BİZE ULAŞIN
DİYARBAKIR (İHA) - Memorial Diyarbakır Hastanesi’nde İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Bircan, prostatın bütün erkeklerde bulunan bir organ olduğunu söyledi. Prostatın ergen yaştan sonra görev yapmaya başlayan, ileri yaşlarda büyümesi ile erkeklerde çeşitli sorunları ortaya çıkaran bir organ olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bircan, prostatın ileri yaşlarda büyümesinin özellikle zor idrar yapmaya yol açtığını kaydetti.
Prostatın bu nedenlerden dolayı bir çok erkekte ileri yaşta sıkıntılı bir dönem yaşamasına yol açtığını ifade eden Prof. Dr. Bircan, “Prostat irileşmesi ile birlikte başlayan idrar yakınmalarına yol açan bazı faktörler ki bunlar bazı sinirlerin faaliyetlerinde rol alan maddeler bazı hormonların ileri yaşlarla birlikte değişmesi, kişilerde çeşitli metabolik hastalıkların ortaya çıkması prostatla ilgili idrar şikayetlerini arttırması ile birlikte bu yaş döneminde cinsel fonksiyonların da azalmasına yol açan faktörler olarak karşımıza çıkar.
Prostat büyümesinin başlaması ile birlikte buna eş zamanlı olarak birçok erkekte cinsel fonksiyonların bozukluğunun da başladığını görüyoruz. Bu nedenle bu yaşlarda kişiler hekim tarafından değerlendirilirken mutlaka bu idrar bozukluklarının ne kadar vücut etkilerinin olumsuz etkilendiğinin değerlendirilmesi yapılmalı. Mutlaka da bu yapılırken kişilerin cinsel yaşam ile ilgili sıkıntılarını hekim tarafından sorgulanması gerekir” dedi. Prostat ile ilgili sıkıntılar nedeni ile hastaların hekime başvurmalarında bir bir sıkıntı olduğunu bildiklerini aktaran Prof. Dr. Bircan, “Çünkü prostat muayenesinin getirdiği çekingenlikler ve korku bunun birincil sebebi. Bunun yanı sıra toplumumuzda cinsel sıkıntıların dile getirilmesi buna bir çözüm aranması da ayrı bir sıkıntı olarak karşımıza çıkıyor.
Cinsel yaşam bozukluklarının tanı konulması için hastaların hekime başvurmasında mutlaka fayda var. Hekimlerin ise bu dönemde, idrar şikayetleri ile gelen ileri yaş hastalarda sadece prostatı değil. Cinsel yaşamları ile ilgili hastaların dile getirmekten çekindikleri göz önünde tutularak hekimler tarafından bunun sorgulanması mutlaka önemlidir.Bu aşamada yapılacak tetkikler hem prostatın idrar yollarına yönelik olarak ne derece zarar verdiği hem kişinin cinsel yaşamını durumdan ne kadar bozulduğu eş zamanlı olarak cinsel yaşam bozukluklarının ne kadarında görüldüğü yine bunlardan belki çok daha önemli olarak da prostat kanserinin olup olmamasının araştırılması ve tanınması gerekir” diye konuştu.
“PROSTATIN TEDAVİSİ GÜNÜMÜZ TEKNOLOJİSİ İLE MÜMKÜN”
Günümüz teknolojisinde gerek iyi huylu büyüme olsun gerek cinsel yaşam bozuklukları olsun gerekse prostat kanseri olsun yeterli derecede tanındıktan sonraçok değişik tedavi seçenekleri ile tedavinin mümkün olduğunu anlatan Prof. Dr. Bircan, “Tabii ki tedavi olabilmesi için mutlaka tüm bu adımların tamamlanması ve hastalığın tanınması şart. İyi huylu büyüme öncelikle ilaçlarla olmazsa çeşitli cerrahi müdahalelerle aynı zamanda eğer hastada cinsel yaşam bozuklukları varsa bunlar için de başka ilaçlar olmak üzere yine değişik cerrahi tedavilerle bunun tedavisi mümkün. Bu yaşlarda prostat kanserine yönelik muayene ve kan tahlillerinin yapılarak tanı alınması önemli. Bu dönemde de çok bilinen bir gerçek. Tabii ki kanserlerin erken tanı konulduğunda çok daha iyi tedavi edilebiliyoruz. Bu nedenle erken tanı çok önemli. Erkekler için eğer ailede bir prostat hastalık öyküsü varsa 40 yaştan itibaren yoksa 45 yaşından itibaren yılda bir kez tüm bu söylediğim bozukluklara yönelik gerekli tedbirleri almak tanıyı erken koyarak tedaviye gitmek konusunda adım atabilmek için yıllık muayeneleri mutlaka yaptırmaları gerekir” şeklinde konuştu.
