine göre reklamları bu ses kayıtlarından önce yayınlanan bir kişisel bakım markasının yöneticisi bunun durması için hem Youtube'a başvuracaklarını, hem de dijital ajanslarını bu konuda uyaracaklarını açıkladı.
Yetkili daha önce 'mısır' kelimesi aratıldığında çıkan reklamlar için de dijital reklam vermiştik. Ancak reklam videolarımızın Mısır'daki iç savaş görüntülerinin önünde çıktığını fark ettik. Bu konuda bundan sonra daha dikkatli olacağız" dedi.
Bir otomobil firması yetkilisi de durumun farkında olmadıklarını ancak reklamlarının Youtube'da yayınlandığını, bu konuyla ilgili olarak kaldırılma talebinde bulunacaklarını söyledi. Zaman zaman uygunsuz içeriklerin önünde reklamlarının çıkabildiğinden yakınan bu yetkili medya ajanslarıyla bunun kontrolü konusunda ne gibi önlemler alınabileceğini görüşeceklerini dile getirdi.
Reklamlardaki benzer sorunlar bir çok video paylaşım sitesinde yaşanan genel bir soruna dikkat çekti.
Google Türkiye yetkilisi ise şu ana kadar kendilerine bu konuda ulaşan bir 'Reklamım orada yayınlanmasın' talebi olup olmadığı konusunda açıklama yapamayacaklarını ifade etti.
The Wall Street Journal Türkiye'nin araştırmasına göre sızdırılan ses kayıt videolarının önünde çıkan çok farklı sektörden birçok reklam var. Bizim bulabildiklerimiz arasında margarin reklamları da var, gaz gidericiler de.. Bulduğumuz reklamlardaki ürün ve sektörler arasında kilo vermek isteyenleri hedefleyen ürün, otomobil markaları, beyaz eşya markaları, deterjan markası, makarna markası, yardım derneğinin proje tanıtımı ve bir de teknoloj markası reklamı yer alıyor...
Google Türkiye yetkilileri Youtube'da karşımıza çıkan bu reklamların ses kayıtlarının önüne reklam verenin ya da Youtube'un bilinçli seçimiyle değil, algoritmik olarak yerleştirildiğini söylüyor. Yetkililer Youtube için verilen reklamlarda işleyen süreci ve sistemi şöyle acıkıyor: Öncelikle reklam veren , reklamının hangi kategorilerde yayınlanması istediğini seçiyor. Ardından sistem, belirlenen bu kategorilere göre algoritmik olarak videoları buluyor ve bu videolara reklam yerleştiriliyor. Seçilen bu videolar ise Youtube'da video paylaşan kullanıcılar arasında yine Youtube'un reklam ortağı olanlar arasından seçiliyor. Eğer reklam veren, reklamının yayınlandığı video konusunda rahatsızlık duyarsa, Youtube'a bildiriyor. Youtube da videoyu negatif olarak işaretlenip kampanyadan kaldırılıyor.
ERDEN: ACİLİN ÖNÜNE IŞIKLI PANO ASMAK GİBİ
Peki ses kayıt videoları gibi çok tıklanan bir videodan önce çıkan reklam, verilmek istenen mesajın hedefine ulaşmasını nasıl etkiliyor? Youtube'a girip videoya tıklayan kişinin algı ve beklentisinde sadece o kayıtlarının olduğunu ifade eden pazarlama iletişimi uzmanı ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Levent Erden'e göre bu reklamlar bir hastanenin acil kapısına en güzel ışıklı reklam panosu asmaya benziyor. Reklam ne kadar iyi olursa olsun, kullanıcı o anda o reklamı görmüyor.
Levent Erden'e göre reklam verenin reklamının tam olarak hangi videodan önce yayınlandığı konusunda bilgi sahibi olması ve kontrolü oldukça zor. Bunun farkında olabilmek için büyük algoritmalarla kontrol yaptırmak gerektiğini dile getiren Erden "Bu tarz reklamlar reklam veren tarafından hala destek mecra olarak bilindiği için henüz kontrol yok. Bunun destek değil gerçek mecra olduğunu anladıkları gün her şey daha ilginç hale gelecek" diyor.
İnternete verilen algoritmayla yerleştirilen reklamlarda 'ne çıkarsa bahtına' kısmının önemli olduğuna dikkat çeken Erden "Sızdırılan ses kaydından önce reklamın çıkması markayı olumsuz etkilemez. Çünkü herkes o markanın o reklamı oraya bilinçli olarak vermediğini bilir. Ancak çok şanssız bir şey olursa negatif etkilenme söz konusu olabilir. Bir temizlik malzemesi reklamı, para aklama haberinden önce çıkarsa marka için kötü bir tesadüftür. Ama bu da tesadüfün son noktasıdır."