ANKARA (ANKA)- Ankara Cumhuriyet Savcısı Ömer Süha Aldan, suç işlemek için örgüt kurma, örgüt üyesi olma ve Petrol Piyasası Kanunu'na muhalefet iddiasıyla 35 sanık hakkında açtığı davanın iddianamesinde, "Mevcut mevzuatın bir sonucu olarak ortaya çıkan ve yukarıda maddeler halinde belirtilen yöntemlerin bir sonucu olarak ülkemizin yıllık olarak en az 10 milyar ABD Doları civarında bir vergi kaybı söz konusudur" dedi.
Ankara Cumhuriyet Savcısı Ömer Süha Aldan iddianamesinde, akaryakıt kaçakçılığında uygulanan beş temel yönteme dikkat çekti. Savcının değerlendirmeleri özetle şöyle:
"AKARYAKIT İTHALATININ ÜÇTE İKİSİ KAYITDIŞI"-
"Günümüzde petrol tüketimi açısından ithalat oranı yüzde 93 dolayındadır. 2005 yılı resmi rakamlarına göre ülkemizin ham petrol tüketimi 25 milyon 489 bin ton, akaryakıt satış miktarı ise 16 milyon 847 bin ton olmuştur. 1990-2005 yılları arasında akaryakıt tüketimi yüzde 33 oranında artmıştır. Buna karşın aynı dönemde araç sayısı 11 milyon 325 bin 464'e ulaşmıştır.
2005 yılında bu araçlardan 1 milyon 501 bin adedinin LPG'li olanları düşüldüğünde ve belirtilen yıllar gözetildiğinde araç sayısının neredeyse 2.5 kat arttığı anlaşılmaktadır.
Basit bir hesaplama ile araç sayısına oranla tüketim oranı esas alındığında, gerçek akaryakıt tüketiminin 30 milyon ton civarında olması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
2005 yılı içinde petrol ihraç eden 50 dolayındaki ülkeye Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından bir yazı gönderilerek, Türkiye'ye ihraç edilen ham petrol miktarı sorulmuş, bunlardan 36 ülkenin verdiği yanıta göre 2,5 yıllık dönemde Türkiye'ye 28 milyar ABD Doları petrol ihraç edildiği saptanmış, buna karşın resmi kayıtlarımızda ithal edilen petrolün 9.3 milyar ABD Doları olduğu belirlenmiştir. Dolayısıyla ithal edilen petrol ile tüketilen arasında neredeyse üçte ikilik bir kayıt dışılık söz konusudur.
Tüm bu veriler değerlendirildiğinde ise, ülkemizde tüketilen petrol ürünlerinin üçte ikisinin kayıt dışı satıldığı ve yarıya yakın bir bölümünün de gümrük kaçağı olduğu değerlendirmesine varmak mümkündür.
Türkiye'nin yıllar itibarı ile madeni yağ ithalatı miktarlarına bakıldığında 1995 yılında 33 bin ton olan ithalat yaklaşık 10 kat artarak 2004 yılının ilk 11 ayında 300 bin tona ulaşmıştır. Madeni yağların ömrünün 2-3 kat artmasına rağmen bu kadar yüksek orandaki artış dikkat çekicidir.
Diğer yandan gerçek yıllık solvent ihtiyacı 160 bin ton iken 2004 yılı içinde 600 bin ton solvent ithalatı gerçekleştirilmiştir. Kaldı ki günümüzde bu ürünlerin ithalat rakamlarında da büyük bir artış söz konusudur".
AKARYAKIT KAÇAKÇILARININ KULLANDIĞI YÖNTEMLER-
Savcı Aldan, akaryakıt kaçakçılarının uyguladğı beş yöntemi iddianamesinde şöyle anlattı:
"1- Genellikle Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde bulunan ve petrol üreten ülkelere ihracat amacıyla kullanılan nakliye araçlarına eklenen yedek tanklara bu ülkelerden ucuz akaryakıt yüklenip, ülkemize getirilmektedir. Geçmişte yaygın olarak kullanılan bu yöntem Irak'taki ortam nedeniyle yeterince petrol üretimi yapılamadığından marjinal bir hal almıştır.
2- Çoğunlukla İran, Romanya ve doğu bloğu ülkelerinden Türkiye'de işlenip akaryakıt olarak Irak'a ihraç amacıyla ithal edilen ve bu taahhüt nedeniyle de vergiden muaf olan ham petrol işlendikten sonra ülke içinde satılmakta, bu işlemi gizlemek içinde Irak'a gönderilen akaryakıt tankerlerinin içine su konup, sahte belgelerle bu işlem gizlenmektedir.
3- Açıktan geçen tanker gemilerden alınan akaryakıt, küçük tekneler aracılığıyla ya deniz üzerinden veya kıyıdan uzatılan hortum aracılığıyla faturasız olarak satılmaya çalışılmaktadır.
VERGİ UYGULAMALARI
4- Toluen, Solvent, White Sprit, Hexane, Sentetik Neft, Industrial Oil ve Safrasoil gibi inceltici ve madeni yağ türevli kimyevi maddeler belli kullanım koşullarına bağlı olarak yüzde 40 oranındaki Özel Tüketim Vergisinden hemen hemen muaf bulunmaktadır. Ülkemizde akaryakıt ürünlerine perakende satış rakamları üzerinden bakıldığında, yüzde 67 oranında vergi içerdiği görülmektedir. Bu orandaki bir vergi ve örneğin bir anlamda boya sanayine sübvansiyon niteliğindeki incelticilere ilişkin ÖTV'nin alınmaması akaryakıt kaçakçılığını cazip hale getirmiştir.
5- Bir diğer kaçakçılık yönteminin de faturasız akaryakıt satışı olduğu anlaşılmaktadır. Özellikle son yıllarda ülkemizde pıtrak gibi dağıtıcı firmaların yaygınlaştığı görülmüştür. Bu firmalardan bir bölümü olağan ve usulü dairesinde doğrudan akaryakıt ithalatı gerçekleştirirken, bir bölümünün yurda tanker gemiler aracılığıyla gelen akaryakıt miktarını tam olarak bildirmediği, çoğunlukla beyan yönteminin geçerli olması ve ne miktarda akaryakıtın antrepo ve tanklara konduğuna ilişkin yeterli duyarlılığın gösterilmemesi nedeniyle önemli bir miktarda beyan dışı akaryakıt ülkemize girmekte ve bayi olsun olmasın varılan anlaşma çerçevesinde akaryakıt bayileri aracılığı ile satılmaktadır. Mevcut mevzuatın bir sonucu olarak ortaya çıkan ve yukarıda maddeler halinde belirtilen yöntemlerin bir sonucu olarak ülkemizin yıllık olarak en az 10 milyar ABD Doları civarında bir vergi kaybı söz konusudur"
KAÇAKÇILIĞIN ÖZEL TERMİNOLOJİSİ
İddianamede, zanlıların aralarındaki telefon görüşmelerinden aralarındaki haberleşmede özel bir terminoloji kullandıkları de yer aldı. Buna göre, her bir ürünün veya faaliyetin karşılığı farklı bir terimle belirtiliyor.
Örneğin Vahit veya İnce-White Sprit, Kalın-Baz Yağ, Kravatlı-Faturalı, Kravatsız-Faturasız, Aşağı-Aymer Akaryakıt İstasyonu, Yukarı-Aykar Akaryakıt İstasyonu, Yeşil-Dolar, Türkiş-YTL., Vırrık-Kötü akaryakıt, Tol-Toluen ve Karışık-Yapma (Hileli) Akaryakıt gibi.
Akaryakıt kaçakçılığı yapmak için suç örgütü kudukları iddiasıyla Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemsei'nde yargılanan sanıkların yaklaşık 2,5 ay tutuklu kaldıktaan sonra serbest bırakıldıkları öğrenildi. Sanıklar, tutuksuz yargılanmaya devam edecek.