HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Adalet Komisyonu'nda “gizli af” tartışması

Adalet Komisyonu’nda, Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı da alt komisyona gönderildi.

ANKARA (ANKA) - Meclis Adalet Komisyonu’nda, 15 bin hükümlüyü tahliye edecek Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde "tutuklu vekil" ve "gizli af" tartışması yaşandı.

TBMM Adalet Komisyonu, Başkan Ahmet İyimaya başkanlığında Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nı görüşmek üzere toplandı.

-"TASARI GİZLİ AF"-

Tasarının “gizli af” niteliğinde olduğunu savunan CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, "Cezaevlerinin aşırı doluluğu karşısında gizli bir af olarak nitelendirilmesi mümkündür. Gizli bir af niteliğindedir" dedi.

-"TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ SORUNU ÇÖZÜLMELİ"-

Tutuklu milletvekillerinin durumuna da değinen Öztürk, "Milletvekillerinin tutuklu olması Başbakan'ın ve Bülent Arınç'ın söylediği gibi sizin vicdanınızı sızlatıyorsa bu konudaki sözleriniz kamuoyunu yanıltamaya yönelik değilse o zaman buna ilişkin düzenlemelerin yapılmamasının nedenleri nedir? Bir yandan milli irade diyoruz bir yandan milli iradeye mahkemeler tarafından pranga vurulmasına bir çözüm koyamıyorsunuz. Parlamentonun kendi hakkını savunamaması, çözüm üretememesi düşündürücüdür. Cemil Çiçek'in de parlamentonun itibarını koruması gerekli. Tutuklu milletvekili sorunu çözülmeli. Siyasi ayırım yapmıyorum. KCK davasından tutuklanan milletvekillerini tutukluğu da haksızdır. Tüm milletvekillerimizin bir an önce özgürlüğüne kavuşup yasama yetkisini yapmak üzere parlamentoya gelmelerinin şartları ve koşulları yaratılmalı. Başta Adalet Bakanı olmak üzere hükümeti göreve davet ediyorum" diye konuştu.

-SIRADAN OLAYLAR DEĞİL-

MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu da, şehit olan asker ve polisleri hatırlatarak, "Milletimizin başı sağolsun. Maalesef şehit haberlerine karşı medya başta olmak üzere bir hassasiyetsizlik ortaya çıkmış durumda. Bunlar sıradan olay değil” diyerek konuşmasına başladı.

Nevruz dolayısıyla yaşanan olaylara da değinen Başesgioğlu, “Kin ve intikam duygularıyla kutlamak bir millet olarak aramızdaki bağların kopmasına ve kin ve nefret tohumların ekilmesine sebep oluyor. Bunlardan Türk toplumunun süratle çıkması lazım. Bu çıkışın adresi en başta hükümetimizdir. Hükümetimiz bu meseleyi tek başına gögüsleyemez. Muhalefet partilerin desteğini yanına çekmek durumunda. Açılım politikasında kırılma yaşandı. Bu kırılmanın acı tezahürlerini şimdi yaşıyoruz" dedi.

-“UMARIM YENİ OPERASYON DALGALARIYLA YÜZ YÜZE KALMAYIZ”-

CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk de, “Uzun süren tutuklamaların veya haksız tutuklamaların önüne geçilmek arzu ediliyorsa o zaman CMK’da da değişiklik yapılması gerekmez miydi?” diye sordu.

Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan da, “Cezaevleri bu kadar boşaldı, tezelden doldurmak anlayışını umarım benimsemezler. Yeni operasyon dalgalarıyla yüz yüze kalmayız umarım” dedi.

CHP’li Köktürk de, hükümlünün de insan olduğunu belirterek, ücretsiz çalıştırmanın Anayasa’ya aykırı olduğunu söyledi.

Adalet Bakanı Ergin ise, denetimli serbestlik tedbirinde çalıştırma uygulamasının isteğe bağlı olduğunu belirterek, “İlgili hükümlü böyle bir teklif kendisine yapıldığında bunu kabul etmek zorunda değil. Bu bir alternatif ceza infaz yöntemi. İlginin rızasına bağlıdır. Zorunlu çalıştırma öngörülmüyor” diye konuştu.

“Gizli af” eleştirilerine de Ergin, “Burada ilgili kişili belli şartlarda öngörülen alternatif tedbirlerle topluma salıveriliyor. Şartlar değiştiğinde, tedbirlere uymadığında gerisin geri döner, afta böyle bir şey söz konusu değil” sözleriyle yanıt verdi.

AKP Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü’nün sözleri üzerine de Adalet Bakanı, “Sayın Köylü’nün dile getirdiği itiraz vardı. O da 'tutukluk süresi uzamışsa hüküm kesinleştikten sonra bu kişinin doğrudan açığa ayrılma süresi de dolmuşsa istifade etsin'. Buna katılamıyoruz. Tutukluluk tamamen yargılamayı yapan mahkemenin tasarrufunda olan hakimin tasarrufunda olan bir tedbir. Bizim öngördüğümüz yapı ise hükümlüler için önerilmiş olan infaz yöntemlerinden bir tanesidir, alternatif infaz yöntemi olarak düzenlemektir. Sistem olarak buraya oturtamıyoruz” dedi.

Köylü ise Bakan Ergin'e, “Ben tutukluyu tahliye edelim demedim zaten. Öyle bir şey olmaz. Örneğin 6 yıl ceza almış. 3.5 yıl tutuklu kalmış. 3 yıl 8 ay tutuklu kalmış. Bu 4 yıl sonra cezaevinden çıkacak. 3 yıl 8 ay sonra hüküm kesinleşti, geriye 4 ayı kaldı şartlı tahliyesine artık hükümlü bu. Eğer bu süre içerisinde açığa ayrılma şartlarını muhafaza ediyorsa geriye de az bir cezası kalmış ise bundan istifade edebilmesi uygun diye düşündüm” şeklinde yanıt verdi.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından görüşmelere saat 14.00’e kadar ara verildi.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler