HABER

"Yürürlükteki anayasanın ilk 3 maddesi değiştirilemez"

SİVAS (İHA) - Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, yürürlükteki Anayasa'nın ilk 3 maddesinin değiştirilemez olduğunu ve bunun da 4. maddede belirtildiğini söyledi.

Sivas Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda yapılan Sivas Barosu'nun organize ettiği 'Yeni Anayasa Arayışları ve Siyasi Partilerin Kapatılması' konulu konferansın ilk bölümüne konuşmacı olarak katılan eski Adalet Bakanlarından Hikmet Sami Türk, son günlerde ülke gündeminde yeni bir anayasa yapılmasının konuşulduğunu ve bunun da bazı kesimleri ikiye böldüğünü söyledi. Anayasaların genellikle olağanüstü koşullarda bir bunalımdan çıkış sırasında yapılan toplumsal sözleşmeler olduğunu ifade eden Türk, 1924 Anayasası'nda olduğu gibi olağandışı haricinde de anayasa yapıldığının görüldüğünü belirtti. Son yapılan 82 Anayasası'nda 15 kez değişikliğe gidildiğini hatırlatan Türk, "Şimdi tartışma, bugünün koşullarında yeni bir anayasa mı? Yoksa anayasadaki çeşitli konularda değişiklik yapmak mı? Eğer Türkiye, şimdi yeni bir anayasa yapacak olursa 1876'dan bu yana 6. anayasasını yapmış olacaktır. Dünyadaki tüm anayasalar, bir önceki yönetime tepki amaçlı yapılmış. 1960 ve 1980 askeri müdahalesinden sonra da
yapılan anayasada, önceki döneme tepki özellikleri görülmektedir" dedi. Anayasa'nın değiştirilmeyeceğini savunan Türk, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bilindiği gibi yürürlükteki 82 Anayasa'mız, ilk 3 maddesinin değiştirilemez olduğunu, 4. maddesinde belirtmiş olan bir anayasadır. Türkiye devleti ve milleti ile bölünmez bütünlüğü, resmi dilinin Türkçe olduğu, bayrağının al yıldızlı bayrak olduğu, ulusal marşının İstiklal Marşı olduğu ve başkentinin Ankara olduğu hükümleri değiştirilemeyecek hükümlerdir. Öyle olunca bir daha yeni anayasa yapılması söz konusu olamaz. Teknik olarak yapılacak değişiklik ancak anayasa değişikliği biçiminde olur. Çünkü ilk 3 madde değiştirilmesi bile teklif edilemeyecek olan maddelerdir."

Anayasada eklenmesi gereken çeşitli konuların olduğunu da söyleyen Sami Türk, şimdiye kadar yapılan değişikliklerin temel hak ve özgürlükler kapsamının genişletilmesi ve güçlendirilmesi konusunda değişiklikler olduğunu belirtti. Türk, "Şimdi yapılacak olan yeni değişiklikler arasında da temel hak ve özgürlükleri güçlendirecek, onları güvence altına alacak, hatta örneğin bunlara bilgi edinme hakkı gibi yeni çağdaş haklar ekleyecek değişiklikler yapılmasında faydalar vardır" dedi. Koalisyon hükümetlerinde Meclis'ten kanun geçirmenin zor olduğunu dile getiren Türk, kanun hükmündeki kararname gibi konuların tekrar gündeme geleceğini de kaydetti. Geçmişte Türkiye'de koalisyon hükümetleri dönemlerinde Meclis'ten kanun çıkarmanın kolay olmadığını da ifade eden Türk, bu dönemlerde, özellikle kanun hükmündeki kararname konusunun önemli bir konu olduğunu kaydetti. Türk, "Kanun hükmündeki kararname döneminin tekrar önem kazanabileceği dönemlere girilebilir" dedi.

Cumhurbaşkanı'nın yargılanması konusunda da konuşan Türk, "Örneğin, Cumhurbaşkanı'nın Cumhurbaşkanı olmadan önce veya görevi sırasında görevi ile ilgili olmayan bir suçtan dolayı yargılanması nasıl olacak. Bu bizim anayasamızda düzenlenmemiştir. Anayasamızda Cumhurbaşkanı'nın sorumsuzluğu Cumhurbaşkanı'nın bu sıfatla yaptığı işlemler dolayısıyla diyor. O işlemlerden sorumlu olan hükümetlerdir. O nedenle Cumhurbaşkanı sorumsuzdur. Ama Cumhurbaşkanı'nın kişisel işlemleri dolayısıyla dokunulmazlık hükümlerini önerenler var. Bizim anayasamızda, Yunanistan anayasasında olduğu gibi Cumhurbaşkanı'nın görevi ile ilgili olmayan suçlarından dolayı görev sırasında yargılanması söz konusu olmayacağı, ama bu süre içerisinde zaman aşımının da işlemeyeceği anayasada belirtilmelidir" diye konuştu.

Ardından Prof. Dr. Hasan Tunç 'Anayasa Yapım Yöntemleri', Mehmet Atlan ise 'Cumhuriyet, Demokrasi ve Yeni Anayasa' konusunda birer konuşma yaparak, soru ve cevap bölümüne geçildi. İkinci bölümde ise 'Siyasi Partilerin Kapatılması' başlığı altında Doç. Dr. Faruk Bilir 'Yeni Anayasa Çalışmalarında Siyasi Partiler', Doç. Dr. Abdurrahman Eren '1982 Anayasası'nın Çelişkileri' ve Doç. Dr. Mustafa Şentop ise 'Siyasi Partilerin Kapatılmasında, Anayasa Mahkemesi'nin Tutumu' konularında birer konuşma yaptılar.

En Çok Aranan Haberler