Cem Yılmaz hokkabazla Avrupa galasında
BERLİN (İHA) - Cem Yılmaz, Hokkabaz filminin Avrupa galasını Berlin'de gerçekleştirdi. Yılmaz, filmin gösterimin ardından düzenlediği basın toplantısında, Savaş Ay'ın kendisini fikir hırsızlığı ile suçladığını söyledi.
Ünlü komedyen Cem Yılmaz, son filmi Hokkabazın Avrupa galası için Berlin'e geldi. Film gösteriminin ardından açıklamada bulunan Yılmaz, "Savaş Ay, beni fikir hırsızlığı ile suçluyor. Ben duygusal olarak biraz sıkıntıdayım. Bu konu, hele hele fikir hırsızlığı ile ilgili hassasiyet gösterilirken. Ben buna benzer çok şey yaşadım. Karikatür çizdim, çaldığımı söylediler. Sahneye çıktım, hasandan çaldı. Gora'yı yaptım biri dedi ki benden çaldı. Ben de artık elime kalemi almak istiyorum yani. Şimdilik Savaş abi diyorum. Bu krediyi de çok kullanamayacağım" dedi. Yılmaz, Ay için "Duygusal davranıyor, işle ilgili kendi hayatından bir şeyler görüyor olabilir, ama senaryo çok teknik bir şey. Basın mensubu için fikir hırsızlığı çok önemli bir haber olabilir ama, şu açıdan; Ben hırsız mıyım değil miyim? Ben 1 senedir eve kapanmış, yazıyorum. Görmediğim bir senaryodan nasıl esinlemiş olabilirim? Çok üzülüyorum" ifadelerini kullandı.
- OSCAR ALSAM DÖVÜP ELİMDEN ALIRLAR Her yaptığı işin ardından suçlandığını anlatan Yılmaz, "Ben ne zaman iş yapsam dövülüyorum. Oscar alsam dövüp elimden alırlar. Bu kadarı da fazla. Ben eşek gibi çalışıyorum. Benim emeğim ne olacak? Üzücü bir şey, bunu daha önceki işlerimde de yaşadım. Peki ben ne iş yapıyorum? Kim yazmış hissedilir! Ben seyircinin hissiyatına güvenirim. Hırsızlık yapsam, bu sektörde ne işim var? Kurnazın tekiyim. Özür falan beklemiyorum. Benim Savaş Ay'la bir işim bu saatten sonra kalmamıştır" şeklinde açıklamalarda bulundu.
Bir senedir çalıştığını ve de bunun karşılığını almanın oldukça sevindirici olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Çok gülündü, eğlenildi. Hatta ağlayanlar da oldu. Duygulanıyor insan, tabii ki biz başka duygularla izliyoruz. Memlekette biraz dertliyiz, onun için dışarıya kaçıyoruz. İstanbul'dan kaçmak zorunda olmak çok kötü bir şey. Herkes filminin çok izlenmesini ister. Bir sonraki film için manevi bir destek veriyor. Gelir beklemek de önemli" dedi. Yurtdışındaki reaksiyonları da anlatan Yılmaz, "Buradaki insanlarımızla Almanca bildiğim için kaynaşıyorum. Seyirciyi tanıyorum, yaşamlar, farklı tabii ki farklı ama temelde uluslararası bir film yapıldığı için elbette kıymetli. Türk filmine ilginin burada daha duygusal olduğu açık. Çok ilgi gösteriliyor. Bazen hani çok güzel olamasa da destek veriyor olabilirler ama beraberce birbirimizi uyararak güzel Türk filmi yapmak en güzeli. Genel de arkadaşlarımız yurt dışına açılmak tabirini kullanıyorlar. Öyle bir özel çalışmamız yok. Almanların hoşuna gitmesi bizim de hoşumuza gider ama güzel film olduğu zaman milliyeti kalmıyor işin herkes güzel reaksiyon veriyor. Biz öyle bir şeye çabalıyoruz" şeklinde konuştu.
Yılmaz ayrıca, "Mazhar abiyle çalışmak biraz zor. Onun karşılığı olarak ta çok özel bir insan. Kendisi buraya gelemedi. Ailesinde ciddi bir sağlık problemi oldu. Mazhar abi benim çalışmaktan son derece zevk aldığım bir abim. Ben sahnede yaptığım işte de çok yalnızım. Sektörden arkadaşlarla dostane ilişkilerim yok. Bir tek benim seyirciyle aram iyidir" görüşünü savundu.
