Cem Sey
Berlin
24 Nisan 1915'in 100. yıldönümü dolayısıyla Almanya'da her geçen gün artan Ermeni Soykırımı tartışması, bugün Alman meclisine kadar ulaştı.
Haftalardır devam eden ilginin odağında daha çok olaylarda Almanya'nın rolünün ne olduğu bulunurken, meclisteki tartışmada 1915 olaylarının nasıl adlandırılacağı konusu öne çıktı ve milletvekillerinin çoğu "soykırım" vurgusu yaptı.
Meclis Başkanı Norbert Lammert oturumun açılış konuşmasında, "1. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nda tüm dünya kamuoyunun gözleri önünde cereyan edenler bir soykırımdı" ifadesini kullanarak, tartışmaya baştan damgasını vurdu.
Uluslararası hukukta soykırım tanımının "bir halkı bilinçli şekilde tümüyle ya da kısmen yok etmek" olduğuna işaret eden Lammert, olayın kurbanları karşısında kendi sorumluluklarının, "O dönemde işlenen suçların üzerini örtmemek ya da olduğundan güzel göstermemek" olduğunu savundu.
Almanya 'suç ortağı' mı?Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin üyesi olan Meclis Başkanı, o dönemde Osmanlı İmparatorluğu'nun müttefiki olan Almanya'nın da suçun sorumluluğuna ortak olduğunu açıkladı.
Oturum, Alman hükümetini oluşturan koalisyon milletvekillerinin hazırladığı karar tasarısı üzerinde bir tartışmaya döndü.
Bu tasarıda, Ankara'dan tepki görmekten çekinen hükümetin de baskısıyla, "1915 yılında Osmanlıların Konstantinopolis kentindeki dönemin Türk rejimi bir milyondan fazla Ermeni'nin planlı şekilde tehcirine ve yok edilmesine başladı. Onların kaderi, 20. yüzyıla korkunç bir şekilde damgasını vuran kitle katliamlarının, etnik temizliklerin, sürgünlerin ve soykırımların tarihinin bir örneğidir" ifadesi kullanılıyor.
Bu ifade, 1915 olaylarını doğrudan soykırım olarak nitelemediği için muhalefet saflarında ağır şekilde eleştiriliyor.
Oturumda hükümet adına söz alan sosyal demokrat politikacı ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Gernot Erler eleştirilere rağmen temkinli konuşmaktan vazgeçmedi.
Erler yalnızca bir "soykırım dinamiği"nden söz etti ve daha çok Türkiye ile Ermenistan'ın uzlaşma sürecini devam ettirmeleri talebini öne çıkardı.
Fakat Erler de, "olaylarda Almanya'nın tarihi suç ortaklığı"ndan bahsetti.
Alman meclisindeki tartışma bundan sonra, özellikle hükümetin çekingen tavrının mahkûm edilmesi yarışına dönüştü.
'Erdoğan ile konuşma zamanı geldi'Sosyal demokrat milletvekili Frank Schwabe, "Kurbanlar karşısında sorumluluk, soykırıma soykırım denmesini gerektirir" dedi.
CDU'nun dış politika sorumlusu Norbert Röttgen de, "Mesele soykırım olunca, denge kurma çabaları biter" ifadesini kullanarak kendi hükümetinin tasarısını dolaylı şekilde de olsa eleştirdi.
Muhalefet daha sertti.
Ana muhalefet partisi olan Sol Parti'nin milletvekillerinden Ulla Jelpke "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile artık açık konuşmanın zamanı geldi" dedi ve Merkel hükümetini bazı kelime oyunlarının arkasına saklanmakla suçladı.
Yeşiller Eşbaşkanı Cem Özdemir ise, Türkiye'nin 1915'te yaşanan olayları, "herhangi bir soykırım olmadığı" şeklinde sunduğunu anlattıktan sonra Alman hükümetini eleştirerek, Lammert ve Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'a "açık konuştukları" için teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Gauck, dün Berlin Katedrali'nde düzenlenen bir anma toplantısında, önce hükümetin tasarısında yer alan ve çok eleştirilen ifadeyi kullandıktan sonra, Berlin'deki diplomatların uyarılarını dikkate almayarak, 1915 olaylarını açıkça "Ermeni Soykırımı" olarak adlandırdı.
Almanya Dışişleri Bakanlığı, Almanya'da sarfedilen sözlere Ankara'dan henüz resmi bir tepki gelmediğini açıkladı.
Meclisteki tasarılarAlman meclisinde, hükümet ortaklarının tasarısının yanısıra Sol Parti ve Yeşillerin ayrı ayrı sunduğu iki tasarı daha var.
Bugünkü oturumun ardından bu tasarılar görüşülmek üzere Alman Meclisi Dışişleri Komisyonu'na havale edildi.
Bu çalışmaları meclisteki İçişleri, İnsan Hakları, Eğitim ve Araştırma, Avrupa Birliği, Kültür ve Medya ile Bütçe komisyonları da destekleyecek.
Tasarıların yaz tatili öncesinde sonlandırılmak istendiği söyleniyor ama bu hedefe ulaşılamayabileceği ve bunun aylar alabileceği de ekleniyor.