BİZE ULAŞIN
Bulut, "Benim elimde medya, cebinde para ve silah, arkamda adam var, diyenler Başbakana posta koyabileceklerini sanıyor. Koyamazsın arkadaş. Sen Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanına posta koyamazsın. Biz bu devleti sokakta bulmadık" dedi.
Bulut, yıllardan beri Türkiye'nin birtakım kesimler tarafından saldırıya uğradığını, ülkenin kanının 30-40 yıldır emildiğini savundu.
''Türkiye Cumhuriyeti devletine ve devletin başbakanına yönelik, küresel ve yerel iş birlikçiler tarafından yapılan çok büyük bir saldırı var'' diyen Bulut, konuşmasına şöyle devam etti:
"Türkiye'de bir gazetenin köşe yazarı şöyle bir yazı yazdı. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına yazıyor, parti başkanına değil. 'Senin mezarına tüküreceğiz' diyor. Bakın bir gazetenin maaşlı köşe yazarının bu cüreti nereden aldığını düşünüyorsunuz? Aynısını Turgut Özal'a da yapmışlardı. Dönemin bir gazetesinde, 'Sen bir mahlukatsın. Sen yolcusun, biz hancıyız' yazdılar. 4 tane matbaası olan zibidi Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanına bunu yazıyor. Benim elimde medya, cebinde para ve silah, arkamda adam var, diyenler Başbakana posta koyabileceklerini sanıyor. Koyamazsın arkadaş. Sen Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanına posta koyamazsın. Biz bu devleti sokakta bulmadık. Bu toprakların her metrekaresinde binlerce insanın kanıyla sulanmış toprak parçaları var.''
Bulut, ülkenin 1946 ile 2003 yılları arasında 2.5 trilyon dolar faiz ödediğini söyleyerek, "Doymadınız mı be doymadınız mı? Gözünüz doysun" dedi.
Bulut, Türkiye'nin dünyanın en büyük havalimanının temelinin 43 milyon dolara atıldığını ve 2001'de ise 5 milyar dolar için ülkenin başbakanının Kemal Derviş'in kapısını çaldığını hatırlatarak Türkiye'nin gelmiş olduğu noktaya işaret etti.
Yerleşik düzenin Türkiye'de hiçbir zaman hükümetlerin 10 yıldan fazla iktidarda kalmasına izin vermediğini söyleyen Bulut, geçmişte Başbakan Turgut Özal'ı da zehirleyerek ya da başka bir şekilde aramızdan aldıklarını söyledi.
Yerleşik düzeni kuranların Türkiye'nin gelişmesinden ve büyümesinden rahatsız olduklarını anlatan Bulut, ''10 bin metrelik dağda terörist geziyor. Elindeki tüfek İngiliz malı, elindeki el bombası İtalyan malı, ayağındaki bot Alman malı, sırtından Norveç malı konserve taşıyor. Nasıl geldi arkadaş bunlar 10 bin metreye -35 derecede? Bana bunu anlatın. Binlerce mermi, binlerce bot. İşte hepsini onlar götürdü. Bunu yerleşik düzeni kuranlar götürdü. Bu örgüte dediler ki, 'Türkiye başını kaldırmayacak arkadaş.' İşte bunları çok iyi analiz etmek lazım'' ifadelerini kullandı.
Bulut sözlerine şöyle devam etti:
''Kontrol etmek istedikleri ülkelerde ilk önce montaj sanayii kurarlar. Gittiler eski araba kalıplarını söktüler, getirdiler buraya otomotiv sektörü diye kurdular. O sermaye üzerinden medya kurdurdular. Sermeye, medya, bankacılık, 3 sektörü ele geçirip üçgeni tamamladılar. Menderes bu tehlikeyi görünce aynen şöyle dedi: 'Yeter söz milletindir.' Menderes'i ondan dolayı astılar. 1960'tan itibaren Türkiye montaj sanayii, medya ve finans üçgeni içinde yönetildi. Buna hangi başbakan başkaldırdı, başını kestiler, hangi bürokrat başkaldırdı, itibarsızlaştırdılar, yok ettiler. 2003 yılına kadar sistem böyle çalıştı. 28 Şubat'ta bu üçgenin bir ürünüdür. Şeriatmış, bölücülükmüş bunların hepsi hikaye. Bunlar halk gerçekleri görmesin diye uydurulmuş yalanlar. Niye? Çünkü biri çıktı dedi ki 'Arkadaş, ben kefeni mi giydim de geldim. Ben bu kefeni giydim ve bu yerleşik düzene karşı çıkacağım.' Yerleşik düzene karşı çıkmayıp onlarla iş birliği yapıp istediği gibi onlarla birlikte hüküm sürmeyi bilemez miydi? Çok da iyi bilirdi. Defalarca da söylediler, 'Bize biat et' 'Etmem arkadaş, ben size biat etmem' dedi. Recep Tayyip Erdoğan'ı götürdüler, Kırklareli'nde cezaevine koydular. O gece bazı evlerde parti yapıldı. Eğlendiler ve ertesi gün Hürriyet gazetesi şöyle çıktı, 'Artık muhtar bile olamaz.' Kararı vermiş, geleceğin ne olacağını görmüş ve Türk halkı adına yargılayıp sonucu açıklıyor, 'Artık muhtar bile olamaz' ama Yüce Allah o kadar büyük ki, 'Artık muhtar bile olamaz' diyenler, bugün randevu almak için sekiz takla atıyorlar. Randevu falan da alamazlar. Sayın Başbakan da daha önce bunu söyledi. Bundan sonra hiç kimseye özellikle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne son dönemde başkaldıran, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne silah çeken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanına 'Mezarına tüküreceğiz' diye yazı yazacak kadar bu ülkeye düşman olanların, bırakın randevu almayı, yaptıklarının hesaplarını da vermeleri gerekir."
Bulut, BBP Lideri Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun Kosova'daki faaliyetleri için öldürüldüğünü iddia ederek, "Kosova'nın bağımsızlığı için çalışan bir teşkilatın lideriydi. Çok açık söylüyorum. Kosova'nın bağımsızlığı için çok uğraştı. İç siyasetle hiç alakası yok. Kosova'nın bağımsız kalmaması için hangi devletler neler yaptı, bunu geriye dönüp bakarak araştırın. Bu yolda feda olan Muhsin Yazıcıoğlu'nu rahmetliyi getiriyorlar aynı yolda kefen giyen Recep Tayyip Erdoğan'a bağlıyorlar. Bunlar bu kadar alçak. Hayatımda çok komplo gördüm ama komplo kurmanın da tabiri caizse adiliğinde bir kalitesi vardır. Bu kadar kalitesiz, bu kadar adice bir iddianın ben dillendirildiğini görmedim" dedi.
Bulut, çözüm süreci ile birlikte ülkenin Misak-ı Mili sınırlarına doğru gittiğine ve Türkiye'nin dik durması gerektiğine işaret ederek, "Türkiye dik duramazsa Orta Doğu'daki Müslümanları katlederler. Balkanlarda 200 bin Bosnalıyı yeniden katlederler, Orta Asya'yı, Afrika'yı katlederler. Bunu artık herkesin görmesi lazım. 1900'lerin başında ayırdıkları o kafayla gövdenin birleşerek ayağa kalkması gerekiyor" ifadesini kullandı.
Twitter'ın kapatılmasına da değinen Bulut, Twitter'ın dünyanın birçok ülkesinde mahkemeleri tanıdığını, Türkiye'de ise mahkemeleri tanımadığını söyleyerek, "Siz böyle yaparsanız biz de sizin fişinizi keseriz. Devletin bir yetkilisi olarak söylüyorum Twitter mahkeme kararlarını tanıdığına dair imzayı atsın, 30 saniye sonra Twitter açılacak. Amerika'da, İngiltere'de, İtalya'da attığı imzaları burada atmıyor. Niye? 'Türkiye Cumhuriyeti'ni tanımam' diyor. Türkiye Cumhuriyeti'ni tanımayacak adam daha anasının karnından doğmadı. Twitter ile doğmadık, Twitter olmadan da yaşarız. Türkiye Cumhuriyeti'ni tanıyacaksın" dedi. (İHA)
