HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

İstanbul Adliyesi'nde avukatlara müdahale

İstanbul Adalet Sarayı'na aranmadan girmek isteyen avukatlar ile polis arasında bugün de gerginlik yaşandı.

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın terör saldırısında şehit olduğu İstanbul Adalet Sarayı'nda çantalarının x-ray cihazlarından geçirilmesine ve üstlerinin aranmasına tepki gösteren bir grup avukata müdahalede bulunuldu.

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda yaşanan terör saldırısı sonrasında artırılan güvenlik önlemleri, avukatların tepkisini çekmeye devam ediyor. Rehin alma olayının ardından adliye girişlerinde üstleri ve çantalarının aranmasına karar verilen avukatların tepkisi, güvenlik görevlilerinin müdahalesiyle önlenmeye çalışılıyor.

Bugün de bir grup avukat, C kapısı girişindeki avukat geçiş alanına, dedektör kapısından geçirilme istenmesine ve çantalarının da x-ray cihazına konulmasına karşı çıkarak, bu işlemleri yapmayacaklarını kapı görevlilerine söyledi. Alanda toplanan avukatlar, güvenlik görevlileri ve polislere tepki gösterip, aranmadan geçmek istedi. Bu sırada grupla polisler arasında kimi zaman itiş kakış yaşandı.

Bunun üzerine çevik kuvvet ekiplerince avukatlara müdahalede bulunuldu. Avukatlar polis kalkanlarıyla dışarıya çıkarıldı. Adliye girişinde bu tartışmalar zaman zaman devam ediyor.

Başsavcılığın talimat yazısı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bakanlık Muhabere Bürosu'nca, "İstanbul Adalet Sarayı girişlerinde uygulanacak güvenlik tedbirlerine ilişkin çalışma talimatı ve esasları" başlıklı bir talimat yazısı hazırlanarak, adliye giriş kapılarına asıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nun imzası olan talimat yazısında, Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin, "Hakimden önleme araması kararı alınması gerekmeyen haller" başlıklı 25. maddesi 1. fıkrasının (a) bendine göre, kamu hizmeti yapan bina ve her türlü tesislere girenlerin üstlerinin, üzerilerindeki eşyanın veya araçlarının aranmasında ayrıca bir arama emri ya da kararı gerekmediği aktarıldı.

"Bu işlem ceza soruşturması işlemi değil"

Adalet sarayı giriş kapılarında bulunan kapı ve x-ray cihazından geçirilmek suretiyle yapılan kontrollerin güvenlik amaçlı bir denetim olduğu belirtilen yazıda, Avukatlık Kanunu'nun 58. maddesindeki düzenlemenin, avukatların, avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ve baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında yapılacak ceza soruşturmalarıyla ilgili olduğu kaydedildi. Yazıda, "Avukatların adliye binalarına girişlerinde kapı dedektörlerinden geçmeleri ve ayrıca çantalarının x-ray cihazlarından geçirilmesi şeklindeki uygulamanın ceza soruşturması kapsamında CMK'nın 119. ve devamı maddelerinde düzenlenen bir arama olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Yine aynı şekilde bu uygulamanın, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 58. maddesine aykırılık teşkil etmeyeceği de muhakkaktır" denildi.

"Son derece hassas dönem"

İstanbul Adalet Sarayı'na giren avukat, vatandaş ve personelin can güvenliğinin sağlanması, genel kamu güvenliği ve kamu düzeninin korunması açısından, adalet sarayında girişlerde avukat, personel ve vatandaşların kapı dedektörlerinden geçmeleri, çantalarının da x-ray cihazından geçirilmesi şeklinde güvenlik amaçlı denetim yapılacağı bildirilen yazıda, "Bu son derece hassas dönemde avukat, personel ve vatandaşlarımızın gerekli desteklerini bekliyor ve uygulamanın Çalışma Talimat ve Esasları'na göre yapılmasını rica ediyoruz" ifadesine yer verildi.

Türkiye Barolar Birliği'nden açıklama

Türkiye Barolar Birliğince, İstanbul Adliyesi'ndeki terör saldırısının, avukatlarla hiçbir ilgisi olmadığı ifade edilerek, konunun avukatları hedef alır şekilde geliştirilmesinin şiddetle kınandığı bildirildi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından yapılan açıklamada, İstanbul Adliyesi'nde yaşanan korkunç olaydan duyulan büyük üzüntünün kamuoyuyla paylaşıldığı anımsatıldı.

Konunun avukatlarla hiçbir ilgisinin olmadığı ifade edilen açıklamada, buna rağmen konunun avukatları hedef alır şekilde geliştirilmesinin şiddetle kınandığı belirtilen açıklamada, "Son derece manidar bu algı operasyonun amacının, vatandaşları avukat güvencesinden mahrum bırakmak olduğu görülmektedir" görüşü savunuldu.

Adliyelerdeki güvenlik açığının sebebi olarak avukatların gösterilemeyeceği ve avukatlara potansiyel suçlu muamelesi yapılamayacağı ifade edilen açıklamada, adliyelerin, avukatların da iş yerleri olduğu, dolayısıyla güvenliğin sağlanmasının avukatlarca da talep edildiği belirtildi.

"Hakim ve savcılara hangi tedbirler uygulanıyorsa..."

Avukatların, hakim ve savcılarla birlikte yargının kurucu unsuru olduğu bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bu itibarla adliyelere girişte hakim ve savcılara hangi tedbirler uygulanıyorsa avukatlar bunların dışında hiçbir işleme tabi tutulamaz. Avukatlara, meslek itibarını zedeleyici, meslek sırrına zarar veren, baskı ve yıldırma amaçlı hiçbir muamele yapılamaz. Adliyelerin güvenlik zaafı, akıl ve hukuk dışı dayatmalarla değil baro başkanları, başsavcılar ve adalet komisyonu başkanlarının bir araya gelmesiyle oluşacak ortak akılla çözülebilir. Türkiye Barolar Birliği de bu konuda HSYK ve Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunacaktır."

KOCASAKAL: HAKİM VE SAVCIYI DA ARAMADAN GEÇİRİYOR MUSUNUZ?

Güvenlik amirlerine hiçbir avukata dokunulmaması konusunda uyarıda bulunan Kocasakal, "Hakim ve savcıyı da aramadan geçiriyor musunuz?" diye sordu.

KOCASAKAL: ÖYLE GÖRÜNÜYOR Kİ BİZİM BİR TAKIM ŞEYLERİMİZİ TEST EDİYORLAR

Kocasakal, x-ray cihazları önünde avukatlara yönelik yaptığı açıklamada, "Hepimizin lanetlediği bu elim olaydan hareketle, bizim gösterdiğimiz soğukkanlı hasassiyeti demek ki farklı biçim de anlayanlar var. Hiçbir şey avukata bu muamelenin yapılmasını haklı göstermez. Bunun hukuki hesabı sorulacak. Öyle görünüyor ki bizim bir takım şeylerimizi test ediyorlar. Önümüzdeki hafta Pazartesi ya da Çarşamba günü gerekli tepkimizi ve birlikteliğimizi göstermek için burada toplanacağız" dedi.

KOCASAKAL ARADA KALDI

Konuşmasının ardından avukatların çevik kuvvet müdahalesine de maruz kaldıklarını bildirmesi üzerine Ümit Kocasakal ve yönetim kurulu üyeleri çevik amirleriyle görüşmek istedi. Bu sırada arama yapılmadan geçen avukatlar, Kocasakal'ı takip edince çevik kuvvet tarafından önleri kesildi. Duruma tepki gösteren Kocasakal, polisleavukatlar arasına girdi. Bir süre sonra Kocasakal'ın da aralarında bulunduğu gruba polis kalkanlarıyla müdahale etti. Arbede sırasında Ümit Kocasakal dahil birçok avukat, ezilme tehlikesi geçirdi. Avukatlar, adliye dışına çıkarılırken ezilme tehlikesi atlatan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal yaşananlara tepki gösterdi.

KOCASAKAL: POLİS BARO BAŞKANINA BUNU YAPABİLİYORSA...

Kocasakal,"Rezaleti görmüyor musunuz? Benim bulunduğum bir ortamda ve benim de üzerime, o müdahale bana da yapıldı. Artık başka şeyler konuşacağız, söyleyeceğiz. Bizim son derece sağduyulu ve hassas olan bu tutumumuz maalesef farklı değerlendiriliyor. Burada polis baro başkanına bunu yapabiliyorsa avukatlara zaten neler yapabildiğini hepiniz görüyorsunuz. Ama böyle olmayacak göreceksiniz" dedi.

Ardından idareden sorumlu Başsavcıvekili Hacı Hasan Bölükbaşı ile görüşmek üzere adliyeye girdi.

(AA)

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler