BİZE ULAŞIN
Uzmanlar, Türkiye'de bir taraftan sayısı ve hızı artan araçların hayatın vazgeçilmez bir parçası olurken, diğer bir taraftan bir çok insanın hayatına son verdiği, onları sakatladığı ya da maddi zararlara neden olduğunu kaydetti. Son yıllarda sürücülerin içki kullanmasının belirgin olarak arttığını bildiren uzmanlar, alkolün sürücü üzerindeki etkisini şöyle açıkladı:
"Alkol küçük dozlarda kullanıldığında insanlar sabırsız, haddini bilmez olur ve reflekslerin yavaşlamasıyla zihinsel faliyetleri bozulur. Alkolün fazlası ise bireye aşırı güven verdiğinden, aşırı alkol alan kişiler, kusursuz oldukları düşüncesiyle kusur yaparlar. Bir santimetreküp viski veya rakı alanlarda yarım saat, bir duble bira ya da 60 santimetreküp viski veya rakı alanlarda yarım saat araba kullanmayacak kadar denge kusuru olur. Fazla alkol gözde kararmaya neden olur, dikkat, düşünme ve karar gücünüzü bozar. Alkol miktarı arttıkça kandaki oksijen azalır ve beyin ihtiyacı olan oksijeni alamadığı için işlevlerini yavaş yavaş kaybetmeye başlar. Alkol etkisiyle kişi saldırganlaşır, kurallara uymaz ve fren, vites ve direksiyonu zamanında gereğince kullanamaz duruma gelir. Hız tahminleri ve karşılaştırmaları azalır. Mesafe tahmini sıfıra iner. Böylece alkollü araç kullananlar yollarda tehdit unsuru oluşturur."
Alkolün saldırgan, yabancılaşmış, kendini güçsüz hisseden kişilere güçlülük duygusu verdiğini belirten uzmanlar, gençlerin alkollüyken de araç kullanmalarına yol açan faktörleri şöyle sıraladı:
"Birey alkollüyken sarhoş olduğunun farkında değil, alkolün etkisini tahmin edemiyor. Gençler arasında alkollü araç kullanmanın eğlence, özgürlük, yaşıtları tarafından kabul edilme gibi olumlu etkileri olduğu yolunda yaygın bir inanç bulunuyor. Erkekler kadınlara göre sarhoşken araba kullanmaya daha fazla eğimlidirler."
