Demokratik Suriye Güçleri (DSG) geçtiğimiz hafta Menbiç'in neredeyse tamamını ele geçirdiklerini açıklamıştı. Örgüt Sözcüsü Talal Selo, IŞİD’de uçak olmadığını söylese de ileride bir 'düşman' tarafından uçak saldırısına uğrama riskine karşı omuzdan atılan uçaksavar istediklerini söyledi.
"ŞİMDİLİK BİZİ HEDEF ALAN UÇAKLAR YOK,ANCAK GELECEKTE BÖYLE BİR İHTİMÂL OLABİLİR"
Reuters’e konuşan Selo, böyle bir saldırının kimler tarafından düzenlenebileceğini söylemedi bununla birlikte Rusya destekli rejim ile SDG arasında herhangi bir silahlı çekişmenin olmadığını vurguladı.
Selo, 'Suriye’de ABD’nin sahadaki bir numaralı müttefikiyiz, bu yüzden bu silahlar ilk bize verilmeli' ifadesini kullandı.
PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’nin silahlı kanadı olan YPG’ye verilen destek Türkiye’nin tepkisine neden olunca ABD, bu desteği 2015 Ekim ayından itibaren yeni bir yapı oluşturarak devam ettirmeye başladı. Bu tarihte sınırlı sayıda Arap, Süryani ve Türkmen gücü de YPG’ye katarak Demokratik Suriye Güçlerini (DSG) oluşturdu. DSG’nin omurgasını ve komutasını yine YPG oluşturuyor.
SDG, çok nadir vakalar dışında rejim güçleriyle çatışmadı. Ağustos ayında rejim, Haseke’deki güçleri ile SDG arasında çatışmalar yaşanmasından sonra Kürt güçlerinin karargâhlarını havadan bombalamıştı.
RUSYA: HASMÂNE BİR ADIM
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, ABD’nin suriye’deki silahlı gruplara yönelik silah kısıtlamalarını yumuşatma kararını ‘hasmane bir adım’ olarak nitelendirmişti.
Salı günü açıklama yapan Rus yetkili, bunun Suriye’de görev yapan Rus uçaklarına doğrudan bir tehdit olduğunu söyledi.
Rusya, müttefiki Esed rejimini desteklemek için Eylül 2015’te Suriye’de askeri bir operasyon başlatmıştı.
Moskova’nın sağladığı destekle rejim birçok bölgede ilerleme kaydetti. Rejim; Rusya ve İran’dan aldığı yardım sayesinde kritik öneme sahip Halep’in tamamını ele geçirdi.