HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Dünden bugüne AKP ve Recep Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşlarıyla ayrılıkları

Milli Görüş çizgisindeki AKP, kuruluşundan önce yaşanan Gelenekçi-Yenilikçi tartışmasının benzerini yaşıyor. 1994'ten bu yana Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP'nin yaşadığı yol ayrılıkları.

Dünden bugüne AKP ve Recep Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşlarıyla ayrılıkları

1 Kasım 2015’te yüzde 49.4 oy alarak AKP’nin 4. kez tek başına iktidara gelmesiyle, Başbakan Ahmet Davutoğlu için gazetelerde “Yeni bir lider doğuyor” başlıkları atılmıştı. Davutoğlu, partisiyle kazandığı seçimin üzerinden henüz 6 ay geçmişken istifa kararı aldığını açıkladı. Davutoğlu’nun, Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlığı süresince Erdoğan ile görüş ayrılıkları yaşadığı, bu nedenle istifa kararında Erdoğan’ın etkili olduğu kulislerde konuşuldu. Peki Erdoğan’ın aktif siyaset hayatında “dava arkadaşım” dediği ve sonrasında anlaşmazlık yaşadığı diğer kişiler kimlerdi? 140journos'un derlemesi:

Recep Tayyip Erdoğan, 27 Mart 1994’teki yerel seçimlerde Necmettin Erbakan liderliğindeki Refah Partisi’nin adayı olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazandı.

Refah Partisi, 28 Şubat süreci sonrası “Lâik Cumhuriyet ilkesine aykırı eylemleri” gerekçesiyle, 16 Ocak 1998'de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı.

28 Şubat dönemi gazete manşetleri

Refah Partisi’nin kapatılması sonrası kurulan Fazilet Partisi içerisinde Gelenekçiler ve Yenilikçiler isimli iki kanat oluştu ve aralarında ayrışmalar yaşandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partinin Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül ve Manisa Milletvekili Bülent Arınç “Yenilikçi kanat”ın öne çıkan isimleriydi. Böylece bu üç isim, hocaları Erbakan ile siyaseten ayrışmış oldu.

Erdoğan, Siirt’te okuduğu bir şiir nedeniyle yargılanarak “Halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği” gerekçesiyle 1998’de 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Erdoğan hakkındaki karar sonrası gazetelerde “Siyasi hayatı bitti”, “Muhtar bile olamaz” başlıkları atıldı. Erdoğan, 1999’da 4 ay hapiste kaldı.

2000’deki Fazilet Partisi kongresinde yenilikçi kanadın adayı Abdullah Gül 521, gelenekçilerin desteklediği Recai Kutan ise 633 oy aldı.

Kapatılan Refah Partisi’nin devamı olduğu gerekçesiyle Fazilet Partisi de 2001 yılında kapatıldı. Gelenekçiler Saadet Partisi’ni, yenilikçiler ise Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kurdu.

Bugün MHP’de Genel Başkanlık için aday durumunda olan, DYP kökenli ve eski İçişleri Bakanı Meral Akşener, Temmuz 2001'de yenilikçilere destek vermişti. Ancak bir ay kadar desteğini çekmiş, durumun gerekçesini ‘‘Vitrin süsü olmadığını göstermek” olarak açıklamıştı.

Akşener’i harekete davet eden Erdoğan, “Meral kardeşimin tercihine saygı duyuyorum’’ değerlendirmesinde bulunacaktı: “Kendisiyle görüştüm, dedim ki, ‘Bu saatte ayrılmanızı doğru bulmuyorum. Eğer bir söyleyeceğiniz varsa, gelirsiniz, dertleşiriz’. Ama ‘Kendi tercihim böyle, size başarılar diliyorum’ dedi. Bugüne kadarki hukukumuzu aynı şekilde koruyoruz.’’

Temmuz 2002'de AK Parti Kurucular Kurulu üyesi Mehmet Gazioğlu’nun, partiden ihraç edildiği açıklandı. Gazioğlu, Erdoğan’a yönelik eleştirilerde bulunmuş ve ihraç istemi sonrası istifasını sunmuştu.

Yine partinin Kurucular Kurulu üyesi olan Mahmet Nail Berzek, 2002'deki milletvekili aday listesine alınmadı. Berzek, parti genel sekreterliğine gönderdiği dilekçede “Gördüğüm lüzüm üzerine kurucu üyelikten istifa ediyorum” dedi.

Kurucu üyelerden Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, “ABD’de yapacağı uzun süreli akademik görev”i gerekçe göstererek 2002'de partisinden istifa etti. Tatlıoğlu, 2007'de MHP’den milletvekili adayı olacaktı.

2002–2007: “Çıraklık” Dönemi
3 Kasım 2002’de AK Parti tek başına iktidara geldi. Abdullah Gül, Başbakanlık görevini üstlenirken Bülent Arınç Meclis Başkanı oldu. Siyasi yasağının kalkmasıyla Mart 2003'te Siirt’ten milletvekili seçilen Erdoğan, Gül’ün yerine Başbakanlık görevini üstlendi. Erdoğan’ın siyasetteki bu dönemi, sonradan “çıraklık” dönemi olarak isimlendirilecekti.

Erdoğan’ın ilk kez Başbakan olduğu günlerde dönemin Sabah ve Star gazetelerinin manşetleri

58. hükümette Milli Eğitim, 59. hükümette Kültür Bakanlığı’nı üstlenen Erkan Mumcu 2005’te partiden istifa etti. Mumcu, istifa gerekçesini “Türkiye siyasetinde seçenekler yaratma” olarak açıkladı ve ANAP’ın başına geçti.

Abdullah Gül başkanlığındaki 58. hükümette başbakan yardımcılığı görevini üstlenen Ertuğrul Yalçınbayır, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurucuları arasındaydı. 2007 seçimlerinde aday gösterilmeyen Yalçınbayır, Parti İçi Demokrasi Kurulu Başkanı Nurdoğan Topaloğlu’na, “Tayyip Bey parti programının şu şu noktalarına muhalefet etmektedir. Bu nedenle onu şikâyet etme hakkımı kullanıyorum.” demişti. Yalçınbayır, 2013'te Cumhuriyet’e vereceği röportajda “Abdüllatif Şener başkanlığında bir ekiple yazdığımız AK Parti programının referans noktası evrensel değerlerdi. İnsanoğlunun ortak aklıydı. Şimdi, Sayın Yiğit Bulut’un Tayyip Bey’in başdanışmanı olmasının partinin ilkelerine aykırı olması nedeniyle şikâyet ediyorum.” diyecekti.

58. ve 59. hükümetlerde Başbakan Yardımcısı olarak görev alan Abdüllatif Şener, 2007’de partiden istifa etti. Şener, 2009’da Türkiye Partisi’ni kurdu, parti 2012’de kapandı.

AK Parti kurucularından ve Milli Türk Talebe Birliği’nde Erdoğan’a hocalık yaptığı bilinen Milletvekili Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde CHP yöneticileri tarafından yardımcılarına iletilen mesajda, “Eğer Başbakan Tayyip Erdoğan, Baykal ile görüşürse Baykal sizin isminizi aday olarak gündeme getirmek istiyor, siz ne diyorsunuz” dendiğini söyledi. Gelen teklifi olumlu karşıladığını belirten Yalçıntaş, “Partim ve ana muhalefet anlaşırlarsa, ben hizmetten kaçan birisi değilim” cevabını verdi. Yalçıntaş, 2007 seçimlerinde aday gösterilmeyen isimler arasında yer aldı. İlerleyen yıllarda Davos ve 17/25 Aralık süreçlerinde Erdoğan’ı eleştirecekti.

2007–2011: “Kalfalık” Dönemi
Erdoğan, 2007’de Abdullah Gül’ü, partisinin Cumhurbaşkanı adayı olarak açıkladı. Aynı yıl AK Parti, milletvekili genel seçimlerini ikinci kez kazandı ve yeniden tek başına iktidara geldi. Böylece Erdoğan’ın “kalfalık” dönemi olarak isimlendirilen dönem başlamış oldu.

AK Parti’nin eski Balıkesir Milletvekili olan Turhan Çömez, 2008’de partiden ihraç edildi. Disiplin Kurulu Başkanı, Çömez’in, basında parti ve parti yöneticilerini küçük düşürücü beyanlarda bulunduğunu belirtti. Turhan Çömez, ayrıca Ergenekon davasında sanıklar arasındaydı.

Aynı yıl, Cüneyd Zapsu özel işlerinin yoğunluğunu gerekçe göstererek, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’ndan istifa etti.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat da 2008 yılında görevinden istifa etti. Fırat, dönemin CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ile girdiği yolsuzluk tartışmasıyla gündeme gelmişti.
2015’te HDP’den milletvekili olan Fırat, daha sonra AKP’den istifa gerekçesini Kürt sorunundaki görüş ayrılıkları olarak açıklayacaktı.

Kurucular Kurulu üyelerinden Yozgat Milletvekili Mehmet Yaşar Öztürk, 24 Eylül 2008’de, TBMM Başkanlığı’na gönderdiği yazıda, “Gördüğüm lüzum üzerine, üyesi bulunduğum AKP’den istifa ediyorum.” dedi. Öztürk , Türkiye Partisi’ne katıldı.

Partinin Kurucular Kurulu üyesi olan Erdal Öner, 2009'da partiden ihraç edildi. Öner’in Kepez Belediye Seçimlerinde “açık bir şekilde CHP’ye destek verdiği” gündeme gelmişti. Öner, siyasi hayatına CHP’de devam etti.

2009’da yapılan kısmi kabine değişikliğinde Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanı olarak parlamento dışından kabineye girdi. Aynı değişiklikte Kemal Unakıtan, Maliye Bakanlığı görevini Mehmet Şimşek’e devretti ve kabine dışı kaldı.

Kabine değişikliği öncesinde Devlet Bakanı olan Kürşat Tüzmen, 2010’da sağlık sorunlarını gerekçe göstererek partisinin genel başkan yardımcılığı görevinden ayrıldı.

2002 ve 2007'de milletvekili seçilen Murat Başesgioğlu, 2010 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’nden istifa ederek Milliyetçi Hareket Partisi’ne katıldı. Başesgioğlu, “Türkiye’nin temel meselelerine ilişkin zamanla ortaya çıkan esaslı görüş ayrılıkları, Adalet ve Kalkınma Partisi içerisinde birlikte siyaset yapma imkanını ortadan kaldırmıştır’’ dedi.

Kendisini “AKP Kurucular Kurulu’nun tek Alevi kökenli üyesi” olarak tanıtan Hüseyin Tuğçu ve yine kurul üyesi olan Mete Doğruer, 2011 yılındaki seçimlerde aday olmadı.

Dönemin Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf ile 8 eski bakana da 2011'deki aday listesinde yer almadı: Kürşad Tüzmen, Sait Yazıcıoğlu, Osman Pepe, Hilmi Güler, Kemal Unakıtan, Atilla Koç, Zeki Ergezen, Sami Güçlü.

2011–2014: “Ustalık” Dönemi
AKP, 2011’deki genel seçimi kazandı ve 3. kez tek başına iktidar oldu. Erdoğan’ın siyasetteki bu dönemi, “ustalık” dönemi olarak isimlendirilecekti.

İdris Naim Şahin, seçim sonrası kurulan yeni hükümette İçişleri Bakanlığı görevini üstlendi. Ocak 2013’te ise görevinden alındı. Şahin, 2015’te Çözüm Süreci’ne gönderme yaparak “Öcalan istedi, görevden alındım.” açıklamasında bulunacaktı.

İdris Naim Şahin’in görevden gittiği kabine değişikliğinde dönemin Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in de bakanlık görevi sona erdi.

2012’de Demokrat Parti Eski Genel Başkanı Süleyman Soylu ile Halkın Sesi Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş AKP'ye katıldı. Ekonomi analisti Yiğit Bulut, 2013’te Başbakanlık Başdanışmanlığı görevine getirildi.

Bülent Arınç, Kasım 2013’te “kızlı erkekli öğrenci evleri” tartışmalarının sürdüğü dönemde, TRT’deki bir programda Erdoğan’ı eleştirdi.

Yazar Hüseyin Gülerce, 2015’te Star Gazetesi‘ndeki köşesinde “Gezi olaylarında hem Sayın Gül, hem de Sayın Arınç, Sayın Erdoğan’a bekledikleri desteği vermedi.” ifadesini kullanacaktı.

17/25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları, Erdoğan ve Fethullah Gülen arasındaki ayrışmanın gün yüzüne çıktığı gelişmelerden biriydi. Oslo görüşmelerinin sızdırılması, Uludere Katliamı’yla ilgili haberler, İlker Başbuğ’un tutuklanması, MİT Müsteşarı’nın ifadeye çağrılması ve dersanelerin kapatılması kararı iki isim arasındaki ayrışmanın nedenleri olarak görüldü. Kuruluşundan itibaren AKP’ye destek veren topluluklardan biri olan Gülen Cemaati ile yaşanan ayrışma, halen Türkiye’de siyaseti şekillendiren olaylar arasında.

17/25 Aralık soruşturmalarında ismi geçen Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın yanı sıra, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün de bakanlık görevleri sona erdi.

Partiye 2007’de Erdoğan’ın davetiyle katılan Ertuğrul Günay da “partinin mağrur ve mütehakkim bir anlayış” içinde olduğu gerekçesiyle 2013’te partiden istifa etti.

2014–Günümüz: Cumhurbaşkanlığı Dönemi
Erdoğan, 2014’teki seçimde doğrudan halk oyuyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı oldu.

Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle Ahmet Davutoğlu, AKP Genel Başkanlığı ve Başbakanlık görevlerine geldi. Bülent Arınç, Ali Babacan, Numan Kurtulmuş ve Yalçın Akdoğan Başbakan yardımcıları oldu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda Bakan Yardımcısı olarak görev yapan ve partinin kurucu üyeleri arasında bulunan Murat Mercan 2014'te görevinden istifa etti. Mercan’ın kabine değişikliği esnasında yeniden görev almayı kabul etmediğini ve görevden ayrıldığı kamuoyuna yansıdı.

2011–2014 arasında Gümrük ve Ticaret Bakanı görevi üstlenen Hayati Yazıcı da, Ahmet Davutoğlu başbakanlığındaki 62. hükümette yer almadı.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı döneminde Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmeyi sürdürdü.

Arınç ve Erdoğan arasındaki bir diğer görüş ayrılığı, 2015’te Çözüm Süreci kapsamında kurulması planlanan “İzleme Heyeti” hakkında yaşandı.

Hüseyin Çelik, Bülent Arınç, Vecdi Gönül, Recep Akdağ, Nimet Baş (Çubukçu), Sadullah Ergin, Taner Yıldız, Abdülkadir Aksu AKP tüzüğündeki “3 dönem siyaset kuralı” nedeniyle 7 Haziran 2015 seçimlerinde tekrar milletvekili adayı gösterilmeyen isimler arasında yer aldı.

Arınç’ın Başbakan Yardımcılığı, 1 Kasım 2015 seçimleri öncesi kurulan geçici hükümet ile sona erdi. Bu hükümette bakanlık teklifi götürülen ve teklifi kabul eden MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, sonrasında AKP’ye katıldı, seçimden sonra kurulan yeni hükümette ise Başbakan Yardımcısı oldu.

2009’dan bu yana ekonomiden sorumlu olan ve 1 Kasım seçimlerinde yeniden milletvekili seçilen Ali Babacan’a yeniden bakanlık görevi verilmedi. Mehmet Şimşek, hükümette Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı.

Abdullah Gül’ün Başbakanlık’ı döneminde Dışişleri Bakanı olan Yaşar Yakış, 2015’te AKP’den ihraç edildi. İhraç gerekçesi, “legal görünümlü illegal yapının yayın organlarında yaptığı açıklamalar ile gerçek dışı haber yaymak, hakaret ve karalamada bulunmak” olarak açıklandı.

2015’te tartışma konusu olan gelişmelerden birisi de Abdullah Gül’ün eski danışmanı Ahmet Sever’in yazdığı “Abdullah Gül ile 12 Yıl” kitabı oldu. Kitapta Gül ve Erdoğan arasındaki görüş ayrılıklarından bahsedildi. 2016’da Erdoğan’ın danışmanlarından Mustafa Varank, kullandığı ifadeler nedeniyle Ahmet Sever’e dava açtığını duyurdu.

Mayıs 2016’da “Pelikan Dosyası” isimli blog, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu arasındaki anlaşmazlıkları konu alan bir yazı paylaştı. Davutoğlu, yazıyla ilgili “Sanal şarlatan ve müfterilerin ayak oyunlarına izin vermeyeceğiz” açıklamasında bulundu ancak ertesi gün AKP Genel Başkanlığı’ndan istifa ettiğini, 22 Mayıs’ta yapılacağını duyurduğu kongrede aday olmayacağını açıkladı.

AKP, yeni Genel Başkanı’nı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni Başbakanı’nı belirlemek için kongre sürecine giderken, bakanlardan Binali Yıldırım parti teşkilatlarıyla bir hafta öncesinde yapılan temayül yoklaması sonrası tek genel başkan adayı olarak belirlendi.

AKP Genel Başkanlığı’na, 22 Mayıs 2016 günü 1405 delegenin oyuyla, İzmir Milletvekili ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım seçildi. Cemil Çiçek, Mevlüt Çavuşoğlu, Ömer Çelik, Faruk Çelik, Yalçın Akdoğan, Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu, Mehmet Ali Şahin, Recep Akdağ 22 Mayıs’ta oluşturulan MKYK’ya dahil edilmedi. Binali Yıldırım, 65. Hükümet ile Başbakan oldu; Cemil Çiçek, Yalçın Akdoğan, Mehmet Ali Şahin’e ise MKYK ve kabinede görev verilmedi. MKYK’ya giren Sema Ramazanoğlu da yeni bakanlar kurulunda yer almadı.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler