Rengin Arslan
İstanbul
Mihail Vasiliadis Türkiye'de yayın hayatına devam eden en eski ve tek günlük Rum gazetesinin, Apoyevmatini'nin iki çalışanından biri.
Hem sahibi hem çalışanı. Gazeteyi oğluyla birlikte çıkarıyorlar.
Ancak yaşadıkları mali darboğaz nedeniyle 89 yıldır mesken tuttukları Suriye Pasajı'ndaki yazıhanelerinden çıkmak zorundalar.
Bununla birlikte bazı yayın organlarında Apoyevmatini'nin kapatılacağı yönünde haberler de çıktı. Telefonda sorularımı yanıtlayan Vasiliadis, bunun "henüz” doğru olmadığını söylüyor ve ekliyor: "Belki birkaç ay sonra atacağı başlığı şimdi atmış oldular.”
"Dürümcü, kahve, bar olmasın diye”
Suriye pasajındaki yazıhanesini 5 yıldır kullanmadığını söyleyen Vasiliadis, bunu günde bazen 18 saat çalışmaları nedeniyle olduğunu belirtiyor.
Ancak gazetenin sahibinin başka bir hayali vardı ve bunun için orayı terk etmek istemiyordu: Yazıhaneyi bir Rum basın müzesine dönüştürmek. "Oranın bir manevi değeri bir de tarihi değeri var benim için” diyor ve binanın kendi ailesinin büyüklerinden, yine bir Vasiliadis tarafından yapıldığını belirtiyor.
Bunun yanında yazıhaneyi kullanmamasına rağmen "şu anki kirayı sırf orası bir dürümcü, kahve veya bar olmasın diye” verdiğini söylüyor. Ancak artık buna da gücü yetmiyor.
10 yıldan fazla aynı yerde oturan kiracıları çıkarmanın kolaylaştığı yasanın ardından kimse kapısın çalıp "çık” dememiş. Ancak o kaygılı. "Benim yanımdaki yazıhane 3-4 misli kira ödüyor” diyor.
Gazete bugün, kolunun altına gazeteyi alıp dağıtan dağıtıcılar sayesinde 600 haneye ulaşıyor. Gazetenin satış geliri de bu dağıtıcıların oluyor.
Bunun nedenini şöyle anlatıyor: "Dağıtıcılar 6-7 kişi. Hatta biri 70 küsur yaşında. Beyoğlu'ndan Fener'e kadar yürüyor. Bu gazete zaten 50 kuruş. Onlar gelirleri alıyor ve aralarında paylaşıyorlar. Böylece bir yevmiye çıkarıyorlar. Ben onlardan ne isteyeyim şimdi?”
Kemerde delik kalmadı
İlk önce Agos gazetesinden Uygar Gültekin'in dikkat çektiği bu durumdan çıkış yolunu ise Basın İlan Kurumu'ndan gelecek ilan gelirleri olarak görüyor.
Gazete 2011 yılında maddi sorunlar nedeniyle kapatılacağını açıklamış, bunun üzerine gönüllüler hem bir abone kampanyası başlatmış hem de Basın İlan Kurumu'nun azınlık gazetelerine ilan vermeleri önündeki engel kaldırılmıştı.
Ancak ilan verilmesi, diğer gazeteler için olduğu gibi zorunlu tutulmadığı için ilanlar gittikçe azalmış.
Vasiliadis, "Basın ilan kurumu başka bir fondan azınlık gazetelerine bir destekte bulundu. İkinci sene bu destek yarıya indi, üçüncü sene iki üç ay gecikmeyle verildi. Şimdi dördüncü sene ortadan kalktı” diyor.
Vasiliadis şimdiki durumunu bir esprili bir dille aktarıyor: "Kemerde bir sürü yeni delikler açıldı ama artık kalmadı. Kemeri sıkınca artık sekiz gibi oluyorum.”
"Saati durduracağım”
Peki yıllar önce 35 kişinin çalıştığı ve 50 kişinin dağıttığı Apoyevmatini, delik kalmayan bu kemerle ne kadar dayanabilecek?
Vasiliadis, "kiradan kurtulmak şartıyla” Kasım ortalarına kadar çıkarma imkanı yarattığını, ardından Yılbaşı'nda gelecek ilanlarla ise en fazla Şubat'ın ortasına kadar idare edebileceğini söylüyor ve ekliyor: "Sonrası Allah kerim.”
Çıkan haberler sonrası yetkililerin kendisini arayıp aramadığını sorduğum Vasiliadis, "Herhalde konuyla ilgilenmişlerdir ama henüz o ilgiyi bana göstermediler” yanıtını veriyor.
Telefonu kapatırken, "Taşınacağımız zaman haber vereceğim basına. Gelip çeksinler. Yazıhanemin arkasında bir saat var. Çıkarken o saati de durduracağım. Benim orayı terk ettiğim saatte dursun” diyor.