Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Brüksel'de Avrupa Birliği yetkilileriyle temasları bugün başlıyor.
Ana gündem maddesi ise AB ülkelerine gitmek isteyen ve büyük kısmı Suriye'deki iç savaştan kaçan binlerce göçmen.
Son bir haftadır Avrupa'dan gelen açıklama ve yorumlar, AB'nin Erdoğan'ın işbirliğine ihtiyaç duyduğu yönünde.
TIKLAYIN - GUARDIAN: AVRUPA'NIN ERDOĞAN'A HER ZAMANKİNDEN FAZLA İHTİYACI VAR
ABD'de yayınlanan Wall Street Journal gazetesine geçen hafta konuşan Macaristan Başbakanı Viktor Orban da, göçmen krizinin çözümü için "Avrupa'nın tek ümidi Erdoğan" demişti.
AB yetkililerinin Türkiye'den taleplerinin arasında şunların olacağı belirtiliyor:
Sınır kontrollerinin, özellikle de sahillerdeki denetimlerin sıkılaştırılmasıTürkiye'de büyük iltica başvurusu merkezlerinin açılmasıYeni mülteci kamplarının inşası
Avrupa Birliği'nin Türkiye'den sınır kontrollerini artırmasını istemesi bekleniyor.
Vizelerin kaldırılması
Bugün TSİ 16.00'da Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile görüşecek olan Erdoğan'ın masaya getirebileceği talepler arasında ise başta Türkiye vatandaşlarına vize uygulamasının kaldırılması ve Suriye'nin kuzeyinde bir güvenli bölge kurulması planına destek geldiği ifade ediliyor
Haftasonu bir açıklama yapan Avrupa Komisyonu'nun Genişleme ve Komşuluk politikasından sorumlu üyesi Johannes Hahn, "Tüm şartların yerine getirilmesi halinde -buna işleyen bir sınır kontrolü mekanizması da dahil- Türkiye'ye vize uygulaması iki yıl içerisinde kaldırılabilir" demişti.
Ancak Wall Street Journal gazetesi, Schengen vizesinin kaldırılması konusunun başta Almanya, Belçika ve Hollanda olmak üzere bazı AB üyelerini düşündürdüğü de belirtiliyor.
Wall Street Journal, haberinde "En önemli sıkıntı, Türkiye'nin AB'nin vize talep ettiği birçok ülkeyle vizeleri kaldırmış olması. Çok sayıda kişiye Türkiye üzerinden Avrupa'ya gelmek üzere zemin hazırlanmasından çekiniyorlar" deniyor.
Güvenli bölge
Ankara, Suriye'de oluşturulacak güvenli bölge içerisinde Türkiye'dekine benzer kampların kurulabileceğini ifade ediyor.
Erdoğan'ın göçmen krizinde daha etkin işbirliği karşılığında talep edebileceği bir diğer konunun ise Türkiye'nin uzun süredir üzerinde durduğu, Suriye'nin kuzeyinde kimi zaman 'güvenli bölge' kimi zamansa 'terörden arındırılmış bölge' olarak tanımlanan bir bölgenin oluşturulmasına destek olabileceği belirtiliyor.
Türkiye mültecilerin bu bölgeye yerleştirilebileceğini, bunun için üç kent inşa edilebileceğini savunuyor.
İngiltere'de yayınlanan Guardian gazetesinde Erdoğan'ın güvenli bölgeye ihtiyacın arttığını AB yetkililerine anlatmayı amaçladığı ifade ediliyor ve "Rusya'nın hava saldırılarından sonra sivillerin yer değiştirebileceği ve Türkiye'ye akabileceği, Erdoğan'ın bakış açısından bunun güvenli bölgeyi daha acil bir hale getirdiği" belirtiliyor.
Her ne kadar geçen hafta Fransa'dan "Güvenli bölgeyi tartışabiliriz" açıklaması gelmiş olsa da AB'nin bu fikre hâlâ temkinli yaklaştığı düşünülüyor.
Almanya Başbakanı Angela Merkel de geçen hafta güvenli bölge konusuna değinmiş ve "Eğer bu bölgede güvenliği sağlayamazsak, oluşacak tablo Srebrenitsa'dan beter olur" uyarısını yapmıştı.
TIKLAYIN - TÜRKİYE'NİN GÜVENLİ BÖLGE TALEPLERİ NE KADAR GERÇEKÇİ?
Maddi destek
Avrupa Birliği liderlerinin geçen ayın sonunda yine göçmen krizi gündemiyle toplandığı zirveden çıkan sonuçlardan birisi de Suriye'nin komşularına aktarılan fonların 1 milyar euroya çıkarılması olmuştu.
Erdoğan'ın bugünkü temaslarında Türkiye'nin daha fazla finansal destek talep edebileceği de ifade ediliyor.
Davutoğlu, BM Genel Kurulu dönüşünde 1 milyar euronun tatmin edici olmadığını şu sözlerle vurgulamıştı:
"1 milyar euro Türkiye'ye vereceklerdi ama şimdi bu paranın sadece Türkiye'ye değil tüm komşulara dağıtılacağını söylediler. Bu bizim için rahatsız edici bir durum oldu."
AB'nin Türkiye'nin üyelik süreci için ayırdığı fonları göçmen krizinde harcamak istemesine de karşı çıkan Davutoğlu " 'Ya siz bizim üyeliğimizden tam anlamıyla ümidinizi kestiniz ve artık böyle bir şey olmayacağına göre artık bu fonları burada kullanalım diyorsunuz. Bu vahim bir durum' dedim, 'ya da bir cebimizden alıyorsunuz diğerine koyuyorsunuz biz verdik diyorsunuz' dedim" ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan'ın bugünkü görüşmelerde AB'ye karşı elinin daha güçlü olduğu yorumları yapılırken, Financial Times gazetesi, "Ankara, Brüksel ile sıkı bir pazarlığa giriyor" diyor.