Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde, Marmara depreminde oğlunun cansız bedenini 3,5 yıl sonra bulan anne, oğlunun mezarı başında o günlerdeki zorlukları anlattı.Marmara Depremi'nde oğlunu kaybeden Emine Cebeci, deprem anında yaşadıklarını ve depremden 3,5 yıl sonra kimsesizler mezarlığında DNA testiyle bulduğu 18 yaşındaki oğlu Serkan Yapıcı'yı ararken yaşadığı zorlukları anlattı. Cebeci, "Ben çıktığımda herkes benim hastaneye bile ulaşamayacağımı düşünüyordu" diyerek şunları ifade etti:
"Gece saat 3 civarıydı. Ev salladığı anda sigaramı içiyor, oturuyordum. 45 saniyede yıkıldı diyorlar ya, biz ilk 10 saniyede yıkılan evlerden biriyiz. Üçüncü adımımı atamadım. İki adım attım. Biz oğlumla beraber enkazda kaldık. 13 saat sonra oğlumu çıkardılar. Çıkarana kadar da oğlumla konuştuk biz. Korkmasın diye hep moral vermeye çalıştım. Önce onu aldılar. Annem çıkmadan gitmem dedi. 'Oğlum sen git ben iyiyim. Beni de getirecekler'diye seslendim. Askeri hastaneye gitti oğlum. Daha sonra ben çıktığımda beni de aynı yere götürdüler. Gittiğimde işte, aslında oğlumun bir tek bacağı ezikti. Benden çok daha sağlamdı. Ben çıktığımda herkes benim hastaneye bile ulaşamayacağımı düşünüyordu. O durumdaydım."
Hastaneye gittiğinde oğlunu bulamadığını söyleyen Cebeci, "Türkiye kazan oldu ben kepçe" diyerek oğlunu ararken yaşadıklarını şöyle anlattı: "Hastaneye gittiğimde oğlumu göremeyince dediler ki, GATA'ya sevk ettik. 'Beni de GATA'ya sevk edin o zaman, orada bulayım' dedim. GATA'da da baktık yok, İstanbul'da tüm hastaneleri aramaya başladık. İstanbul'da 448 tane hastane arandı ama benim oğlum bulunmadı. Biz dedik ki, acaba Gölcük'te mi kaldı. Gölcük'e geri döndük. Ben 8 ay hastanede kaldım o dönem. 8 ay sonra çıktığımda, oğlum henüz bulunamadı. Oğlumu ilk bıraktığımız hastaneden başladım aramaya. Askeriye bana, 18 tane kimsesiz mezar var. 18 kimsesizi gömdük dediler ve bana resimlerini gösterdiler ama aralarında oğlum yoktu. Ben yinede dedim ki, bir taraftan arayayım, bir taraftan o mezarlar açılsın. Çünkü Gölcük'te kayıp fazlaydı. Ben 3.5 sene bu davayı götürdüm. Hep kafamda 'Benim oğlum buradan çıkmayacak' var. Çünkü resimlerin içinde yok. Ama bir başka kaybı bulacağız. 18 mezarın içinde en sonuncuda benim oğlum çıktı. Çocuğunuzun bir saat kaybolduğunu düşünün. Ve siz ne olduğunu bilmiyorsunuz. Bu anlatabilecek gibi bir şey değil"Emine Cebeci ayrıca, oğlunu aradığı dönemde kayıp olanlar için mezarlığa çam ağaçları diktirdi. Tüm kayıplar adına dikilen çamların yanında kaybolanların isimleri, doğum yılları yazarken, ölüm yıllarını yazmadıklarını söyleyen Cebeci, "Kendilerini bulana kadar en azından ağaçları büyür dedik" ifadelerini kullandı. Arkadaşlarıyla kurduğu dernekle engelliler ile birlikte yaşama tutundu. Cebeci, açtıkları kurslarla eğitimler veriyor ve Marmara depreminde yaşadığı acıları engellilere ve muhtaçlara yardım ederek unutmaya çalışıyor. (İHA)
Tüm haberler