BRÜKSEL (İHA) - Avrupa Birliği son bir yıldır devam eden AGSP sorununa son noktayı Brüksel Zirvesi'nde koydu. AB liderleri, Türkiye, İngiltere ve ABD tarafından mutabakata varılan Ankara Anlaşması'nı değiştirerek 'Brüksel Belgesi'ne dönüştürdü.
Ancak Avrupa Birliği, NATO imkanlarından yararlanabilmesi için gerekli olan Ankara'nın onayını da almak durumunda. Bu arada Türkiye'ye de olumlu bir mesaj verildi. Türkiye'ye 2003 yılı içinde müzakere tarihi verilmesi görüşü ağırlık kazandı.
AB'nin devlet ve hükümet başkanları, iki gün süren Brüksel Zirvesi'nde Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP) konusunu '15'ler içerisinde' çözüme kavuşturduklarını açıkladı. Ancak Avrupa Birliği, NATO imkanlarından yararlanabilmesi için gerekli olan Ankara'nın onayını da almak durumunda. NATO'nun 21 - 22 Kasım'da yapılacak Prag Zirvesi'nden hemen önce, Ankara'nın onayını almayı uman liderler, Türkiye'nin, AGSP'de varılan anlaşmayı kabul edeceğini düşünüyor.
Bu arada, AB ülkelerinin liderleri, 3 Kasım genel seçimleri öncesi Türkiye'ye de sıcak bir mesaj verdiler. Kopenhag Zirvesi'nde, Türkiye'ye müzakere tarihi vermek yerine, müzakerelere başlama tarihinin 2003 yılı içerisinde belirlenmesi görüşü ağırlık kazandı. ABD'nin de, Türkiye'ye müzakere tarihinin bir an önce verilmesi konusundaki baskısını arttırdığı bildirildi.
AGSP'NİN ÇÖZÜMÜ AB genişlemenin maliyeti üzerine odaklanan zirvede, sürpriz bir şekilde AGSP sorunu çözüldü. AB liderleri, Türkiye, İngiltere ve ABD tarafından mutabakata varılan Ankara Anlaşması'nı değiştirerek, 'Brüksel Belgesi'ne dönüştürdü. Buna göre, Ankara Anlaşması'nda yer alan Türkiye için oldukça önemli görülen, "AGSP hiçbir şekilde, NATO ülkelerine karşı kullanılamayacak" ifadeleri yeni metinde olduğu gibi bırakıldı.
Ancak bu bölüme, "Bunun karşılığında, NATO mekanizmaları da AB ve AB üyelerine karşı kullanılamaz" ifadesi eklenerek Yunanistan memnun edildi. Yine, Türkiye için önemli görülen, "İlave danışma mekanizmaları sayesinde, AB üyesi olmayan, NATO ülkelerinin, AB otonom operasyonlarına katılabileceğini" bölümü olduğu gibi bırakıldı. Buna karşılık, yine Yunanistan'ın isteği ile "BM ilkeleri hiçbir şekilde ihlal edilemez" ifadeleri eklendi.
SİMİTİS: TÜRKİYE'NİN KABUL EDECEĞİNİ UMUYORUZ Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis, Türkiye'nin AGSP'de yeni varılan Brüksel Belgesi'ni kabul etmesi konusunda iyimser olduğunu söyledi. Simitis, bu konuda hem Solana'nın hem de Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'nun Türk yetkilileri temasta bulunduğuna vurgu yaptı.
Simitis, ayrıca, Yunanistan'ın müzakere tarihi verilmesi konusunda Türkiye'yi sürekli olarak desteklediğini ifade ederek, ancak Ankara'nın AB'ne uyum yolunda adımlar atmasını istedi. AB'ne uyumun çok kısa sürede sağlanabileceğine işaret eden Simitis, "Ancak Türkiye'ye müzakere tarihinin ne zaman verilebileceğini henüz kararlaştırmadık" diye konuştu.
SOLANA: TÜRKİYE'YE İYİ HABERLER VERECEĞİZ
Solana da, yaptığı basın toplantısında, "Türkiye'ye Kopenhag'da iyi haberlerimiz olacak" şeklinde konuştu. Ancak bu sözlerine açıklık getirmedi. Solana, Kopenhag'da Pazartesi günü, AB'nin aday ülkelerle yapacağı bilgilendirme toplantısı sırasında, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e zirvenin sonuçlarını ayrıntıları ile anlatacağını da söyledi.
AB'nin diplomatik kaynaklarından alınan bilgilere göre, AB'nin 5 ağır topu İngiltere, Fransa, Almanya, İspanya ve İtalya siyasi direktörler düzeyinde, 10 gün önce biraraya gelerek, AB'nin, Kopenhag Zirvesi'nde Türkiye'ye tarih vermek yerine, müzakerelere başlama tarihinin 2003 yılı içerisinde belirlenmesi görüşü üzerinde uzlaşma eğilimi gösterdiler.
AB liderleri, Türkiye konusunda, zirvenin ikinci gününde de yoğun tartışma yaşadı. Almanya'nın ABD'nin baskısı ile Türkiye'ye karşı artık daha 'esnek' bir tutum içinde bulunduğu, Fransa'nın ise Türkiye ile ticari ilişkilerine zarar vermemek endişesinde olduğu belirtiliyor. İngiltere, İspanya ve İtalya da başından beri Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi konusuna sıcak bakıyor.
ÜÇ KRİTER Öte yandan, AB, Türkiye'nin üyeliğine ilişkin bir adım atmadan önce üç konuda gelişme bekliyor. Buna göre ilk olarak seçimlerden çıkacak yeni hükümetin, AB reformlarını gerçekleştirebilecek güçte olup olmadığı merak ediliyor.
BM'nin Kıbrıs konusundaki öneri paketinin Türkiye'de nasıl karşılanacağı ve Kıbrıs barış görüşmelerinden çıkacak sonucun da beklenmesi isteniyor. Üçüncü olarak, Türkiye'den insan haklarına saygı konusunda somut adımlar atması talep ediliyor.
SONUÇ BİLDİRGESİNDE OLUMLU DEĞİŞİKLİK Zirvenin sonuç bildirgesinin Türkiye'ye ilişkin paragrafı, olumlu yönde değiştirilerek, "Türkiye Kopenhag kriterlerine uyum konusunda olumlu adımlar atmıştır" cümlesi yerine, "AB, Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini karşılamaya yönelik attığı adımları memnuniyetle karşılar" ifadeleri kullanıldı. Bu ifadelerin, Yunanistan'ın isteği ile değiştirildiği belirtildi.
Sonuç bildirgesinde ayrıca, Türkiye'nin reform sürecine devam ederek, bu reformları bir an önce hayata geçirmesinin, ülkeyi AB ile daha da yakınlaştıracağı savunuldu. Bununla birlikte, Kopenhag Zirvesi'nin Türkiye'nin adaylığına ilişkin "yeni aşamaya" karar vereceğine dikkat çekildi.
AB Zirvesi ayrıca, 10 aday ülkenin 2004 yılında birliğe dahil edilmesi kararlaştırdı. Zirvenin sonuç bildirgesinde, Romanya ve Bulgaristan'a tarih verilmezken, son dakikada değiştirilen sonuç bildirgesinde, daha önce AB Komisyonu'nun İlerleme Raporu'nda da belirtiği gibi bu iki ülkenin 2007 yılında Birliğe adım atabileceği vurgulandı.