CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ekonomik kriz karşısında Kredi Garanti Fonu kurulmasını ve istihdam üzerindeki yükün azaltılmasını isteyerek, "Sayın Başbakan, artık düşünmeyi bırakın, bir an önce harekete geçin" dedi.
TOBB'un 64. genel kurulunda konuşan Baykal, küresel mali kriz ile Türkiye'deki krizin farklılıklar gösterdiğini belirterek, dünyada finans krizi yaşanırken, Türkiye'deki sıkıntıların reel sektörle ilgili güçlükler olarak kendini gösterdiğini savundu.
Baykal, kriz ortamında Türkiye'deki bankaların yüksek kar elde ettiğini kaydederek, "Reel sektör ağlarken, küçülürken bankacılık büyüyorsa bunun izah edilmesi gerekir. Bu, çarpık yapılaşmayı göstermektedir" dedi.
Türkiye'de büyüme rakamlarının 2006 yılından itibaren gerileme göstermeye başladığını söyleyen Baykal, o dönemde küresel krizin etkilerinin henüz ortada olmadığını belirtti. Baykal, bu duruma ekonominin kötü yönetilmesinin yol açtığını öne sürdü.
Baykal, "Başbakan Erdoğan'ın her TOBB üyesinin bir işçi alarak işsizliğe çözüm bulma önerisinin haklı olmadığını" ifade ederek, işverenin işçilerin primlerini ve stopajını ödeyemez hale geldiğini söyledi.
Hükümetin vergi denetimlerini de eleştiren Baykal, siyasi amaçlarla hareket edildiğini savundu. Baykal, kayıt dışı istihdamı önlemek için istihdam üzerindeki yükün azaltılması gerektiğini yineleyerek, "Türkiye'deki kayıt dışı istihdamın altında yatan en önemli nedenlerden biri ahlaksızlık değildir. İzlenen vergi politikasıyla istihdam üzerindeki yükün taşınamaz olmasıdır" dedi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'nun işlerin 2006 yılından sonra bozulduğuna ilişkin değerlendirmelerini anımsatan Baykal, "Bu bozulmayı sadece iktidar-muhalefet tartışmasına, siyasi gerginliğe bağlarsak hiç de gerçekçi değerlendirme yapmış olmayız. Olayın izlenen ekonomik politikayla ilgili nedenleri var" diye konuştu.
Hükümetin Anayasa değişikliği hazırlığı içinde olduğunu belirten Baykal, "Türkiye'de siyasi gerginliği artıracak, yargıyı politize edecek değişiklikleri çeşitli gerekçelere bağlayarak gerçekleştirmeye kalkarsanız, siyasi gerginliği artırmaya sizin talip olduğunuzu ortaya koyar. Anayasa Mahkemesi'nin yapısını, yargının konumunu, siyasetin yargı üzerindeki egemenliğini artırmaya yönelik bütün anayasa değişiklikleri iktidarın emrinde yargı ortaya çıkmasına neden olur. Anayasa değişiklikleri neler içeriyor bilmiyoruz. Bugün parlamentonun süresini 4 yıldan 5 yıla çıkarmayı gerektiren hangi neden vardır? Cumhurbaşkanı'nın görev süresini 7 yıla çıkarmaya yönelik ihtiyaç, acaba neyin ihtiyacıdır? Anayasa değişikliği toplumsal mutabakat olmadan memlekete yarardan çok sorun ve sıkıntı getirir. Bizim gündemimiz milletin gündemidir. Milletin gündemi ekonomi ve yolsuzluklardır. Deniz Feneri dosyasının yargı denetimi içine girememiş olmasını kabul etmek ne akla sığar, ne mantığa sığar, ne hukuka sığar. Yolsuzlukla mücadelenin temel dayanağı milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasıdır" dedi.
AA