İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile Lig TV'deki Maraton programının sunucu ve yorumcusu Şansal Büyüka, dün akşam canlı yayında tartıştı.
Tartışma, Büyüka'nın önceki gün Fenerbahçe-Trabzonspor maçından sonra bir kameraman arkadaşlarının (Ümit Kül) çevik kuvvet tarafından dövülüp ağzına biber gazı sıkıldığını anlatması üzerine başladı. Büyüka'nın sözleri sonrası cevap hakkını kullanıp Lig TV'ye telefonla bağlanan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Büyüka'yı, olayı iyi bilmeden, tek taraflı konuşmakla suçladı. Büyüka ile Cerrah arasında canlı yayında yaşanan söz düellosunun önemli bölümleri şöyle:
ŞANSAL BÜYÜKA: Fenerbahçe-Trabzon maçından sonra iki kameraman arkadaşımızın basın toplantısına girmesine çevik kuvvet, Vali çıkacağı için izin vermiyor. Arkadaşlarımız "Biz her zaman buradan geçiyoruz" diyor. Çıkan tartışmada kameramız kırılıyor. Kameraman arkadaşımızı polise vurmakla suçluyorlar. Benim kameraman, "Elimde 15 kiloluk kamera var, nasıl vuracağım" diyor. Onu stadın köşesine götürüyorlar ve dövüyorlar. Daha sonra iki polis koluna giriyor ve ağzına biber gazı sıkıyorlar. Bir arkadaşımız araya giriyor, onu da dövüyorlar. Ben de bu olay sonrası karakola gittim ve gözlerime inanamadım.
Sol gözü kapanmıştı
Sol gözü kapanmış, sağ bacağında darbe izleri var. "Benim kameraman arkadaşımı döven çevik kuvvet nerede?" dedim. Arkadaşlarımızı sabaha kadar beklettiler ama onları göremedik. Sabah hakim karşısına çıktılar ve Allah'tan arkadaşımızın haline acıdılar ve serbest bıraktılar. Ama benim arkadaşımı döven polis hakkında en ufak bir soruşturma yok. Keyfi yargılama olmaz. Ankaragücü'nün bir yöneticisi ve Sivasspor'un bir yöneticisinin oğlu da geçtiğimiz haftalarda polisten dayak yemişlerdi.
Polis görevini yaptı
CELALETTİN CERRAH: Eğer konuyu gerçek olarak açıklasaydınız bağlanmayacaktım. Dün olayın akabinde karakola gidip, orada neler konuştuğunuzu da açıklamanız lazım. O koridor, bütün arkadaşların, protokolun kullandığı koridor. Nasıl görevli orada biber gazı sizin muhabirinizin ağzına sıkar, bana açıklayabilir misiniz. Olayın gerçek yönü şu değil mi Sayın Şansal, "Lütfen biraz geriye çekilin" dendiği zaman oradaki sizin görevliler benim komiserime, polisime tekme atmıyor mu? Bunun neticesinde mahkemeye intikal edip, sizin muhabirleriniz cezalandırılmadı mı? Orada tek taraflı polisi suçlamayın. Polis görevini yapmıştır. Herkesin kendine gelmesi gerekir. Bakın, ben size şunu söylüyorum; mahkemeye çıkmıştır, sizin kameramanlarınız suçlu bulunmuştur ve hakim bunların gözetim altında alınmasını ve bağlı olduğu karakola gidip imza vermesi gerektiğini söylemiştir. Arkasından siz karakola gidip benim karakol görevlilerimi tehdit etmediniz mi?
ŞANSAL BÜYÜKA: Hayır asla ben bunu kabul etmiyorum. Ben bu kadar aptal adam değilim. Ben hayatımda kimseyi tehdit etmedim, polisi nasıl tehdit edeyim.
CELALETTİN CERRAH: O konuda tutanak tutuldu. Adliyeye sevkediliyor.