HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Ali İsmail davası 9 Ekim'e ertelendi

Eskişehir'deki Gezi eylemleri sırasında polisler tarafından dövülen ve 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren üniversiteli Ali İsmail Korkmaz davasının üçüncü duruşması yapılıdı

Ali İsmail davası 9 Ekim'e ertelendi

Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın üçüncü duruşması, Yeni Adliye binasının zemin katında duruşma salonuna çevrilen konferans salonunda yapıldı.

Duruşmada, tutuksuz yargılanan polisler Hüseyin Engin, Şaban Gökpınar, Yalçın Akbulut ile tutuklu sanıklardan polis Mevlüt Saldoğan ile Muhammed Vatansever, Ramazan ve İsmail Koyuncu ile Ebubekir Harlar hazır bulundu.

Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel, babası Şahap ve ağabeyi Gürkan Korkmaz CHPKayseri İl Başkanı Mustafa Ayan ile duruşma salonuna girdi.

Tamamen dolu olan salondaki duruşmaya çevre illerden de çok sayıda avukat katıldı.

GEZİ EYLEMLERİNDE HAYATINI KAYBEDENLERİN AİLELERİ DE GELDİ

Öte yandan Gezi eylemlerinde hayatını kaybeden Berkin Elvan, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Ahmet Atakan ve Abdullah Cömert'in de aileleri duruşmaya katılmak için Kayseri'ye geldi.

Uluslararası Af Örgütü gözlemcisi Andrea De Rujiter, dilekçe vererek duruşmaya gözlemci olarak katıldı.

OTOPSİ RAPORU: BEYİN TRAVMASI OLMASAYDI ÖLMEZDİ

Mahkeme heyeti, olay günü çekilen kamera görüntüleriyle ilgili olarak TÜBİTAK’tan istenilen yazının gelmediğini bildirdi.

Daha sonra otopsi tutanağının okunmasına geçildi.

Tutanakta, şöyle denildi:
"03.06.2013 günü Yunus Emre caddesinde ikametine gitmekte olan Ali İsmail Korkmaz’ın 2-3 kişilik grup tarafından sopalarla darp edildiği ve Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne sevk edilip, taburcu edildiği, evine döndükten sonra fenalaşıp, Eskişehir Devlet Hastanesi’ne gittiği ve Eskişehir Osmangazi Hastanesi’ne sevk edildiği ve burada hayatını kaybettiği, kimlik tanığı olarak aile yakınlarından Dönmez Korkmaz’ın otopsiye katıldığı."

KALP HASTALIĞI VARDI

10 Temmuz 2013 tarihinde ölen Ali İsmail Korkmaz’ın Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan otopsisinde, ölümünün, kafatası travmasına bağlı olarak beyin kanamasının meydana geldiği, ardından çeşitli komplikasyonların oluştuğu, kronik kalp damar ve kapak hastalığı bulunduğu ve bu nedenle ilaç kullandığı nedeniyle de aldığı kafa travmasının ölümünü hızlandırdığı, kafa travması meydana gelmeseydi ölümünün meydana gelmeyeceğine dair karara varıldığı okundu.

Anne Emel Korkmaz, otopsi tutanağı okunduğu sırada gözyaşlarını tutamadı. Fenalık geçiren, anne ve baba Korkmaz, salondan bir yakınlarının koluna girerek ayrıldı. İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporda ise Ali İsmail Korkmaz’ın sağ omuz ve arka tarafında bulunan kırıkların hayati tehlikesini orta derecede etkilediği, kafa ve yüz bölgesinde belirlenen travmaların ise hayati tehlike oluşturabilecek boyutta olduğu, kalp damar ve kapak hastalığı nedeniyle kullandığı ilaçların beyin kanamasını hızlandırdığı ve kanamayı kolaylaştırdığı okundu. Otopsi raporundan sonra, Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde alınan tanık ifadelerinin okunmasına geçildi.

POLİS TELSİZİNDEN ANONSLAR

Ali İsmail Korkmaz'ın dövüldüğü saatlerde polis telsizinden geçen anonslar: 'Onları üstümüze biraz çekelim arkadaşlar, ondan sonra dalacağız...", "Sivilleri alacak mıyız, şimdi tam kıvamı, hepsini ara sokaklara dağıttık, bilginiz olsun..."

Eskişehir’de, üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın dövülerek öldürüldüğü saatlerde, saat 00.16’da polis telsizinde yapılan görüşmede, göstericiler kastedilerek, ‘Onları üstümüze biraz çekelim arkadaşlar, ondan sonra dalacağız’ denildiği anlaşıldı. Bundan bir saat sonra yapılan ikinci görüşmede de bir polisin, ‘Sivilleri alacak mıyız, şimdi tam kıvamı, hepsini ara sokaklara dağıttık, bilginiz olsun’ dediği kayda geçti. Bu arada, Ali İsmail Korkmaz’ın dövüldüğü anlarda o sokakta kullanılan kask, cop ve gaz maskelerinin kime ait olduğunun belirlenmesi amacıyla soru yöneltilen Eskişehir Emniyet Müdürlüğü, ‘ Resmi ve sivil personelin hangi şubede görev yaptığına bakılmaksızın görev yoğunluğu nedeniyle zimmetsiz olarak kask, cop ve gaz maskesi dağıtımı yapılmıştır’ denildi. Ali İsmail Korkmaz Davası’na bugün devam ediliyor

Eskişehir’de üniversiteli Ali İsmail Korkmaz’ın dövülerek öldürüldüğü geceye ait 144 sayfalık polis telsizi kayıtları dava dosyasına girdi. Telsiz dökümüne göre; Korkmaz’ın dövüldüğü dakikalarda, saat 00.16’da iki polis arasında gerçekleşen 58 saniyelik görüşme şöyle:

‘1. Polis: Abi bu saat itibariyle gazı kesiyoruz.

  1. Polis: Onları üstümüze biraz çekelim arkadaşlar, ondan sonra dalacağız. Mustafa abi tedbirli olmak için görüşebilir miyiz bir plan yapalım
  2. Polis: Doğrudur doğrudur, şu ilerden sağa giden sivil arkadaşlar var bizim, Toma az beklemede kalsın, az ilerde…

Bu görüşmeden bir saat sonra, saat 01.21’de 6210 ve 6216 numaralı telsizleri kullanan iki polis arasında şu görüşme yapıldı:

‘6216: Abi, Halil abi, sivilleri alacak mıyız, şimdi tam kıvamı, hepsini ara sokaklara dağıttık, bilginiz olsun
6210: Bilader görüyorum. Ben tam arkadayım. Otogar taksinin içindeyim. Şu an herkes yerinde beklesin. Biraz sakin olsun, çocuklar sakin olsun. Kendini kontrol etsin. Tim amirleri kontrol etsin. Tim amirleri de sakin olsun.

6216: Anlaşıldı amirim

Cop ve kaskların kime verildiği belli değilmiş
Bu arada, Ali İsmail Korkmaz Davası’nın görüldüğü Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sanık polislerden Mevlüt Saldoğan, Yalçın Akbulut, Hüseyin Engün ve Şaban Akbulut’a zimmetli olarak verilmiş kask ya da gaz maskesi olup olmadığına dair Eskişehir Emniyet Müdürlüğü tarafından 4 Haziran 2014’te skandal bir yanıt verildi. Yanıtta, Terörle Mücadele Şubesi’nde görevli bu polis memurlarına zimmetli herhangi bir malzeme verilmediği kaydedildi. 1 ve 2 Haziran 2013 akşamı Yunus Emre ve Ziyapaşa Caddesi’nde görevli personele o dönemin emniyet amirleri tarafından verilen talimat üzerine takviye malzeme dağıtıldığı savunularak, ‘Resmi ve sivil personelin hangi şubede görev yaptığına bakılmaksızın görev yoğunluğu nedeniyle zimmetsiz olarak kask, cop ve gaz maskesi dağıtımı yapılmıştır’ denildi.

Ali İsmail Korkmaz'ın annesi oğlunun adını dövme yaptırdı

Eskişehir'deki Gezi olayları sırasında yediği dayak sonucu yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel Korkmaz, oğlunun adını sol koluna dövmeyle yazdırdı, adını taşıyan kolyeyi boynuna taktı. Anne Korkmaz, "Oğlum geri gelmeyecek. O acı dinmeyecek. Ama, katiller de rahat sokakta dolaşmasınlar. Adaleti bulmak için Kayseri'deyiz" dedi.

Anne Emel Korkmaz, Gezi olaylarında yaşamını yitiren Ethem Sarısülük'ün annesi Saykı, Abdullah Cömert'in annesi Hatice, Berkin Elvan'ın babası Sami, Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali'nin de aynı acıları yaşayan kişiler olarak kendisini Kayseri'deki davada yalnız bırakmadıklarını söyledi. Emel Korkmaz, DHA muhabirine sol kolunda oğlunun adı ve kırmızı bir kalp işaretinin bulunduğu dövme ile boynundaki 'Ali İsmail' yazılı kolyeyi gösterirken, şöyle dedi:

"Bunları, Alimin ölümünden 10 gün sonra yaptırdım. Ben, hep karşıydım böyle şeylere. Ama, acısını içime gömdüğüm Alim bana bunu da yaptırttı. Kolyeye de karşıydım. 'Neden isimlerini taşıyorlar?' derdim. Onu da Alim için yaptırdım. Alişimin, adını, hatırasını taşımak istedim. Gerçi o benim yüreğimde, beynimde, aklımda, her yerde. Ali İsmail'i kalbime kazıdım. Yine de ismini taşımak istedim."

Anne Emel Korkmaz, Gezi olayları sırasında dövülüp 38 gün komada kaldıktan sonra 10 Temmuz 2013 tarihinde hayatını kaybeden oğlunun pusu kurularak katledildiğini, bazı kişilerin saçma sapan şeylerle katilleri sıyırmaya çalıştıklarını anlatırken şöyle devam etti:

"Görüntüler ortada. Nasıl bir vicdan? Onlar insan kanı taşımıyor mu bu raporu verenler? Onların evlatları, anneleri yok mu? Empati kursunlar; 'Benim çocuğumun başına böyle bir şey gelmiş olsa, acaba ben ne yapardım? Annem ne yapardı?' Onu düşünsünler. Yani hangi vicdanla, hangi dinle böyle bir şey yapabiliyorlar? Çocuğa tekme atıyor, benim oğlum beyin kanaması geçiriyor, doktor 'Bir şeyin yok' deyip eve gönderiyor. Oğlumu darp eden katil insan olamaz. 'Travma var' diye rapor veriyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu nasıl bir ülkede ve nasıl bir hükümet tarafından yönetildiğimizin bir göstergesidir. Adaleti bulmak, oğlumun katillerinin cezalandırılması için buradayım. Oğlum geri gelmeyecek. O acı dinmeyecek. Ama katiller de rahat rahat sokakta dolaşmasınlar. Onlar da cezalandırılsın ki, başka canlar yanmasın, başka anneler ağlamasın diye. Biz bunu istiyoruz."

DEMİRTAŞ TA KATILDI

Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 3. duruşmasında tutuklu yargılanan sanıklardan polis memuru Mevlüt S., fırıncı İsmail K., Ramazan K., Muhammet V. ve fırın işçisi Ebubekir H. ile tutuksuz yargılanan polis memurları Şaban G., Hüseyin E. ve Yalçın A. hazır bulundu. Duruşmaya Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, milletvekilleriİlhan Cihaner, Gökhan Günaydın, Aykut Erdoğdu, Muharrem Işık, Hüseyin Aygün, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, HDP İstanbul 2. Bölge Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de katıldı.

Duruşma öncesinde Kayseri Adliyesi etrafında geniş güvenlik önlemleri alınırken, Erkilet Bulvarı da kurulan bariyerlerle trafiğe kapatıldı.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler