Brüksel (AA) - AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye'nin limanlarını Kıbrıs Rum kesimine açmaması durumunda, 6 Aralık'ta AB Konseyi'ne
yapacakları öneride, üye devletlerin oy birliğiyle yayınladıkları 21 Eylül 2005 tarihli karşı deklarasyonu dikkate alacaklarını söyledi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Dışişleri Komisyonu Başkanı Elmar Brok tarafından kaleme alınan genişleme stratejisi raporu, Rehn'in de katılımıyla Dışişleri Komisyonu'nda tartışıldı.
Genişleme konusunda AB'nin yeni bir fikir birliği yakalamasına gerek olduğunu vurgulayan ve hazmetme kapasitesi tartışmasını genişleme karşıtlığı olarak kullanılmamasını isteyen Rehn, "Çok ciddi bir durumla karşı karşıyayız. AB'de genişleme yorgunluğu baş gösterdiğinde Türkiye'deki ulusalcılar, Sırbistan'daki radikaller ve Rusya'daki Pan-Slavistleri memnun ediyoruz. (AB kendi içine döndü ve yumuşak gücünü yitirdi) diye seviniyorlar. Genişlemeyi yeniden canlandırarak bunları üzelim" dedi.
Hazmetme kapasitesinin coğrafik olmaktan daha çok işlevsel bir kavram olduğunu vurgulayan Rehn, AB'nin yaşadığı kurumsal sorunlarını özellikle gelecek yıl Almanya ve 2008 yılındaki Fransa dönem başkanlıkları sırasında çözebileceğine olan inancını dile getirdi.
Türkiye konusunun ise AB açısından "daha uzun ve meydan okuyucu" olduğunu kaydeden Rehn, "Türkiye'nin refom sürecinden geriye döndüğü iddiaları gerçek değil. Sadece geçen yıla göre reformların hızı yavaşladı. Fakat son olarak TBMM'de görüşülmesi süren 9. reform paketiyle çalışmalar yeniden başlatıldı" diye konuştu.
Türkiye'nin özellikle ifade özgürlüğü alanında yeni reformlara ihtiyaç duyduğunu dile getiren Rehn, 301'inci maddenin değiştirilmesi için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sivil toplum örgütlerinden öneri getirmelerini istemesini övdü.
Rehn, Türkiye'nin ulaşım kısıtlamaları dahil Ankara Protokolü'nü ayrım yapmadan uygulamasını ve malların serbest dolaşımı üzerindeki engelleri kaldırmasını beklediklerini bildirdi.
Mevcut tıkanıklığın aşılması için AB Dönem Başkanı Finlandiya'nın Türkiye'nin limanlarını açmasınını kolaylaştırmak için gösterdiği yoğun diplomatik çabayı desteklediklerini kaydeden Rehn, "Türkiye'nin (limanlarını ve havaalanlarını Rum kesimine açması) yükümlülükleriyle bağlantı kurmadan, paralel şekilde Finlandiya dönem başkanlığı bir diğer tıkanıklığa çözüm arıyor. Haziran 2004'teki öneriler doğrultusunda Kıbrıs Türk Toplumuyla (KKTC) AB arasındaki doğrudan ticareti başlatmak istiyor. Hepimiz enerjimizi bu çabalarda yoğunlaştırmalıyız" dedi.
"Aralık ayındaki AB Zirvesi'nde BM önderliğinde kapsamlı çözüm için müzakerelerin yeniden başlatılması çağrısı yapılmalıdır" diyen Rehn, "Avrupa topraklarında 40 yıldır süren sorunu sona erdirecek Ada'nın yeniden birleştirilmesi, AB'nin çıkarınadır. Barış, uzlaşma ve insan hakları temelleri üzerine kurulan AB içinde böyle bir bölünme kabul edilemez" dedi.
Rehn, Türkiye ile müzakerelerin tıkanmasının AB'nin çıkarına olmadığını sözlerine ekledi.