HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Can Dündar ve Erdem Gül tahliye edildi

Anayasa Mahkemesi, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül ile ilgili kararını verdi. Dündar ve Gül tahliye edildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin "ihlal" kararının ardından, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tahliyesine karar verdi. Karar oybirliğiyle alındı.

"Tahşiyecilere Kumpas Davası"nın bitmesinin ardından, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliye talepli dilekçesini değerlendirdi.

Mahkeme heyeti, yaklaşık 1,5 saatlik değerlendirmenin ardından, saat 00.50 sıralarında kararını açıkladı.

"ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI BAĞLAYICI NİTELİKTE"

Mahkeme heyeti, 3 sayfalık kararında, Can Dündar ve Erdem Gül'ün Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğunu, mahkemenin de 'kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ile ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine' karar verdiğini vurguladı.

Kararda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 153-6 madde ve fıkrasında Anayasa Mahkemesi kararlarının, yasama, yürütme, yargı organları, idare makamları, gerçek ve tüzel kişiler tarafından "bağlayıcı nitelikte" olduğu vurgulandı. İhlal kararının bir örneğinin mahkemeye gönderildiğini belirten heyetin kararında, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın bağlayıcı nitelikteki 153-6 madde ve fıkrası hükmü gözetilerek sanıklarla ilgili ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılmasının sağlanması bakımından sanıkların ayrı ayrı tahliyelerine karar verildi" denildi.

CEZAEVİNDEN ÇIKTILAR

Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararı doğrultusunda tahliyelerine karar verilen Can Dündar ve Erdem Gül gece 03.15sıralarında cezaevinden çıktı. Dündar yaptığı ilk açıklamada "Ankara'da yargıçlar varmış, tahliye olduk ama davamız devam edecek” derken Erdem Gül yaşadığımız durum "keşke olmasaydı hikayesi” dedi.

Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararı doğrultusunda tahliyelerine karar verilen Can Dündar ve Erdem Gül gece 03.15 sırlarında tutuklu bulundukları Silivri cezaevinden çıktı.Kendilerini bekleyen kalabalık tarafından coşkuyla karşılanan iki gazeteci eşleri ve çocuklarına sarılarak hasret giderdi.

"CEBİMDEKİ MENDİL ABDİ İPEKÇİNİN MENDİLİ”

Basın mensuplarına açıklamalarda bulundan Can Dündar "Bugün Cumhurbaşkanı'nın doğum günüymüş, doğum günü hediyesi vermek istedik. Tarihi bir karar olduğunu düşünüyoruz. Anayasa Mahkemesi'nin bugünkü kararı basın özgürlüğünün ifade özgürlüğün önünü açmıştır. Bizim ödediğimiz bedel Türkiye'de gazetecilerin ödediği bedelin yanında hiçtir. 3 ay yattık bundan şikayet edecek değiliz. Cebimdeki mendil Abdi İpekçinin mendili, kızının gönderdiği mendil. Bu meslek basın özgürlüğü adına ölüm bedelleri ödedi. Bizimki onun yanında bir hiç” dedi.

"TAHLİYE OLDUK AMA DAVAMIZ DEVAM EDECEK”

Umut nöbetçilerine ve kendileriyle ilgilenen ceza infaz kurumu çalışanları ile jandarmaya teşekkür eden Can Dündar "Kin duymuyoruz, öfke duymuyoruz. Ama mücadele etmeye çok kararlıyız. Eskiden daha yüksek bir sesle kendimiz savunmaya devam edeceğiz. Tahliye olduk ama davamız devam edecek. 30'u aşkın meslektaşımız içeriden bu karar onlarında yolunu açacaktır. Arkamda gördüğünüz toplama kampı müze olana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Biz çıkarken koridorda içerideki gazeteci arkadaşlarımızın seslerini duyduk bizi unutmayın dediler selamlarını ilettiler” şeklinde konuştu.

"KEŞKE OLMASAYDI HİKAYESİ BU”

Dündar'ın ardından açıklama yapan Cumhuriyet Gazetesinin Ankara Temsilci Erdem Gül ise "Bizim açımızdan Ahmet Kaya hatırlatması yapacağım; ‘Keşke olmasaydı' hikayesi bu. Anayasa Mahkemesi'ne sadece Can'la ikimiz için değil Türkiye'deki demokrasi özgürlükler, her türlü özgürlüğün önündeki engellerin aşılması için attığı hukuki adım için Türkiye için teşekkür etmek lazım. Keşke bunu mahkeme yapsaydı, bu tutuklamayı yapmasaydı, Mevcut mahkeme yapsaydı AYM'ye bırakmasaydı. İçeride arkadaşlarımız var, mücadelemiz devam etmeli. Asolan her türlü özgürlüğü ve barışı isteyen insanların birlikteğidir" dedi.

"ANKARA'DA YARGIÇLAR VARMIŞ”

Bir süre yakınları ile hasret gideren Dündar daha sonra "Ankara'da yargıçlar varmış. Bundan haberdar olduk ve sevindik. Dilerim Türkiye'de yargıçların bu kararında diğer yargıçlarda paylarını alırlar ve bugüne kadar verdiği haksız karalardan dolayı utanç duyarlar. Bu iyi bir başlangıç olacak. Çok umutluyuz. Doğruyu yaptığımıza inanıyoruz” diye konuştu.

Bir süre yakınları ile hasret gideren Dündar ve Gül daha sonra buradan ayrıldı. Dündar basın mensuplarının sorusu üzerine evlerine gideceklerini gazeteye yarın geçeceklerini açıkladı.

DÜNDAR, KÖPEĞİ TARÇIN'LA HASRET GİDERDİ

Hakkında verilen tahliye kararı üzerine cezaevinden çıkan Can Dündar Üsküdar'daki evine geldi.

Köpeği ‘Tarçın' ile hasret gideren Dündar, "3 aylık ayrılıktan sonra tekrar eve kavuştuk çok mutluyum” dedi.

MİT TIR'larının durdurulmasına ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan Can Dündar ve Erdem Gül Anayasa Mahkemesinin ‘hak ihlali' kararı doğrultusunda bulundukları Silivri Cezaevinden tahliye edilmişti. Tahliye kararının ardından Can Dündar eşi yakınları ile birlikte Üsküdar'daki evine geldi.

Burada yakınları ile sarılan Dündar basın mensuplarına yaptığı açıklamada "Çok mutluyum. 3 aylık ayrılıktan sonra tekrara eve kavuştuk Aileme kavuşacağım. Büyük mutluluk tabi. Benim ilk tutukluluğumdu” dedi.

Dündar açıklamasının ardından Tarçın isimli köpeğini severek hasret giderdikten sonra evine geçti.

GÜN İÇİNDE YAŞANAN GELİŞMELER

Can Dündar ve Erdem Gül'ün avukatları 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kalemine tahliye talep dilekçe verdi. Tahliye dilekçesi duruşma salonunda bir başka davaya bakan mahkeme heyetine verildi.

AVUKATLARI: BU GECE BIRAKIRLARSA EN UYGUN OLANI ODUR

Can Dündar'ın avukatı Akın Atalay, CNN Türk'e yaptığı açıklamada şöyle dedi: "İki arkadaşımızla da dün gece beraberdik. Bugün çıkacak kararla ilgili konuştuk. Şimdi tekrar Silivri'ye doğru yola çıkacağım, mahkemeye tahliye talebinde bulunacağız. Bu gece bırakırlarsa en uygun olanı odur, bir gece daha kalmamış olurlar. Olmazsa yarın bırakılmaları lazım."

AYM, kararında, bir gazetecinin yaptığı haber nedeniyle tutuklanamayacağından hareketle, Dündar ve Gül’ün tutuklanmasıyla üç Anayasa maddesinin ihlal edildiğine hükmetti:

  1. Madde, kişi hürriyeti ve güvenliği: Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.

  2. Madde, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti: Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.

  3. Madde, basın hürriyeti: Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve malî teminat yatırma şartına bağlanamaz.

IPI: TEMELSİZ DAVA DÜŞENE KADAR YANLARINDAYIZ

Dünyanın en köklü ve yaygın basın özgürlüğü kuruluşlarından olan Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), kararı memnuniyetle karşıladığını açıkladı.

IPI Savunu ve İletişim Direktörü Steven M. Ellis, “Anayasa Mahkemesi yargıçlarının bugün ayağa kalkıp, demokrasi ve insan haklarına saygının Türkiye’de hala temel değerler olduğunu göstermesinden son derece memnunuz. IPI ve dünyanın dört bir yanındaki üyeleri, Sayın Dündar ve Sayın Gül’ün hızla salıverilmesini beklemektedir. Haklarındaki temelsiz dava düşene kadar onların yanında yer almayı sürdüreceğiz.”

Ellis, dünyanın önde gelen basın özgürlüğü kuruluşlarının temsilcileriyle birlikte geçen ay Dündar ve Gül’ü ziyaret talepleri Adalet Bakanlığınca reddedildiği için Silivri Cezaevi önünde bir protesto açıklaması yapmış ve Umut Nöbeti’ne katılmıştı.

​Dündar tutuklama kararının ardından "Üzülmeye gerek yok. Bunlar bizim için şeref madalyası. İçeride ve dışarıda mücadelemiz devam edecek." yorumunda bulunmuştu.

MAHKEME, İDDİANAME OKUNURKEN TAHLİYE TALEBİNİ İNCELEDİ

Talebi değerlendirecek mahkeme heyetinin iddianamenin okunulmasıyla devam eden Tahşiyeciler grubuna kumpas kurulduğu iddialarına ilişkin davada bulunması üzerine dilekçe salona götürüldü. Mahkeme kaleminde bulunan memurlar tahliye talebini elden duruşma salonunda bulunan mahkeme heyetine teslim etti. Mahkeme heyeti, iddianame okunurken avukatlar tarafından verilen tahliye talebini içeren dilekçeyi ve ekindeki Anayasa Mahkemesi kararını bir süre inceledi.

TAHLİYE TALEBİ ANAYASA MAHKEMESİNİN KARARI GÖNDERMESİNDEN SONRA DEĞERLENDİRİLDİ

Bir süre kararı inceleyen mahkeme, kararın Anayasa Mahkemesi tarafından kendilerine gönderilmesi gerektiğini kalemdeki memura iletti. Anayasa Mahkemesi'nin "Hak ihlali " kararının bizzat Anayasa Mahkemesi tarafından mahkemelerine gönderilmesi sonrasında Dündar ve Gül'ün tahliyesi ile ilgili kararını vereceğini memur aracılığı ile Dündar’ın avukatlarına iletti.

KARAR SAVCILIĞA ULAŞTI

Anayasa Mahkemesi'nin, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün özgürlük ve güvenliği ile ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine dair kısa kararı, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden ulaştı.

Can Dündar'ın duruşma günü attığı Tweet;

BAŞVURUNUN KONUSUNA DEĞİNİLDİ

2 sayfalık kararın "Başvurunun Konusu" başlıklı bölümünde, "Can Dündar ile Erdem Gül'ün farklı tarihlerde yaptıkları haberler nedeniyle 'Silahlı Terör Örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme", "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etme" ve "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama" suçlarından tutuklanmalarının, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ile ifade ve basın özgürlüğüklerinin ihlal ettiği iddialarına ilişkindir" denildi. Kısa kararın "Hüküm" kısmında şu ifadelere yer verildi:

"1- "Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı kapsamında soruşturma dosyasına erişim imkanından yoksun bırakılmaya ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verildi. Karar oybirliğiyle alındı.

2- Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı kapsamında tutuklamanın hukuki olmadığına ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verildi. Karar oybirliğiyle alındı.

3- İfade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verildi. Karar oybirliğiyle alındı.

4- Anayasa'nın 19. Maddesinin 3. fıkrasında güvence altına alınan kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verildi. Karar oyçokluğuyla alındı.5- Anayasa'nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verildi. Karar oyçokluğuyla alındı.


Can Dündar'ın eşi Dilek Dündar ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran

AYM, KARARIN MAHKEMEYE VE BAKANLIĞA GÖNDERİLMESİNE KARAR VERDİ

Anayasa Mahkemesi, kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ve Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine de karar verdi. Kararda, Başkan, 2 Başkanvekili ve 12 üyenin ismi yer aldı.

SİLİVRİ CEZAEVİ ÖNÜNDE BEKLEDİLER

Anayasa Mahkemesi'nin, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkında verdiği "ihlal" kararının ardından, Dündar ve Gül'ün bulunduğu Silivri Cezaevi önünde tahliye bekleyişi böyle görüntülendi.

Dilek Dündar: Çok güzel bir karar

Anayasa Mahkemesi'nin, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkında verdiği "ihlal" kararının ardından, Can Dündar'ın eşi Dilek Dündar cezaevi önüne geldi.

Gazetecilere açıklama yapan Dilek Dündar, Can Dündar ve Erdem Gül'ü elleriyle teslim ettiklerini ve elleriyle almaya geldiklerini söyleyerek, "Ben hep güvenmemiz gerektiğini söylüyordum, özellikle Anayasa Mahkemesi'ne. Anayasa Mahkemesi çok güzel bir karar verdi. Siyaset üstü olduğunu gösterdi bence. Can'ları almaya geldik" dedi.

"Siz bekliyor muydunuz böyle bir karar?" sorusuna Dilek Dündar, "Bekliyordum. Hep bekliyordum. Mahkemelerden de bekliyordum. Herhangi bir suç teşkil eden bir şey yapmamışlardı. Sadece gazetecilik yapmışlardı. Bunun için biraz uzun süren bir alıkoyma olmuştu. İnşallah bir daha böyle şeyler hiçbir gazetecinin başına gelmez. Herkes haberini özgüvenle, tutuklanacağım, işimden kovacağım diye yapmaz. Basın için güzel bir gün olur inşallah" şeklinde cevap verdi.

"3 ay içinde sizin evinizde, ailenizde neler değişti?" sorusuna ise Dündar, "Ben biraz çok yoğun bir çalışmaya girdim. Özellikle yurtdışında ve yurtiçinde görüşmeler yaptım. Hatta bugün Washington'dan yeni dönmüştüm. Uçaktan indim, bavulu eve bıraktım. Karar geldi, buraya geldim. Konuyu anlatmaya, herkese duyurmaya çalıştım. Uluslararası, Türkiye'de olan gazeteciliğin zor durumunu yurtdışında duyurmaya gittim. En son da Washington'a gittim. Şimdi de Can'ı almaya geldim" şeklinde cevap verdi.

Dilek Dündar, “Anayasa Mahkemesi faks çekti, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne. Mahkeme ara verirse heyet cezaevine faks geçecek ve serbest kalacak. İnşallah tersi bir durum olmaz. Yüzde 90 almaya geldik. Eşimle daha görüşemedim. Bizi içeri almazlar herhalde, kapıda karşılarız" diye konuştu.

CHP'li Yasemin Öney Cankurtaran ise “Adalet her zaman yerini bulur derler. Belki şu anda ülkemizde kör topal gidiyor ama, ağır da olsa yerini buldu. Öncelikle eşine sabır diledik. O kör topal adaletin gitmeye çalıştığı yolda, siz basın emekçileri o yolda onları yalnız bırakmadınız. Basın emekçilerine verdikleri destek için teşekkür ediyoruz" dedi.

Bu arada, cezaevine girmek için nizamiyeye yönelen Dilek Dündar'a izin verilmedi.

'KOLİLER HAZIR'

Can Dündar ve Erdem Gül ile görüşen avukat Akın Atalay açıklamalarda bulunmuştu.

Atalay'ın konuşması şöyle;

Buradaki herkes gibi onlar da 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin duruşmasının bitip, kendi dosyalarının kararının verilmesini bekliyorlar. Yanlarından çıktım şimdi, 2 saat görüştük. Ben onlara biraz dışardaki havadan bahsettim onlara. Beraber bir değerlendirme yaptık. Çıkışta size de bir değerlendirme yapacaklar zaten. Onların değerlendirmelerini beklemekte fayda var.

Bütün kolilerini hazırlamış durumdalar. Kitaplarını, bekgelerini, çamaşırlarını hazırlamış durumdalar ve bekliyorlar. Bundan sonrası formalitelere kaldı.

Ama mahkemede başka bir duruşma görülüyor, onu beklemek zorundayız. Anayasa Mahkemesi'nin kısa kararı da belli. Savcılıktan mütalaayı da almış oldular. Buradaki işlemler de uzun sürmeyecek. Mahkemenin kararı çıktıktan yarım saat içerisinde kapıda buluşacağız arkadaşlarımızla.

(DHA/İHA)

Anayasa Mahkemesi'nin kararı sosyal medyanın da gündemindeydi;


Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler