BİZE ULAŞIN
LONDRA (İHA) - İngiliz gazeteleri, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush'un Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmayı bugünkü baskılarının manşetlerine taşıdı.
Times gazetesi, "Bush, dünyayı silah başına çağırdı" başlığını kullanırken Daily Telegraph, "İngiliz askerleri Irak savaşına gidiyor" manşetiyle yayımlandı.
Independent, Başkan'ın konuşmasını, "Bush savaş davullarını çalıyor" diye değerlendirirken Guardian gazetesi, "Bush savaş saatini kurdu", Financial Times ise "Bush savaşı engellemek için Irak'a son bir şans verdi" diye yazıyor.
INDEPENDENT GAZETESİ Independent gazetesi, Başkan Bush'un Birleşmiş Milletler'deki konuşmasını değerlendirdiği yorum yazısında, "George Bush dün, söylenmesi gerekenleri söyledi. Kendisinin ve Bush yönetimindeki şahinlerin önyargılarını bir tarafa bırakarak, kendisine inanmayanları ikna etmek için, çok dikkat hazırlanmış bir konuşma yaptı" dedi.
Bush'un konuşmasında İngiltere Başbakanı Tony Blair'in etkisinin de görüldüğünü aktaran Independent, Blair'in geçen hafta Camp David'e yaptığı kısa gezinin amacına ulaştığını yazdı.
Independent yazısını 2 soruyla noktaladı. Birincisi, "Peki ya Birleşmiş Milletler, Saddam'ın büyük ya da bir an önce engellenmesi gereken bir tehdit olmadığına karar verirse ne olacak?" İkincisi ise, "Bu durumda Başkan Bush'un kendisine Saddam'ı devirme konusunda meşru yetki verebilecek Birleşmiş Milletler'e karşı yeni ortaya çıkan hayranlığına ne olacak?"
"BUSH, SAYIYLA GALİP" Times gazetesi, dış haberler editörü Bronwen Maddox'un kaleminden Bush'un konuşmasını değerlendirdi.
Bush'un, konuşmasında tüm olasılıkları açık tuttuğunu ve bundan sonra atılması gereken güç adımı Birleşmiş Milletler'e bıraktığını yazan Maddox, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Amerika Birleşik Devletleri'nin tutumunu eleştiren konuşmasının ardından podyuma çıkan Bush'un dikkatli hazırlanmış konuşmasıyla Annan'a karşı "sayıyla galip geldiğini" belirtti.
"Bush'un kullandığı taktik, Irak'ı Amerika Birleşik Devletleri'nin hedefi değil, Birleşmiş Milletler'in sorunu olarak göstermekti" diyen yazar, Saddam Hüseyin'in tutmadığı sözleri listeleyen Başkan Bush'un, bunların Amerika'ya değil Birleşmiş Milletler'e verilmiş sözler olduğunu vurgulayarak Genel Kurul'un bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini istediğini kaydetti.
"ÖNCE IRAK, ARDINDAN DA İRAN VE ÇİN" Guardian gazetesi yorum sayfalarında da Irak sorununu tartışan Akedemisyen ve yazar Dan Plesch imzasıyla yayımlanan yazı "Önce Irak, ardından da İran ve Çin" başlığını taşıyor.
Plesch yazısında, asıl sorunun toplu imha silahları değil Amerika Birleşik Devletleri'nin küresel kontrolü elinde tutma isteği olduğunu savunuyor. "Toplu imha silahlarına sahip olan ülkelere saldırarak uluslararası normlara uymalarını sağlamak sadece, bu kurallara Amerika ve İngiltere'nin de uymasıyla haklılık kazanabilir" diye yazan Plesch, "Bush yönetiminin önde gelenleri 1980 yılında Irak Amerika'nın o zamanki en büyük düşmanı İran'a zehirli gazla saldırırken sessiz kalmışlardı. Irak'taki asi guruplara karşı İngiltere hava kuvvetlerinin de zehirli gaz kullandığı unutulmamalı" dedi.
Bush'un politikalarını belirleyenlerin, Irak'ın ardından İran, Kuzey Kore ve Çin için de benzer taleplerle ortaya çıkacaklarını savunan yazar Birleşmiş Milletler'in, toplu imha silahlarının ortadan kaldırılmasını tartışmak için bir konferans düzenlemesi gerektiğini, Birleşmiş Milletler kararları uyarınca hiçbir istisnaya yer verilmemesi ve Amerika ve İngiltere'nin sahip olduğu nükleer silahların da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
AVRUPA GAZETELERİNDE BUSH'UN KONUŞMASI Kıta Avrupası'nda yayımlanan gazetelerde de Başkan Bush'un Birleşmiş Milletler'de yaptığı konuşma geniş yer buldu.
Almanya'da yayımlanan Frankfurter Allgemeine Zeitung, George Bush'un konuşmasının Birleşmiş Milletler için önemli olduğunu belirterek, "Uluslararası topluluğu Saddam Hüseyin tehdidine karşı göreve çağırması, güvenilirliğini yitiren Örgüt'ün bu güveni yeniden kazanması için bir şans" yorumunu yaptı.
"BUSH, BM İLE ÇALIŞMA KONUSUNDA SAMİMİ DEĞİL" Avusturya'nın Der Standart gazetesi ise, Başkan Bush'un Birleşmiş Milletler'le birlikte çalışma konusunda samimi olduğuna inanmadığını yazdı.
"Washington'daki şahinler tarafından hazırlanan rejim değişikliği planları hiçbir Birleşmiş Milletler kararıyla elde edilemez. Amerika'nın ve Birleşmiş Milletler'in Irak konusundaki hedefleri uyuşmuyor, gelecekte de uyuşmayacak" diyen gazete, bunun Bush'un planlarını etkilemeyeceğini ve Birleşmiş Milletler'in bir kez daha siyas3 önemi olmayan bir kurum olarak kalacağını savundu.
NEZAVİSİMAYA GAZETA Rusya'da yayımlanan Nezavisimaya Gazeta ise Irak'a askeri operasyon düzenleme tehditlerinin arkasında Amerika Birleşik Devletleri'nin petrol çıkarları olduğunu iddia etti.
"Bağdat'ı dize getirme konusunda devam eden tartışmalar, Saddam Hüseyin'i korkutarak enerji piyasalarındaki durumu Amerika'nın lehine çevirmek için yapılıyor" diyen gazete, "Eğer bu, Amerika'ya Ortadoğu petrolleri konusunda az da olsa bir fayda sağlarsa Irak'a operasyon tehdidi ortadan kalkar" diye yazdı.
ECONOMİST DERGİSİ Aynı konu İngiltere'de haftalık yayımlanan Economist dergisinin bugünkü sayısında da değerlendiriliyor. Amerika'nın başlıca amacının Saddam Hüseyin'in toplu imha silahlarının yarattığı tehdidi ortadan kaldırmak olduğunu belirten Economist ancak yeteri kadar gündeme gelmeyen konunun Irak'ın dev petrol rezervleri olduğunu vurguladı.
Suudi Arabistan'ın ardından dünyanın ikinci büyük petrol rezervine sahip olan Irak'ın, Birleşmiş Milletler yaptırımları olmasa ve tam kapasiteyle üretim yapsa Suudi Arabistan'ın petrol piyasalarındaki liderliğine son verebileceğini yazan Economist, "kısa vadede savaş söylentileri Suudilerin ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü OPEC'in işine yarayabilir. Bu söylentiler petrol fiyatlarını arttırır. Ama Amerika, Bağdat'ın haşarı çocuğunu devirirse dünya Irak petrolüne boğulur. Irak'ın, tesislerini yenileyip, petrol piyasalarında söz sahibi olması ise yıllar alacaktır. Derinlemesine bakınca işler göründüğünden daha karışık" yorumunu yaptı.
"Saddam Hüseyin'i devirmek bir taşla iki kuş vurmak gibi görünebilir. Tehlikeli bir diktatör ve yıllardır petrol fiyatlarını, ambargoları elinde tutan bir kartel de ortadan kalkacak. Ancak Saddam Hüseyin son bir umutla Suudi Arabistan ve Kuveyt'teki petrol tesislerine saldırarak küresel ekonomiyi durma noktasına getirebilir" diyen Economist değerlendirmesini şöyle noktaladı:
"Başkan Bush'un Irak için istediği 'rejim değişikliği', teoride petrol oyununun kurallarını değiştirebilir. Ancak pratikte, piyasalar Irak petrolüyle dönmeye başladığında, Saddam Hüseyin'i devirmek isteyen İkinci Bush, Beyaz Saray'dan çoktan gitmiş olacaktır."
