Azeri Milletvekili Nagif Hamzayev, “Dağlık Karabağ savaşı sırasında silahımız yoktu çünkü Sovyetler zamanında el konulmuştu. Türklerin savaş yeteneğini kaybetmesini istiyorlardı ama Çanakkale Savaşındaki gibi direndik” dedi.
26 Şubat 1992’de Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Dağlık Karabağ Bölgesi’ndeki Hocalı köyünde yaşanan katliamın üzerinden tam 26 yıl geçti. Resmi kayıtlara göre, 106’sı kadın, 83’ü çocuk 613 Azerbaycanlı vahşice katledildi, 275 kişi ise kayıtlara kayıp olarak geçti.
İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın’ın ev sahipliğinde gerçekleşen “Hocalı Adalet Konferansı”na, Azerbaycan Milletvekilleri, Pervin Kerimzade ve Nagif Hamzayev’in yanı sıra Azerbaycan Islahatçı Gençler Derneği Başkanı Ferit Şahbazlı, Azerbaycan İnsan Hakları Enstitüsü Başkanı Ahmed Sahidov ve Hocalı Katliamı’nı bizzat yaşayan Doç. Dr. Leman Süleymanova katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın yaptı. Aydın, “Tarihin acı sayfaları var daha acısı ise acıları anlamayan toplumlar var. Bizler sadece kendi canımız acıdığında dile getiren bir millet değiliz, bugün başka yerlerde de insanlar zulme uğradığında ayağa kalkan bir milletiz” dedi.
Hollanda’nın “Ermeni Soykırımı” kararı
Hollanda Parlamentosu’nun “Ermeni Soykırımı” ifadesini içeren tasarıyı kabul etmesini de eleştiren Aydın, “Neden dün değil, başka bir tarihte değil de bugün kabul ettiğini sormamız gerekir. Biz arşivlerimizi açmaya hazırız. Uluslararası hukukçular incelesin, onlar karar versin diyoruz ama arşivlerini açmamakta ısrar ediyorlar. Toplumlar arasına kin, nefret ekmiyoruz ama gerçeği de görmemiz lazım. Daha çok çalışmalı, teknolojimizi geliştirmeliyiz. Savunma sanayimizin güçlenmesi, gelişmesi gerçeğini önümüze koyuyorlar” ifadelerini kullandı.
“Hocalı katliamını nasıl yaptıklarına bakmak lazım, ağlamak, sızlanmak, dert yanmak hiçbir şeye çare değil. Ekonomi ve Savunma Sanayi alanında ne kadar güçlüyseniz o kadar etkili olursunuz. Tankları, F-16’ları, İHA’ları insan gücüyle durduramazsınız. Bugün Kuzey Kore konuşuyor, diğerleri dinliyor. Onları konuşturan savunma sanayindeki güçleridir” diyen Aydın, “Sınırlarımızı, askerimizi korumak için savunma sanayini güçlendirmeliyiz, aksi halde diğerlerinin kararları etkili olur. Gerçeklerle yüzleşmek zorundayız, canımızı acıtsa bile. Kendi varlığımızı muhafaza etmek için güçlü olmalıyız. Dönem güçlü olma dönemi” şeklinde konuştu.
“Katliam yaptık çünkü Azerbaycanlılara şaka olmadığını göstermek istedik”
Azerbaycan İnsan Hakları Enstitüsü Başkanı Ahmed Sahidov da konuşmasında, Ermenistan Devlet Başkanı Serj Serkisyan’ın Hocalı Katliamı döneminde önemli iki birlikten birine komuta ettiğini hatırlattı, “İngiliz Araştırmacı Thomas de Wall’un yaptığı bir röportajda Sarkisyan, ‘Azerbaycanlılar Ermenilerin, sivil halka karşı katliam yapamayacağını düşünmekteydiler. Biz bunu Azerbaycanlılara şaka yapmadığımızı göstermek amacıyla, ibret olsun diye yaptık’ demiştir” dedi. “Tarihe baktığımızda Yezidin de güçlü olmasına rağmen yenildiğini biliyoruz” diyen Sahidov, “Avrupa, Hocalı katliamında da Kıbrıs’ta Türklerin yaşadığı zulümde de üç maymunu oynadı, bugün Afrin’de de üç maymunu oynuyor. Avrupa’nın çifte standardının ve ikiyüzlülüğünün sebebi, Türk ve Müslüman olmamızdır” ifadelerini kullandı.
“Bir iki günde topraklarımızı geri alabiliriz”
Azerbaycan Milletvekili Pervin Kerimzade de sözlerine “Ermeniler’de güç de cesaret de yok, olsa kadınlara çocuklara saldırmazlar, erkekçe dövüşürlerdi” ifadeleriyle başladı.
Ermenilerin bir tarihe sahip olmadığı için Azerbaycan’ın tarihini hedef aldıklarını belirten Kerimzade, “Ermeniler, devlet kurabilmek için sadece katliam ve soykırımda çare buldular ve başka devletlerden de destek gördüler” dedi.
Kerimzade “Azerbaycan, korkmadı, susmadı, sivil bir devlet olarak dünya kaidelerini gözetti. Azerbaycan’ın Ermenistan’a cevap verecek gücü elbette var. Bir iki günde topraklarımızı geri de alabiliriz ama Azerbaycan’ın Uluslararası hukuka saygısı var” ifadelerini kullandı.
“Büyük güçler Ermenileri Türklere karşı kullanmak istedi”
Azeri Milletvekili Nagif Hamzayev de, Türklerin tarihleri boyunca farklı dönemlerde katliamlara maruz kaldığını söyleyerek “bizi haklı olduğumuz halde haksız göstermeye çalıştılar” dedi.
Hamzayev “Tarihe geçecek olayların yaşanması için ya bazı koşullar gerçekleşir ya da büyük güçler, o koşulları oluşturdu. Biz Ermenilere hep kucak açtık. Bugün İstanbul’da bile Ermenilerin çok sayıda kilisesi var. Onlara karşı hep yapıcı olduk, Osmanlı döneminde bile en önemli devlet görevlerine onları getirdik. Büyük güçlerin ise tek isteği vardı; Ermenileri biz Türklere karşı kullanmak. Ermenistan’ı, Türkiye ve Azerbaycan arasında kopukluk olması için kurdular. 1928’de Erivan nüfusunun yüzde 10’nu kadar bile Ermeni yoktu, şimdi ise Erivan’da bir tane bile Türk yok ama Bakü’de 10 bin kadar Ermeni yaşıyor” diye konuştu.
“Karabağ’da Çanakkale gibi direndik”
Hamzayev, “Dağlık Karabağ savaşı sırasında silahımız yoktu çünkü Sovyetler zamanında el konulmuştu. Türklerin savaş yeteneğini kaybetmesini istiyorlardı ama Çanakkale Savaşındaki gibi direndik. 1992’de Türkiye Azerbaycan ilişkileri bugün olduğu gibi olsaydı Hocalı katliamı yapılamazdı” ifadelerini kullandı.
“İşgal altındaki topraklarımıza bir gün döneceğiz”
Azerbaycan Milletvekili Hamzayev, Dağlık Karabağ’ın yeniden Azerbaycan topraklarına katılması halinde bölgede yaşayan Ermenilere dokunulmayacağını söyledi, “Tarihi topraklarımıza, işgal altındaki topraklarımıza bir gün döneceğiz” dedi.
Islahatçı Gençler Derneği Başkanı Ferit Şahbazlı da “Azerbaycan’ın intikam peşinde olmaması, daha fazla insan kanı akmaması içindir. Hocalı’da katliam yapan zihniyet ile Afrin’de sorun çıkaran zihniyet aynıdır” dedi.
Konferans Azerbaycan Sanat Akedemisi öğrencileri ve eşini Karabağ savaşında kaybeden, Azerbaycan devlet sanatçısı Aybeniz Haşimova’nın konseriyle sona erdi.