Samsun Büyükşehir Belediyesi, küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişikliği konusunda personeline eğitim verdi.
Düzenlenen seminerde personeli gelecekteki yaşanabilecek sorunlarla ilgili bilgilendiren Hasan Kalyoncu Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Şafak Hengirmen Tercan, yerel yönetimlere büyük görevler düştüğünün altını çizdi.
Samsun’un İklim Değişikliğine Adaptasyonu Sürecinde Kızılırmak Deltası Su Yönetiminin Modellenmesi Projesi kapsamında bir otelde düzenlenen eğitim seminerine bu kez Büyükşehir Belediyesi personeli katıldı. İklimsel değişimin etkilerinin azaltılmasına yönelik çalışmaların esas alındığı seminerde Hasan Kalyoncu Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Şafak Hengirmen Tercan, iklim değişikliğinin ortaya çıkışı, sera gazlarına etkisi, etkileri, gelecekteki senaryolar ve insanlara etkisiyle ilgili bilgiler verdi.
Son dönemdeki sıcaklık artışının baş sorumlusunun insan kaynaklı sera gazları olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Şafak Hengirmen Tercan, kabul gören iklim değişikliği senaryolarına göre 2100 yılı sonu itibariyle küresel ortalama sıcaklığın 2.7 derece ile 5.8 derece arasında artacağını ifade eti. Yrd. Doç. Dr. Tercan, “İklim değişikliği tatlı su kaynaklarının azalmasına yol açacak. Daha çeşitli yağış örüntüleri, yoğun sağanaklar görülecek. Yüksek enlemler yüzde 40 daha nemli olacak. Güney Avrupa, Akdeniz’in kuzeyi yüzde 30 daha kuraklaşacak. Buzullar ve kar örtüsü azalacak, erime suyu azalması, 1 milyardan fazla insanı etkileyecek. Özetle, su kıtlığı tarım, hayvancılık gibi geçim kaynaklarını, gıda güvenliğini, hidroelektrik enerji üretimini ve üretimde suya bağlı birçok sektörü etkileyecektir” dedi.
Seminerde küresel sıcaklık tahminlerinin gerçekleşmesinin insan yaşamına yansıyacak etkilerinden de söz eden İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Tercan, “İnsan sağlığı, sıcaklık dalgaları, yetersiz beslenme, seller, kuraklıklar ve bulaşıcı hastalıklarla karşılaşacak. Özellikle çocuk ve yaşlılarda sıcağa bağlı ölümler artacak, daha fazla enerji ihtiyacı ortaya çıkacak. Tarımsal üretimde coğrafi eşitsizlikler ortaya çıkacak, tropikal kuşakta üretim düşecek. Orta ve yarı kurak tropikal belgelerde su kaynakları azalacak,1,7 milyar insan su kıtlığından muzdarip olacak. Doğal kaynaklara erişim güçleşeceğinden su savaşları, göçler ve mülteci riski artacak. Karadeniz gibi şiddetli yağışların artıp sıklaşacağı bölgelerde ise ekinler zarar görecek, yüzey ve yer altı sularının kalitesi bozulacak” diye konuştu.
Kızılırmak havzası ortalamanın üzerinde
Kızılırmak Havzası için elde edilen sonuçlar hakkında da bilgi veren Tercan, “Projeksiyon dönemi boyunca sıcaklık değerlerinin artma eğiliminde olacağını, yağış parametresinde artış ve azalış dönemlerinin görülebileceğini ancak projeksiyon döneminin sonunda azalmanın belirginleşeceğini göstermektedir. Su rezervi açısından projeksiyon dönemi boyunca sürekli bir artış ya da azalıştan söz edilememekte ancak model ve senaryoya göre farklılık gösterse de projeksiyon döneminin başından itibaren öngörülen su açıklarının 2050 yılından sonra şiddetlenmesi beklenmektedir. Havzada yeraltı suyu potansiyelinin projeksiyon dönemi boyunca azalacağı öngörülmekle iken havzanın birim alanındaki yeraltı suyu mümkün rezervinin Türkiye ortalamasının üstünde olduğu görülmektedir. Ancak havzada gerçekleşmesi muhtemel su açığının minimize edilebilmesi için olanak yaratılması oldukça önemlidir” şeklinde konuştu.
Acil önlemler almalıyız
Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Figen Akın ise iklim değişikliği etkilerinin azaltılması için herkesin çaba sarf etmesi gerektiğini kaydetti. Akın, “Önümüzde çok kötü senaryolar var. Batı ülkeleri önemli tedbirler alıyor. Bizler de gereğini yapmak zorundayız. Biz eğer atıkları azaltırsak, kullandığımız malzemeleri amacına uygun kullanmalıyız. Atıkları yeniden değerlendirilebilir şekilde seçmeli, atık azaltma yoluna gitmeli, bunla ilgili önlem almak zorundayız. Kendimizi hazırlamak durumundayız. Öncelikle konuya adapte olmalı, azami çaba sarf etmeliyiz. Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini düşünerek hareket etmeliyiz. Gerçekten almamız gereken çok acil önlemler var” ifadelerini kullandı.