TBMM (A.A) - Bahçeli, ''Bu gidişat tam anlamıyla yıkımdır. Bu yıkıma neden olanlar, gerekçe hazırlayanlar, sessiz duranlar, göz yumanlar, sebepleri olursa olsun, hangi bahaneleri bulurlarsa bulsunlar yaptıkları ve bundan sonra da yapacakları; açıkça söylüyorum 'millete, tarihe ve devlete' ihanettir'' dedi.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında, ''Türkiye'de 7 yıl 5 ay 11 gündür Hükümet olan AK Parti zihniyetinin, milletin üzerinde uygulamaya çalıştığı parçalama, bölme ve çözme stratejisinin her gün yeni bir adımına şahit olduklarını'' ileri sürdü.
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın da imzasının bulunduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesine yönelik 19 yıl önce hazırlanan bir rapora değinerek, Erdoğan'ın, aradan geçen süreye rağmen bu raporu uygulamaya koyduğunu iddia etti.
''Yıllardır kanlı terörün milletimizden ve devletimizden koparmaya çalıştığı bütün tavizleri, şimdi silahsız olarak temsil etmeye hazırlanan AKP, kanlı eylemlerle terörün elde edemediklerini siyaseten gerçekleştirme yolunda elini hızlandırmıştır'' diyen Bahçeli, geçen hafta Seçim Kanununda yapılan değişikliklerin, bunlardan biri olduğunu iddia tti.
AK Parti'nin, Meclisteki sandalye çoğunluğuyla Seçim Kanununu değiştirdiğini ifade eden Bahçeli, değişiklikte Türkçe dışındaki dillerle siyasi propaganda yapılmasının yasalaştığını anımsattı.
Yeni yasada, yer alan ''Türkçe esastır'' ibaresinin hiçbir anlamı ve geçerliliğinin kalmadığını savunan Bahçeli, ''Anayasamızın 80. maddesi, TBMM üyelerinin, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün milleti temsil ettiklerini amirdir. Bu, siyasetin bölgesel yapılamayacağına da işaret eder. Bu değişiklikle birlikte siyaset ve siyasetçi, fiilen yerelleşecek ve bütün milletin değil, sınırları bir ana dille çevrilmiş sahanın temsilcisi haline gelecek veya en azından böylesi bir zorunluluk doğacaktır. Bu, özellikle bölücülüğün yıllardır ısrarla istediği son derece tehlikeli bir gelişmedir ve ülkemizi etnik federasyona doğru adım adım götürme tehlikesini içinde barındırmaktadır'' diye konuştu.
Ana dili başka olan bir seçmenin, giderek Türkçe mesajlara kapanacağını, kendisine ana dili ile hitap etmeyen siyasetçilere ve siyasete uzak durmaya başlayacağını belirten Bahçeli, bunun son derece kaygı verici bir tahribata neden olacağını, siyasetçilerin, giderek kendi ülkesindeki bir yöreden kopacağını ve bir seçmen kitlesinden adım adım uzaklaşacağını ifade etti.
Devlet Bahçeli, başka dillerle propaganda yaptıkları için haklarında 100'e yakın dokunulmazlık fezlekesi bulunan bazı milletvekillerinin davalarının düşeceğini, bu nedenle Seçim Kanununda yapılan değişikliğin af niteliği taşıdığını savundu.