BİZE ULAŞIN
Hastanelerinin acil servisine günde yaklaşık 3 bin hastanın başvurduğunu ifade eden Dr.Ertürk, bahar mevsiminin gelmesiyle birlikte hem mevsimsel hem vücuttaki hormonsal dengedeki değişiklikler sebebiyle acil servise başvuran alerjik astım çocuk hasta sayısında artış olduğunu söyledi. Dr. Ertürk, "Bahar aylarının polenlere bağlı astım ve alerjik nezle gibi hastalıkların iyice kendini gösterdiği dönemler. Bu mevsimde hastalar her zamankinden daha sık ve daha ağır olarak rahatsızlık hisseder. Astım hastaları için bahar ayının riskli bir dönem. Astım hastası olan çocukların açık havada ve özellikle çiçek açmış ağaçların yanlarından uzak durmalı. Çiçeklerdeki polenler bu dönemde astım hastalarını daha da rasatsız eder. Astım hastası olan çocuklar özellikle bahar aylarında daha dikkatli olmalı. İlaç kullananlar da ilaçlarını düzenli almalı" dedi.
Astımın, nefes alma sırasında atmosfer havasının solunum olayının olduğu alveol denilen hava boşluklarına naklini sağlayan iletici hava yollarında daralma, tıkanıklık ve buna bağlı olarak hava akımında zorlukla kendini belli eden bir hastalık olduğunu hatırlatan Dr. Ertürk, "Astım dünyanın hemen her yerinde cinsiyet ayrımı olmaksızın görülen bir hastalıktır. Fakat görülme oranları farklıdır. Hastalığın ortaya çıkışında hem genetik hem çevresel faktörler rol oynar. Hiçbiri tek başına yeterli olmamakla birlikte genetik sebeple ortaya çıkan astım vakalarında sadece tetikleyici faktörler engellenerek fayda sağlanabilir. Bahar aylarında özeklikle alevlenen alerjik astım vakalarına tüm dünyada, ev tozu, ev tozu akarları (böcekler), evde beslenen kedi gibi hayvanlar, hamam böceği, kalorifer böceği gibi haşereler, polenler (çiçek tozları) en sık rastlanan astım nedenlerindendir. Aspirin gibi ilaçlar ve bazı işyerlerinde maruz kalınan mesleki uyarıcılar (fırıncı, kuaför, boyacı, çiftçi, kereste ve mobilyacılar, gıda sektöründe çalışanlar, temizlik ürünleri satanlar), sigara dumanıyla temas, solunum yolu enfeksiyonları, hava kirliliği, şu an içinde bulunduğumuz hava değişimleri, psikojenik stresler, egzersiz sonrası atak önlenebilir. Önlenemiyorsa hekiminize başvurarak tedavi planını değiştirmekte fayda var" diye konuştu.
Astımlı hasta çocukların acil servise çoğu kez nefes darlığı şikayetiyle başvurduğunu ifade eden Dr. Elif Ömür Ertürk, "Bunun dışında öksürük (özellikle gece), hırıltılı solunum, göğüs duvarında çekilmeler (daha çok ağır astımda) görülmektedir. Bu şikayetler her zaman astım belirtisi değildir. Şikayetlerin zaman zaman nöbetler şeklinde ortaya çıkması ve bir müddet sonra kendiliğinden veya tedaviyle tamamen düzelmesi çok tipiktir. Geceleyin bilhassa sabaha doğru uykudan uyandıracak şekilde bu yakınmaların görülmesi astımın karakteristik özelliğidir. Tetikleyici faktörlerle nöbetlerin başlanıldığının öğrenilmesi teşhise çok yardımcı olur. Yukarıda sayılan şikayetler ve tetikleyici faktörlerden bir yada birkaçına sahip olan; yakınmaları uzun sürüp tekrarlayan hastalar mutlaka astım yönünden bir uzman hekime başvurmaları doğru olur" şeklinde konuştu.
Başhekim Yardımcısı Dr. Elif Ömür Ertürk, çocukların yanında sigara içilmemesi gerektiğinin de altını çizdi.
(İHA)
