İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, ABD ile vizelerin karşılıklı askıya alınmasına ilişkin, "Cumhuriyet Halk Partisi, AK Parti'yi ve Recep Tayyip Erdoğan'ı zayıflatabilecek bir şey bulduğu zaman 'mal bulmuş mağribi gibi' atlamayı bırakmalı, bundan vazgeçmeli. Bu bir milli meseledir, milli bir mesele olduğunda biz kenetlenmek zorundayız." dedi.
Akdağ, Akit TV'de katıldığı canlı yayında, soru üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "İkinci Kurtuluş Savaşı'nın ortasındayız." cümlesini değerlendirdi.
Gezi olayları ve 17-25 Aralık sürecinin ardından, FETÖ'nün darbe teşebbüsünde bulunduğunu hatırlatan Akdağ, son birkaç yıl içinde de DEAŞ, PKK, DHKP-C ve bazen de ortak bir takım terör eylemlerinin gerçekleştirildiğine dikkati çekti.
"Hangi ülkede bu kadar terör örgütü aynı anda bir ülkeye çullanmıştır. Dolayısıyla bir taraftan Avrupa Birliği'nin, Almanya'nın ekonomik açıdan Türkiye'yi geriletmeye matuf tutumları ile elbette bir kurtuluş savaşı benzeri durum içerisindeyiz." diyen Akdağ, Türkiye'nin Suriye'deki müdahaleler haricinde silahlı savaşın içerisinde olmadığını aktardı.
Birçok açıdan Türkiye'nin üstüne gelen ülkelerin varlığına vurgu yapan Akdağ, "Bu bölgede gözü olanlar tarafından hep şöyle bakılagelmiştir; Burada çok güçlü bir ülke olmasın, ayakları üzerinde kendi başına durabilen, kendi kararlarını kendisi alabilen bir ülke olmasın. Türkiye'den hiçbir zaman vazgeçemezler ama Türkiye'nin çok güçlü olmasını istemiyorlar." dedi.
Türkiye'nin son 15 sene içerisinde kişi başına düşen milli gelirini üçe katladığını, bütün saldırı ve baskı teşebbüslerine rağmen ayakta kalmasını bilerek kalkındığını ifade eden Akdağ, "Dolayısıyla bu anlamda bu durum bizim bir kurtuluş savaşımız. Allah'a şükürler olsun ki millet burada birlik içerisinde, neyin ne olduğunu bilerek, AK Parti'nin arkasında ve gözbebeğimiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasında duruyor." diye konuştu.
- CHP'ye tepki
Yaşanan süreçte muhalefet partilerinin tutumuna değinen Başbakan Yardımcısı Akdağ, şunları söyledi: "Muhalefete iyi bakmak lazım. Sayın Devlet Bahçeli ve Milliyetçi Hareket Partisi, konu devletin, milletin çıkarları ve menfaatleri olunca, burada bu politikalarla Cumhurbaşkanımızın ya da hükümetimizin ortaya koyduğu politikalarla aynı doğrultuda fikir de beyan ediyorlar ve bu politikaları da destekliyorlar ama Cumhuriyet Halk Partisi'nin hali içler acısı. Bakın HDP'den hiç bahsetmiyorum. HDP'nin artık PKK'nın emrinden çıkamadığı, Kandil'in emrinden çıkamadığı ayan beyan ortadadır. Onlara mecliste bir kere bile 'Kahrolsun PKK' dedirtemedik, demezler, diyemiyorlar. Güçleri yok, çünkü onu demeye mecalleri yok. Milliyetin Cumhurbaşkanı ve hükümeti ile birlikte dayanışma içerisinde olduğu bir dönemde Cumhuriyet Halk Partisi'nden de aynı dayanışma beklenir. Doğrusu bunu görmemek bizi üzüyor. Cumhuriyet Halk Partisi, AK Parti'yi Recep Tayyip Erdoğan'ı zayıflatabilecek bir şey bulduğu zaman 'mal bulmuş mağribi gibi' atlamayı bırakmalı, bundan vazgeçmeli. Bu bir milli meseledir, milli bir mesele olduğunda biz kenetlenmek zorundayız."
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Türkiye ile ilişkileri bozanların tarafında yer aldığını dile getiren Akdağ, şöyle konuştu:
"Türkiye ile ilişkiler bozulduğunda o ilişkilerin bozulduğu tarafta Türkiye Cumhuriyeti'nin, meşru iktidarının, Cumhurbaşkanı'nın yanında olmak yerine karşı taraftakinin yanında olmayı yeğliyor. Neden? Bu tarafı zayıflatırım, diye. Gidiyor, Türkiye'yi Almanya'da şikayet ediyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin ana muhalefetisin, gel burada millete şikayet et, edeceksen. Sol parti olarak, Amerikalıların yaptığı bu rezaleti niye savunmaya çalışıyorsun? Bir şey söylüyorlar, bakıyorlar ki millet tepki gösteriyor, vazgeçiyorlar."
Terör örgütü FETÖ'nün elebaşı Fetullah Gülen'in de kendisi gibi Erzurum doğumlu olduğunun hatırlatılması üzerine Akdağ, Erzurum'da FETÖ ile hareket eden küçük bir güruh dışında 7'den 70'e herkesin devletinin ve milletinin yanında olduğunu, doğduğu köye de köylülerin müracaatları sonucu şehit ismi verildiğini kaydetti.
- Yatırımlar Türkiye'de yapılan yatırımlara ilişkin de konuşan Akdağ, Türkiye'nin genç nüfusa sahip olduğuna dikkati çekti. AK Parti iktidarı döneminde milyonlarca gencin iş sahibi yapıldığını, söz konusu dönemde Türkiye'de iş sahibi olan gençlerin Avrupa'da toplamda yeni iş sahibi olan gençlerin oranına denk olduğuna işaret etti.
Yatırımcının önündeki gereksiz bürokratik engelleri ve gereksiz harcamaları ortadan kaldırmak için çalışma yürütüldüğünü kaydeden Akdağ, "Genç bir nüfusumuz olduğu için sürekli olarak yeni yatırımlar, yeni istihdam alanları oluşturmak zorundayız gençlere. İş bulmak gerekiyor. Dolayısıyla yatırım ortamının iyileştirilmesi, bunu kolaylaştıran bizim de hükümet olarak önemle üstünde durduğumuz bir husus." ifadesini kullandı.
Akdağ, yatırımlar hususunda gelecek sene sıçrama gerçekleştirileceğine inandığını sözlerine ekledi.
(Bitti)