Zeynep Tokuş, İran'daki dizi çekimlerinde sadece kendisinin değil, dizi ekibinde yer alan kadınların da kara çarşafa büründüğünü belirterek, bunun kendisi için pek de alışık olmadığı bir durum olduğunu söyledi. Tokuş, örtünmenin ayıp ya da garip bir şey olmadığını da ifade etti.
Murat Aslan'ın senaryosunu yazıp, aynı zamanda yönetmenliğini üstlendiği "Umut" adlı filmin Mersin'de Forum Alışveriş ve Yaşam Merkezi'nde gerçekleştirilen özel gösterimine katılan Zeynep Tokuş, burada İHA muhabirinin sorularını cevapladı. TRT'de Güney Osetya savaşının dramatik yönlerinin anlatıldığı, Rus ve Türk iş adamlarının hikayelerini konu alan "Ayrılık" adlı dizinin İran çekimlerinde rolü gereği kara çarşafa bürünen Tokuş, basında yer alan "Uygunsuz davranmaktansa böyle davranmak daha güzel" şeklindeki ifadelerin kendisine ait olmadığını ve yanlış anlaşıldığını belirtti. İran'da örtünmenin bir zorunluluk olduğunun altını çizen Tokuş, "Tabii ki gittiğiniz yerin kanunlarıyla birlikte gelenek ve göreneklerine de uymak zorundasınız. Biz de İran'a gittiğimizde buna uygun davranıp çarşaf giydim. Alışık olmadığım bir durumdu. Çarşaf giymenin zor tarafları da var tabii ki, ama oradaki kadınlar daha farklı yaşamadıkları için çok fazla şikayet ediyor gibi de gözükmüyorlardı" dedi.
İran'da kadınların "Ben kapanmıyorum" deme gibi bir lüksleri olmadığını vurgulayan Tokuş, İran'da yaşasın ya da yaşamasın bu ülkeye giden her kadının da kapanmak zorunda olduğunu ve dizi ekibi içinde yer alan tüm kadınların kendisi gibi kapandığını vurguladı. Tokuş, "Her türlü ülke var. Örneğin bizde uyuşturucu kullanmak suç ve bunun yanında da korkunç bir şey. Ancak bir başka ülkede bu çok doğal bir şeymiş gibi algılanıyor ve yasalar da buna müsaade ediyor. İnsanlar o ülkelere turist olarak
gittiklerinde uyuşturucu çok rahat bir şekilde içebiliyorlar. Bu da böyle bir şeydi. Orası da böyle bir ülkeydi ve şartlar da bunu gerektiriyordu" diye konuştu.
Bir Türk kadını olarak kara çarşaf giymeye alışık olmadığını ve Türkiye'de de böylesi şartlar altında yaşamak zorunda kalmak istemediğini ifade eden Tokuş, İran'da şartların kendisinin kara çarşaf giymesini gerektirdiğini ve kendisinin de bu duruma zorunlu olarak uyduğunu söyledi. Tokuş, Türkiye'de yaşayan insanların İran'a göre çok farklı bir zihniyetle birlikte çok farklı bir rejime sahip olduğunu vurgulayarak, örtünmenin dini boyutunu irdelemek istemediğini ancak kendisine göre örtünmenin ayıp ya da garip bir şey olmadığını söyledi. Tokuş, "Eğer örtünmek insanın inancıyla ilgiliyse çok güzel bir şey. Ne kadar güzel ki herkes ona saygı göstermeli. Ancak inancın dışında işin içine farklı şeyler giriyorsa o zaman da bu durum pek de keyifli olmuyor. Bundan hoşlanmıyorum. Çoğumuzun annesi veya anneannesi kapalı insanlar zaten. Dolayısıyla bunda ben hiçbir gariplik göremiyorum" dedi.