HABER

"AKP ve CHP balon"

Anavatan Partisi (ANAP) Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, seçim startını verdiği Antalya'da AK Parti ve CHP'ye yüklendi. Mevlana Kavşağı'nda partililere seslenen Mesut Yılmaz, seçimlerin iki yeni partisi olduğunu, bunların AK Parti ve CHP olduğunu belirterek, bu iki partinin de balon olduğunu iddia etti.

"AKP ve CHP balon"

Mesut Yılmaz, "Bu partilerin ikisi de birer balondur, yani içleri boştur, hava doludur. Bu AK Parti denen parti hangi partidir? Eski milli görüşçülerin yeni partisidir. Şimdi bu parti daha seçime girmeden kendi kendini iktidar görüyor, hayali iktidarına bir de hayali başbakan arıyor. Bunun karşısında da CHP var. Kim bu CHP? Solun eski dinazor partisi" diye konuştu.

Mesut Yılmaz, Türkiye'nin kurtuluşunun Avrupa Birliği üyeliğinden geçtiğini de savunarak, "Biz seçimleri ertelemek, Türkiye'nin önünü açmak istedik. Yoksa seçimden kaçmadık. Ben Türkiye'nin AB'ye üye olmasını 10 kere başbakan olmaya tercih ederim" dedi.

"AHMET DENİZOLGUN, MİLLETİN DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKAR"

Saat 15.00'te özel bir uçakla Antalya havalimanına gelen ANAP Genel Başkanı Mesut yılmaz, buradan araç konvoyuyla miting meydanına geldi. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı meydanda partililere seslenen Mesut Yılmaz, konuşmasına seçimlere bir ay kala kendilerini iktidar ilan edenlerin, milletin oyunu çantada keklik olarak görenlerin bugün Antalya'yı görmeleri gerektiğini söyleyerek başladı.

Seçim mitingine Antalya'dan başlamasının sebebinin, Antalyalıların her zaman kendilerine destek vermesi olduğunu söyleyen Mesut Yılmaz, partisbinin Antalya 1. sıra milletvekili adayı Ulaştırma eski Bakanı Arif Ahmet Denizolgun'u tanıttı. Yılmaz, "Güçlü ve kalkınmış bir Türkiye ancak inanç ve ideal işidir, Türkiye'yi bu hedefe ulaştıracak olan insanlar halka hizmeti Hakk'a hizmet bilen insanlardır. İşte ben size bugün Antalya ANAP milletvekili listesinin başında örnek bir insanı, Ahmet Denizolgun'u getirdim. Olgun, benim başbakan olduğum hükümette Ulaştırma Bakanlığı yaptı.Yani devletin nasıl işlediğini bilen bir arkadaşım. Ama sadece masanın öbür tarafından oturmadı, aynı zamanda piyasayı bilen, üreticinin sıkıntılarını bilen bir arkadaşım. Ama sadece bundan ibaret de değil, inançlarına da sımsıkı bağlı bir arkadaşım. Milletinin değerlerine sahip bir arkadaşım. İnanıyorum ki Allah'ın izniyle ve onunla her biri pırıl pırıl ANAP'ın diğer milletvekili adaylarıyla Antalya'ya ve Türkiye'ye çok hayırlı hizmetler yapacağız" diye konuştu.

ANAP olarak geçmişte sadece milletin sıkıntılarını çözecek programları hazırlamakla kalmadıklarını, aynı zamanda bunları hayata geçirecek kadroları da sunduklarını anlatan Mesut Yıllmaz, "Bugün bakın Türkiye'ye, konu ekonomiyse ekonomiden en iyi anlayan kadrolar ANAP'tadır, eğer konu hukuksa vatandaşın hakkının hukukunun korunmasıysa hukuku en iyi bilen arkadaşlar ANAP kadrolarındadır. Eğer konu icraatsa, en becerikli kadrolar ANAP kadrolarıdır. Onun için diyorum ki bu seçimde memleketimizi yeniden aydınlık ufuklara taşıyacak kadro Anavatan kadrosudur" dedi.

EZAN TARTIŞMALARI

Yılmaz, ikindi ezanına isabet eden konuşması sırasında ezanın bitmesi için konuşmasına bir süre ara verdi. Ezanın bitmesinin ardından sözü ezana getiren Mesut Yılmaz, aklına Mehmet Akif Ersoy'un geldiğini söyleyerek "Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli/Ebedi yurdumun üzerinde inlemeli. Bugün bazıları çıktılar ezan konusunu yine 1950'li yıllara götürmek istiyorlar, bunlar nasılsa gelip sizden oy isteyecek, o zaman gereğini yaparsınız" dedi.

Konuşmasında Türkiye'nin turizm gelirlerine de değinen ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, "Turizm bakanımız da burada gece gündüz çalışıyor ama onun yanında birşey söyleyeyim, sadece turizmde ülkeye gelen turist sayısının artması yetmez, buna paralel olarak gelirin de artması lazım. Bu yıl yüzde 3 artmış. Ama bu da yetmez, Antalya'daki esnafı turismden daha çok pay alması lazım, bazı otellerde yapılan bişey var, 'herşey dahil' diye, o benim hoşuma gitmiyor. O zaman turizmin pastasını oteller, tur şikrketleri yiyor, ben istiyorum ki Antalya'daki tüm esnaf turizmdan pay alsın. Antalya'nın Türkiye'ye sağladığı turizm gelirinden Antalya'nın daha çok pay alması için elimizden geleni yapacağız. Ayrıca Antalya tarımın da kalbidir. Antalya'ya doğalgaz gelmesi için gerekli ihaleyi yaptık. 2004 yılında Antalya'ya doğalgaz gelmiş olacak, başta seracılık olmak üzere Antalya'nın gelişmesine çok büyük katkı yapacak" şeklinde konuştu.

"SEÇİMDEN KAÇMADIK"

Seçimlerin Türkiye için çok önemli olduğunu bildiğini ancak AB üyeliğinin Türkiye için seçimlerden daha önemli olduğunun altını çizen Mesut Yılmaz, " Önümüzde iki ay var, çıkardığımız kanunları hayata geçirmemiz lazım ama seçim ortamında bu işler aksıyor, istismar edeceklerini bile bile seçimleri birkaç ay ileri almamız lazım dedim, Türkiye bundan büyük bir zarar görmezdi ama maalesef haklı olmamıza rağmen sözümüzü dinletemedik. Bugün ülkemiz bir ateş çemberinin içinden geçerken Türkiye erken seçime gidiyor, bu ağır sorunlara da iyice zayıflamış hükümetle göğüs germeye çalışıyor. Türkiye'nin Irak'taki konulaura duyarsız kalması mümkün değil. Yakında herkes bize hak verecek ama vakit geçmiş olacak. Biz hak bildiğimiz yolda sonuna kadar gitmekten geri kalmayız. Ama bizim kaygımız var, milletimiz için devletimiz için bu ülkenin yarınları için kaygımız, çocukların ortak geleceği için kaygımız var, yoksa vekillik, başbakanlık gibi, sadece ben olayım anlayışını ANAP'ta bulamazsınız Sevgili Antalyalılar, çünkü milletimiz bunları bize tatmin olacak kadar çokça vermiştir. Bugün Türkiye önemli bir yol ayrımında. Türkiye zengin, özgür, güçlü bir Avrupa ülkesi mi olacak, yoksa Ortadadoğu cehennemine mi gidecek? ANAP olarak Türkiye'yi Ortadoğu batağından kutrarıp Avrupa'ya götürmeye çalışıyoruz, Türkiye'nin AB'ye üye olmasını 10 defa başbakan olmaya tercih ederdim. Bunun için elimizden gelini yapıyoruz. Bunun için güçlü bir hükümet lazım, bu hususta canla başla çalışanlara en başta ANAP'a destek vermeniz lazım. Türkiye'yi yönetmek çok ciddi bir iştir ve bu işin ağır sorumlulğu vardır. Çünkü Türkiye kenarda köşede kalmış basit bir devlet değil, Türkiye ididialı bir devlettir. Türkiye zor sir coğrafyadadır, ateş çemberinden geçerek kurulmuş ve etrafında ateş çelmberi eksilmeyen bir ülkedir. Böyle kritik bir dönemde acemilerin yetişeceği bir deneme tahtası olamaz. Türkiye bu memleketin dev gibi sorunları çözmek için elinde projesi olmayanların eline bırakılamaz. Sözkonusu olan devletin ve milletin geleceğidir. 3 Kasım'dan bir gün sonrasını bile göremeyenlerin ülkeyi yönetmeye hakkı yoktur, Türkiye'nin kendini ateş çemberinden çıkaracak kadrolara ihtiyacı vardır. Bu kadroların tek adresi Anavatan Partisi'dir" dedi.

Bugünlerde birilerinin Türkiye'nin bütün dertlerini çözeceklerini söyleyeceğini, ancak onlara inanılmaması gerekiğini savunan Mesut Yılmaz, "Sakın inanmayın, onlar sizin başınıza yeni dertler açacaklar, Türkiye'ye altın bir çağ yaşattığımız, tek başına iktidar olduğumuz dönemden sonra kaç iktidar kuruldu, gelenler hep daha iyi şeyler vaad ettiler. 100 gün dediler, 500 gün dediler, iki anahtar vadettiler ollmadı, gökteki yıldızları vaadettiler, bir de sizden ödünç oy istediler. Bütün bunları size vaad edenler size ne yaptılar, verdiğiniz oylar başınıza çorap ördü. Sıkıntıdan sıkıntıya düştünüz, hani ANAP dönemindeki lider Türkiye, ne oldu?" dedi.

"AK PARTİ VE CHP BALON"

Seçim meydanlarının iki yeni partisi bulunduğunu, bunların birinin AK Parti, diğerinin CHP olduğunu söyleyen Mesut Yılmaz, "Şimdi söyleyeceğimi dikkatli dinleyin, bu iki partinin ikisi de birer balondur, yani içleri boştur, hava doludur. Bu AKP denen parti hangi partidir, eski milli görüşçülerin yeni partisidir. Şimdi bu parti daha seçime gitmeden kendini iktidar görüyor, hayali iktidarına bir de hayali başbakan arıyor. Bunun karşısında da CHP var. Kim bu CHP, solun eski dinazor partisi. Önce biz Anadolu solcusuyuz dediler, sonra gittiler IMF solcusu oldular, onlar da hayali koalisyonlarına hayali ortak arıyorlar. Bu iki balon da zorla şişirilmiş balonlardır, bu balonları hayali anketlerle şişiriyorlar. Bu partiler kime güveniyorlar biliyor musunuz, milleti yok sayıp kendi kendilerine Türk siyasitini yeniden düzenlemeye çalışan siyaset mühendislerine güveniyor. Bunlar oturuyor masa başında, önce AKP'yi şişiriyorlar, fazla şişince korkuyorlar, karşısına CHP'yi şişiriyorlar. Bunu fazla şişiremiyorlar, bu sefear ona bir stepne arıyorlar. Birisi de çıkıyor bir hanımefendi, 'ben stepne olurum' diyor. Türkiye'nin umumi manzarası budur . Ben diyorum ki, 'biz değiştik demiyoruz, biz Türkiye'yi değiştirdik. Biz başkaları gibi yeniyiz demiyoruz, biz eskiyiz, Türkiye'de ne yeniliğe bakarsanız altında ANAP'ın imzası var.' Bizim dışımızdaki partiler Türkiye'nin sorunlarına nasıl çözüm getireceklerini söylemiyor, sizin sıkıntılarınızı size anlatıyor, yani papağan gibi sıkıntıları tekrarlıyorlar ama sizin partilerden beklentiniz sıkıntılarınıza çaredir. Onun için 3 Kasım'da sizin yapmanız gereken, bunların balonlarındı patlatmak, havalarını indirmektir. Sizden oy istemeye geldikleri zaman zaman hepsine sorun bakalım, işsizliğe, yoksulluğa nasıl çare bulacaklar? Anlatsınlar bakalım da biz de duyalım. Bugüne kadar ANAP'a çamur atmaktan başka bişey yapmadılar. Bütün yaptıkları bizi eleştirmektir, başka bir marifetlerini gören var mı, Ankara'da İstanbul'da oturup da 3 Kasım seçimlerinde doğmamış çoçuğa don dikenler 4 Kasım'da mahçup olacaklardır. Ortalıkta kendisini darı ambarında gezen tavuk gibi görenler seçimlerde mahçup olacaklardır. Bakıyorum bugün bütün liderler 'biz rahmeti Özal'ın izindeyiz' diyorlar. Rahmetli Özal ayaktayken, hayattayken ona iftira ve çamur attılar. Bugün biri çıkıyor 'biz onun getirdiklerinin devamını yapacağız' diyor. Hepsi Özal'ı istismar etmeye çalışıyor, hepsine birden söylüyorum: Özal'ın mirasının da mirasçılarını da tek adresi vardır, o da Anavavatan Partisi'dir" diye konuştu.

"İNANÇ İSTİSMARINA İZİN VERMEYİN"

Konuşmasının son bölümünü inanç konusuna ayıran Mesut Yılmaz, Türk insanının inançlarına bağlı ve istikrarlı olduğunu söyledi. Yılmaz, "Bizim insanımız inancının ne olması gerektiğini siyasilerden öğrenecek değildir. İnançları konusunda da hak ve hürriyetleri konusunda da rahat etmek istemektedir. Unutmayın hepiniz yaşadınız, ne zaman ki Türkiye'de milletin inancını siyasi istismar konusu yapmak isteyenler siyaseten güçlendi, inançlı insanlarımız sıkıntıya düşmüştür. Biz insanlarımızın inançlarına musallat olanları bertaraf edeceğiz. Çünkü biz inanıyoruz ki inançlı bir toplum devletin temninatıdır. Şimdiye kadar nasıl inandıysak, inancımızı yüzyıllardır nasıl yaşadıysak bundan sonra da öyle yaşayacağız, hiç kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye AB'ye de Müslüman bir Türk toplumu olarak girecekttir" dedi.

Yılmaz, konuşmasının ardından otobüsle şehir turu attı. Mesut Yılmaz, daha sonra Antalya'dan ayrıldı.

İHA

En Çok Aranan Haberler