BİZE ULAŞIN
Buna göre Abdullah Öcalan Gezi protestoları için “paralel devlet ayaklanması” dedi ama bu İmralı’daki görüşmeye katılan heyet tarafından kamuoyuna aktarılmadı.
Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmeler yapan ve hafta sonu Yüksekova’da yaşanan olayların ardından 4 askerin kaçırılmasıyla “çözüm süreci”nin bıçak sırtından geçtiğini yazan Selvi, sürece karşı çıkan ve onun bozulması için elinden geleni yapan pek çok kesim olduğunu belirterek, Abdullah Öcalan’la İmralı görüşen heyetlere ilişkin ilginç bir iddia ortaya attı.
Yüksekova ve asker kaçırma olaylarının ardından, “Oslo sürecinin köküne kibrit suyu döken Silvan baskınına benzer bir tehlikenin eşiğinden dönüldüğünü” yazan Selvi, “Çözümü isteyen tüm kesimler seferber oldu ve bir provokasyon amacına ulaşmadan sona erdi” diye yazdıktan sonra, bu süreçte “Öcalan'ın verdiği mesajların önemini de göz ardı edemeyiz” dedi.
“Eğer Öcalan'ın duruşu ve çözüme inananların seferberliği olmasaydı bugün başka şeyleri konuşuyor olurduk” diyen Abdülkadir Selvi, yazısını şöyle sürdürdü:
“Çözüm karşıtı bir cephe vardı, buna bir de Anti-Erdoğan cephesi eklendi.
Bunun içinde İran ve İsrail gibi bölgesel aktörler ile çözüm süreci başarılı olursa bundan Erdoğan karlı çıkar diye düşünen bir kesim var. Bunlar PKK 'nın içindeki silahlı mücadele yanlıları ile ittifak etmiş durumdalar.
Yüksekova'nın İran sınırına yakın olması da bu kuşkuyu besliyor.”
Daha sonra “çok önemli gördüğüm bir noktaya dikkat çekmek istiyorum” diyen Selvi, konuyu İmralı'ya giden heyetlere getiriyor ve bu heyetlerden birinin, Öcalan'ın, Gezi için, 'Paralel devlet ayaklanması' dediğini kamuoyundan gizlediğini, “üstüne üstlük Öcalan'dan Gezi'ye selam çakıldığını” öne sürdü.
