ANKARA (İHA) - AK Parti Antalya Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger, gündem oluşturan konuşmalarıyla ilgili basını suçlarken, "Hayatımda kimsenin giyim kuşamıyla uğraşmadım. Türkiye'nin reel politiğiyle demokrasisi arasında henüz kapanmamış bir mesafe bulunmaktadır" dedi.
AK Parti Antalya Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger, parlamentoda bugün düzenlediği basın toplantısında, "Söz konusu beyanat, bil iltizam, özellikle bir konu seçilerek ve belirli bir maksat güdülerek yapılmış bir konuşma değil, alelade bir sohbettir" ifadelerine yer verdi ve sohbetin beklenmediği ölçü ve biçimde manşetlere taşındığına işaret etti. "Öyle görünüyor ki biz politikacılar bir müddet daha manşet mağduru olmaya devam edeceğiz" diyen Dülger, "Zira manşet altını okuma zahmetine katlananlar, yüzeyde kalabilecek bir takım hükümler vermek yerine, haberde yer alan hususlardan, ifade edilenlerin anlamında ve lafzında neler bulunduğunu kolayca göreceklerdir. Sohbetin tamamında olduğu kadar, gazetede yer alan küçük bir kısmında da ifade ettiğim fikirlere sadığım ve onları herkesle tartışmaya hazırım. Haksız olduğum konularda hakkı teslim etmek, benim için şereftir. Beni en çok üzen konu, Sayın Başbakanımızın muhterem eşinin manşet konusu yapılmasıdır. Gereksiz ve itinasız bir üslupla ifade bulan bu başlık beni ziyadesiyle üzmüştür. Zira, beni uzaktan yakından tanıyanların hepsi çok iyi bilirler ki hayatımda asla kimsenin giyimi, kuşamı ile meşgul olmadım ve bundan bir takım sonuçlar çıkarma gibi bir tutumu benimsemedim. Hatta karşı durdum. Niçin Hanımefendi'nin bu özelliklerini bir tartışma konusu yapayım? Hangi güç ve yetki ile bunu bir 'ön şart' olarak ileri süreyim?" diye sordu.
Cumhurbaşkanlığı konusunda, makam için seçim tarihi yaklaştıkça, zihinleri hayli işgal eden ve tarihi gelişmesi itibarıyla de pek çok tartışmaya yol açan nazik bir konu olduğuna dikkat çeken Dülger, "Cumhurbaşkanlığı konusunun bugünden tartışılmasını erken, gereksiz ve yersiz buluyorum. Zira, şu anda makamda Sayın Ahmet Necdet Sezer bulunmaktadır ve 17 ay öncesinden bu biçim bir tartışmaya girmek, en azından, bu yüksek makama hepimizin göstermesi gereken saygı açısından uygun değildir. Ne yazık ki, bu mülahazalarım, gazete haberlerinde yer almamıştır. Türkiye'nin 'reel politik' ile demokrasisi arasında, henüz kapanmamış bir mesafe bulunmaktadır. Bu 'real politik'in sınırlarını aşacak bazı tasarruflar Türkiye'de sıkıntı yaratır, istikrarı etkiler. Bunun böyle olacağına inanmamı gerektiren pek çok sebep ve kişisel olarak yaşadığım tarihi süreç var. Her ne kadar AK Parti iktidarı bu mesafenin kapatılmasında önemli bir rol oynadı ise de Türkiye henüz bu mesafeyi tümüyle kapatamadı. Kısacası, Türkiye, demokrasinin getireceği bütün sonuçları tümüyle kabule henüz hazır değil. Bu bakımdan herkesin dikkatli ve itinalı olmasında, ülkemizin menfaati açısından büyük yarar ve gerek var" ifadelerini kullandı.
"ANA-BABA KATİLİNİ BİLE HAKİM DİNLİYOR" Bir şart öne süren pozisyonda takdim edilmekten üzüntü duyduğunun altını çizen Dülger, sadece real politikanın doğasının gereklerini hatırlatma niyetinde olduğunu, bunu tasvip ettiği için hatırda tutulması gereğine inandığı bir durumu hatırlatmak için ifade ettiğini kaydederek, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da 2006 yılını seçim yılı ilan ettiğini belirtti. Ancak AK Parti olarak seçime 2007'de, yeni Cumhurbaşkanı'nı seçmiş olarak gideceklerinin altını çizen Dülger, zamanı geldiğinde de Cumhurbaşkanlığı ile ilgili konunun bütün boyutlarıyla ele alınacağına dikkat çekti.
Dülger, şöyle konuştu:
"Ben AK Parti Milletvekili olarak, partimizi hırpalama, beraberliğimize gölge düşürme çabalarının karşısında olduğumu, AK Parti'nin zeminlerinde, partiyi ileriye götürecek ve geliştirecek fikri faaliyetleri, demokrasi ilkeleri, açık sözlülük, hakkaniyet ve dürüstlük çerçevesinde yürütmek üzere, bana düşen katkıları yapmaya kararlı bulunduğumu ifade etmek istiyorum."
Basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran Dülger, bir soru üzerine, real politiğin herkes tarafından kabul edilmesi gerektiğini belirtti. Dülger, bir başka soru üzerine bu açıklamasını biraz konuşmamak için yaptığını kaydederek, "Biraz beyanat orucu tutmak istiyorum" ifadelerine yer verdi. Bir başka soru üzerine Dülger, Başbakan'ın, açıklamalarından sonra kendisini aramadığını, kendisinin de Başbakan'la görüşmediğini, ancak parti yöneticileriyle her zamanki gibi görüştüğünü ve bir sorun bulunmadığını, konuşmaların gayet rahat bir ortamda gerçekleştiğini ifade etti. TBMM Başkanı Bülent Arınç'a kendi sözlerinden dolayı yaptığı değerlendirmeden dolayı sitem eden Dülger, "Ana-baba katilini bile hakim dinliyor" dedi.
Dülger, "Söylediklerinize parti içinde iyi oldu, biz de bunları düşünüyoruz diyenler oldu mu?" sorusuna "Hem içeride hem dışarıda oldu" karşılığını verdi. Dülger, bu konuşmalarını merkez sağda birlik arayışları bulunduğu bir ortamda yapmasının başka yorumlara sebep olduğuna ilişkin bir soruya, "Hiçbir sebep yok. AK Parti heterojen bir parti. Ben öyle bir eğilim içinde yer almam" açıklamasında bulundu.
Dülger, diğer bir soru üzerine de sadece manşeti okuyanların yanlış anlamış olacağını söyleyerek, "Manşetin konusu bizim sohbetimizin mini bir bölümüdür. Ama sembolik olarak bir şeyler var. 'Türkiye'yi sarsar' demedim. Ekonomik istikrara etkisi olur başka, sarsar başka" diye konuştu.