HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

200 kiloluk kadının göz yaşartan dramı

200 kiloluk kadının göz yaşartan dramı

Ankara'da yaşayan ve 12 yılda yaklaşık 150 kilo olarak 200 kiloya ulaşan 3 çocuk annesi Ayşe Bölükbaşı'nın (44) hayatı aşırı kiloları nedeniyle kabusa döndü. Yüzbinde bir görülen 'fil hastalığına' yakalanan ve her geçen gün ağırlayan vücudunu artık hareket bile ettiremeyen talihsiz kadın hastanede tedavi altına alındı.

Diyet programına alınan Bölükbaşı, ağlayarak, "Hiç bir iş yapamıyorum, merdivenleri çıkamıyorum, geceleri yatamıyorum, yürüyemiyorum. Çok utanıyorum, dışarı çıkmak istemiyorum" dedi. Talihsiz kadın, en büyük hayalinin zayıflayınca takım elbise giyip kocasına sürpriz yapmak olduğunu söyledi.
Doç. Dr. hasan Acar ise hastanın kırmızı alarm verir durumda hastaneye geldiğini, fazla kilolarına müdahale edilmeseydi kadının en fazla bir-iki ay yaşayabileceğini kaydetti.

Yüzbinde bir görülen ve tıpta, 'Fil bacağı' olarak adlandırılan bir hastalığa yakalanan Ayşe Bölükbaşı'nın dramatik yaşamı göz yaşartıyor. Daha önce 75 kilo olan ve 12 yılda yaklaşık 150 kilo alan talihsiz kadın, karar verip sonda anda hastaneye yatınca yeniden hayata tutundu.

Büyükşehir Belediyesi Hastanesi'nde tedavi altına alınan gözüyaşlı kadın, bir haftalık sürede ayağı kalkıp bir kaç adım atacak duruma geldi. Önceleri her işini kendi yapabildiğini ancak kilo almaya başladıkça eşi ve çocuklarının yardımlarıyla ihtiyaçlarını karşılayabildiğini belirten Ayşe Bölükbaşı, "12 yıl önce 6 ameliyat geçirdi. 75 kilodan 200 kiloya yükseldim. Önceden çok hareketli bir insandım. Çok kilo almaya başladım, bir çok diyetler yaptım sonuç alamadım. Bir tane bile tam ekmek yemiş kişi değilim, günde en fazla yarım ekmek yiyordum.

Dengesiz beslenmeden dolayı sanırım kilo almaya başladım. Önceleri her işimi kendim yapabiliyordum, şimdi eşim ve çocuklarımın yardımlarıyla kendi ihtiyaçlarımı giderebiliyorum. Hiç bir iş yapamıyorum, merdivenleri çıkamıyorum, geceleri yatamıyorum, yürüyemiyorum. Elim yüzüm hatta tırnaklarım bile mosmor oluyor. Bir haftadır tedavi görüyorum. Biraz yürümeye başladım" diye konuştu.

Genç kadın, ağlayarak, "En büyük hayalim, çıta gibi olup eşimin yanında takım elbise giymek. Çok gücüme gidiyorum. Çok utanıyorum, dışarı çıkmak istemiyorum. Herkes bana bakıyor sanıyorum, bakmasalar bile rahatsız oluyorum" dedi.

"BİR-İKİ AY ÖMRÜ KALMIŞTI"

Büyükşehir Belediyesi Hastanesi Genel Cerrahi Servisi uzmanı Doç. Dr. Hasan Acar, hastanın kırmızı alarm verir durumda hastaneye geldiğini ve müdahale edilmemesi halinde en fazla bir-iki ay ömrünün kaldığını söyledi.

'Fil bacağı' hastalığının yaklaşık 100 binde bir görülen bir hastalık olduğunu anlatan Doç. Dr. Acar, şunları söyledi: "Bir haftadır hastanede tedavi görüyor. Bu hastalık üç şekilde ortaya çıkabiliyor.

Birinci neden, doğuştan lenf damarlarının olmayışı ve buna bağlı olarak bacaklarda ileri derecede şişlik ve kızarıklık görülüyor. İkinci neden, özellikle mantar enfeksiyonlarına bağlı lenf damarları iltihabı ve bunun kronikleşmesine bağlı ödem ve şişlik şeklinde gelişebiliyor. Üçüncü neden ise, aşırı şişmanlığa bağlı dolaşım bozukluğu sonucu lenf sıvısının bacaklarda birikmesidir. Bu gerçekten ciddi bir hastalıktır. Hastamızın aşırı kiloya bağlı nefes alma sorunu var. Hareketsizlik kiloyu artıyor, kilo ise dolaşım bozukluğunu artırıyor. Hastaya her gün yürüyüş yaptırıyoruz. Günde en az 60 tur atıyor. Diyetisyen kontrolünde diyet programı uyguluyoruz. Bir çok insanın yanılgıya düştüğü gibi katı bir diyet programı uygulamıyoruz. İki bin kalori ile başlayıp giderek azalan bir diyet programımız var. Uzun süreçte hedefimiz hastalığın tam olarak tedavi edilmesidir. Hedefimizi 3 ayda 15 kilo, 6 ay sonunda 30 kilo verdirmek, bu bile hastamızı çok rahatlatacaktır".

Doç. Dr. Acar, diyet programından sonra ilerleyen süreçte hastanın midesine kelepçe takabileceklerini ifade ederek, "Açık cerrahi uygulamalarının büyük riskleri var ama endoskopik olarak mideye kelepçe takabiliriz. Ama buna bile hastamız müsait değil. Herhangi bir müdahale hayati tehlike riski doğurabilir. En ufak bir şekilde narkoz alma şansı yok. İki yastık kullanarak yatabiliyor. Hasta bize geldiğinde tek bir tur bile atamıyordu, bacakları mosmor oluyor, nefes darlığı gelişiyordu, şu anda 3 tur atabiliyor. 3 veya 6 ay sonra midesine kelepçe takabiliriz. Hasta kırmızı alarm verir durumdaydı, en fazla bir-iki ay ömrü kalmıştı. Kendisi de bunun farkında ama bütün isteklerimizi yerine getiriyor, başarılı sonuç alacağız" şeklinde konuştu.

İHA(Özel)

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler