UĞUR Mumcu'nun ağabeyi Ceyhan Mumcu, ''Uğur, PKK'nın yabancı istihbarat örgütleriyle bağlarını açıklayan yazılar, bunları kanıtlayan belgeler ortaya koydu. PKK'ya Yunan ve İngiliz istihbaratlarının yardımını ortaya koydukça tehditler alıyordu. Pek çok basında Uğur'a çok şiddetli eleştiriler yapılmıştı" dedi.
24 Ocak 1993 tarihinde Ankara'da evinin önünde, arabasına konulan bombanın patlatılması sonucu katledilen gazeteci ve yazar Uğur Mumcu'nun ağabeyi Ceyhan Mumcu, DHA'ya konuştu. Kardeşinin lisedeyken iyi bir futbolcu olduğunu söyleyen ağabey Mumcu, "O yaşlarda mahalle kavgalarına karışırdı. Şık giyinmeyi severdi. Yakışıklı bir gençti. Kızların çok ilgi odağındaydı. Hayatla barışık bir insandı ve ailesine de çok düşkündü. Yazı yazmayı çok seviyordu" diye konuştu. Uğur Mumcu'nun, PKK'nın yabancı istihbarat örgütleriyle bağlarını açıklayan yazılar, bunları kanıtlayan belgeler ortaya koyduğunu anlatan Ceyhan Mumcu, şunları kaydetti:
"PKK'ya Yunan, İngiliz istihbaratlarının yardımını ortaya koydukça tehditler alıyordu. Son yılında DİSK bile Uğur'a 'açılım siyasetine' karşı diye tavır alıyordu. Pek çok basında Uğur'a çok şiddetli eleştiriler yapılmıştır ve hep sol görüşten gelmiştir bu eleştiriler."
PERİNÇEK: UĞUR KOĞUŞUN NEŞESİYDİ
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de DHA'ya yaptığı açıklamada aynı okulda okuduğu Uğur Mumcu ile ilgili olarak şöyle konuştu:
"Bizim arkadaşlığımız lisede başladı, hukuk fakültesinde devam etti. Hukuk fakültesi öğretim kadrosunda yine beraberdik. Daha sonra Mamak Cezaevi'nde yine buluştuk. Aynı koğuşta kaldık bir süre. Uğur koğuşun neşesiydi. Devamlı şakalaşan taklitler yapan biriydi. Arkadaş canlısı, sevgi dolu, davası olan ve hedefleri ve mücadelesi olan bir insandı. İsrailcilerin, bölücülerin hedefindeydi. Ben Abdullah Öcalan ile röportaj yaptığım zaman O'nun da adı geçmişti. O, hedef olan bir insandı. Çünkü ABD ile terör örgütü PKK arasındaki bağlantıları ortaya çıkaran yazılar yazmaya başlamıştı."
Mumcu'nun Kemalizm'den asla ödün vermediğini de anlatan Perinçek, ''1956 yılından beri beraberdik. O zamandan beri Atatürkçüydü. Çok güzel şiir de okurdu. O zamanın meşhur politikacılarının İnönü'nün, Demirel'in taklitlerini yapardı. Atatürk'ü büyük bir devrimci olarak görüyordu. Atatürk'ün bir hatıra haline getirilmesine, heykelleştirilmesine, gardrop Atatürkçülüğüne karşıydı. Atatürk'ün fikirleriyle bize ışık tutan, yol gösteren, büyük bir devrimci önder olduğunu söylerdi. İrtica, mafya ve bölücülük arasındaki ilişkileri de çok iyi tespit etmişti. Amerika'ya bağlı irticanın, yani Fethullahçıların ileride Türkiye için çok tehlikeli olacağını önceden gören ve yazan bir değerli yazarımızdı. Uğur Mumcu yaşasaydı şu an bütün milletle aynı saftaydı" dedi.