Aslan'la 30 bin YTL'ye anlaştık
Danıştay 2. Dairesi ve Cumhuriyet Gazetesi'ne düzenlenen saldırılarla ilgili olarak açılan davanın görülmesine devam edildi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın öğleden sonraki bölümüne, Danıştay saldırısının tetikçisi tutuklu sanık avukat Alparslan Arslan ile diğer tutuklu sanıklar avukat Süleyman Esen, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Tekin Irşi, Erhan Timuroğlu, Aykut Metin Şükre, sanık avukatları, müdahil Cumhuriyet Gazetesi avukatları, Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan ve bir grup Danıştay üyesi katıldı. Duruşmanın sabahki bölümünde sanık avukatları esas hakkında savunma yaptı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde ise sanıklar esas hakkındaki savunmalarını yaptı. Danıştay tetikçisi Alparslan Aslan'ın savunması, avukatı mazeret dilekçesi vererek katılmadığı için gelecek celseye kaldı. Sanık Erhan Timuroğlu, esas hakkında yaptığı savunmasında bar, pavyon, alkol gibi alışkanlıklarının olduğunu çek-senet tahsilatı işleri ile uğraştığını söyledi. Cumhuriyet Gazetesi'nin bulunduğu Şişli'ye gezmek amacıyla gittiğini savunan Timuroğlu, "Bilseydim gitmezdim. Alparslan Aslan gezerken birden cebindeki bombayı çıkarıp attı" dedi. Arslan'ı daha önceden tanımadığını sanık Osman Yıldırım'ın kahvesinde tanıştığını söyleyen Timuroğlu, "Ankara'ya 3-5 kuruş yolumu bulurum diye gittim. Olayın olduğu gün otelde uyuyordum. Olayı Osman Yıldırım'dan öğrendim. Böyle bir olayda ismim geçtiği için pişmanım" dedi. Sanık Aykut Metin Şükre esas hakkında yaptığı savunmasında, olaylarla uzaktan yakından ilgisinin olmadığını ileri sürdü. Terörle Mücadele Şubesi'nde bütün bildiklerini anlattığını ifade eden Şükre, "Benim devlete karşı ne bir suç işleme lüksüm ne de yaşantım var. Benim ailemden aldığım terbiye böyle" dedi. Şükre, mahkemeden beraatına karar verilmesini istedi. Sanık Süleyman Esen ise esas hakkında yaptığı savunmasında, olaylarla hiçbir ilgisinin olmadığını, tetikçi Alparslan Aslan'ın okuldan arkadaşı olduğunu söyledi.
Esen, "Ben herkes gibi hayatımı sürdürürken bu şahsın yalan beyanlarında dolayı 9 aydır tutukluyum. Suçsuzum, beraatımı istiyorum" dedi. Sanık Osman Yıldırım esas hakkında yaptığı savunmasında, iddia makamının esas hakkında verdiği mütalaasının hayal ürünü olduğunu ileri sürdü. Yıldırım, Arslan'ın avukatı olarak kendisinin ticaret davalarına baktığını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu ve buna saygılı bir vatandaş olduğunu söyleyen Yıldırım, " Eşimin ve kızlarımın başı açıktır. Ben Danıştay'da görev yapan hakimleri tanımıyorum. Benim böyle bir şey yapmam için öncelikle beyin nakli yapılması lazım. Büyük bir komplo ile karşı karşıyayım. Dini bilgi sahibi değilim" dedi. Sanık İsmail Sağır ise esas hakkında yaptığı savunmasında Arslan ile diğer sanık Timuroğlu vasıtasıyla tanıştığını belirterek, Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan ilk bomba ile bağlantısının olmadığını savundu. Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan ikinci bomba için Arslan ile 30 bin YTL para karşılığı anlaştığını söyleyen Sağır, "Bende bilmediğim bir bahçeye bombayı attım" dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz Sağır'a 'Bilmediğin yere bombayı nasıl attın?' sorusunu yöneltti. Sağır ise İstanbul'u bilmediğini yeri sanık Tekin Irşi'nin kendisine gösterdiğini söyledi. Arslan'ı bomba atılması olayından bir hafta önce tanıdığını belirten Sağır, Arslan'ın ertesi gün kendisine telefon ettiğini ve parayı vereceğini söylediğini ifade eti. Sağır, Ankara'ya da parasının almak için geldiğini savundu. Başörtüsü gibi din ile hiçbir alakasının bulunmadığını ifade eden Sağır, 10 tane sabıkasının olduğunu 17 yaşından beri birçok kez hapis yattığını söyledi.
Sağır'ın pişman olduğunu söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Karadeniz, "Bizim buraya gelen pişman oluyor. Yalnız sen değil" dedi. Sağır'ın , "Benim geçmişimi incelerseniz bu olayla bağlantım olmadığını görürsünüz" şeklindeki sözlerine Mahkeme Başkanı Karadeniz, 'Hepiniz sütten çıkmış ak kaşıksınız' diyerek tepki gösterdi. Sanık Tekin Irşi ise esas hakkında yaptığı savunmasında Cumhuriyet Gazetesi'ne para karşılığında ilk bombayı kendisinin attığını söyledi. Gündüz gittiğinde çok insanın olduğu görünce bombayı gece attığını belirten Irşi, ikinci bomba atılması olayında ise sanık İsmail Sağır'a gazetenin yerini kendisinin gösterdiğini söyledi. Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılması için Arslan'la 30 bin YTL para karşılığı anlaştığını ifade eden Irşi, Arslan'dan bu parayı almadığını söyledi. Pişman olduğunu belirten Irşi, tahliye talebinde bulundu. Mahkeme Başkanı Karadeniz, Arslan'ın avukatı Ahmet Doğan'ın mazeretinin kabulüne ve Arslan ile avukatına gelecek celse için esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için süre verildiğini söyledi. Mahkeme Başkanı Karadeniz, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmanın ertelendiğini bildirdi.
