Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, "Ceza ve ceza yargılaması daha doğrusu ceza hukuku, temel ilkeleri açısından baktığımızda öncelikle bireysel ve kolektif hak ve özgürlükleri koruma amaçlı bir işlevselliğe sahip olmalıdır." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulunca oluşturulan Ceza ve Ceza Yargılaması Hukuku Çalışma Grubu ilk toplantısını aynı adı taşıyan çalıştay ile Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, çalıştayın açılış konuşmasında Kurulun faaliyetlerine ilişkin bilgi verdi. Kurulun bir yıllık sürede, 28 kurul ve genişletilmiş kurul toplantıları ile 11 çalışma grubu toplantısı düzenlediğini anlatan Uçum, kurulun diğer politika kurulları gibi sistemin yeni unsurlarından biri olarak, kendi mecrasında politika geliştirmekle görevli bir istişari yapı olduğunu vurguladı.
"Yeni sistemde icra ve istişarenin ayrılması şimdiye kadar Cumhuriyet tarihi dönemimizde en önemli reformlardan biri olmuştur." diyen Uçum, geçmişte icra ve politika fonksiyonları bir arada olduğu için çoğunlukla proaktif, ön alıcı politika geliştirme konusunda zaman zaman sorunlar yaşandığını aktardı.
Yeni sistemde ise politika geliştirme fonksiyonu ve icra fonksiyonunun birbirinden ayrılarak, makro ve vizyonel anlamda yürütme faaliyetleri açısından yol gösterici olabileceğine, yasama faaliyetleri açısından da yürütmenin taleplerini şekillendirebilecek politika geliştirme imkanının oluşabileceğine işaret eden Uçum, "Politika kurulları, doğrudan Cumhurbaşkanının başkanı olduğu kurullar olarak, istişareyi, danışmayı ve geliştirilen politikaların yürütme üzerinde etkili olmasını sağlayacak, güçlü yapılara dönüşmüştür." diye konuştu.
Bütün politika kurullarının başkanının doğrudan Cumhurbaşkanı olduğuna dikkati çeken Uçum, "Cumhurbaşkanı, anayasa gereği yürütme görevi ve yetkisini üstlenir, dolayısıyla cumhurbaşkanının başkanı olduğu politika kurullarının geliştirdiği politikalar, politika belgeleri yürütme açısından bağlayıcı hale gelir. Elbette politika belgeleri hukuki bağlayıcı metinler değildir ama yol gösterici metinler olarak, yürütme faaliyetleri açısından çeşitli projelerin, faaliyetlerin ve düzenlemelerin yapılmasına ciddi katkı sağlar." ifadelerini kullandı.
Uçum, bu çerçevede Kurulun, "hukuk ve sistem reformu", "çalışma ilişkileri", "ceza hukuku", "avukatlık hukuku", "idare hukuku", "anayasa hukuku" alanında çeşitli çalışma grupları oluşturduğunu belirterek, bu alanlarda politika belge taslakları hazırlamak üzere faaliyet yürütüldüğünü aktardı. Bu kapsamda, ceza ve ceza yargılaması alanında ilk toplantıyı yaptıklarını ve çalışma grubunu faaliyete aldıklarını söyleyen Uçum, toplantıya katılanlara teşekkür etti.
Toplantıda bilinçli olarak özel bir gündem belirlemediklerini, böylece toplantıya katılanların kendileri açısından alanla ilgili önemli gördükleri her konuyu tespitler şeklinde gündeme getirmesini sağlayacaklarını vurgulayan Uçum, burada bir envanter çıkarıp, bundan sonraki çalışmanın hem metotlarını hem de süreç yönetimini belirleyeceklerini dile getirdi.
Toplantıda, "ceza adalet sistemimizi nasıl geliştirebiliriz", "nasıl yetkinleştirebiliriz", "nasıl güçlendirebiliriz" gibi uygulamadan, mevzuattan kaynaklı sorunların tespitler halinde belirlenebileceğini kaydeden Uçum, aynı zamanda bir politika geliştirme yaklaşımı olması gerektiği için suç ve ceza politikalarına ilişkin de katılımcılardan görüş istedi.
Uçum, şöyle devam etti:
"Elbette ceza ve ceza yargılaması daha doğrusu ceza hukuku, temel ilkeleri açısından baktığımızda öncelikle bireysel ve kolektif hak ve özgürlükleri koruma amaçlı bir işlevselliğe sahip olmalıdır. Hatta bizim ceza kanunumuzda buna ilişkin düzenlememiz de vardır. Bireysel ve kolektif hak ve özgürlüklerin ceza hukuku enstrümanıyla korunması tek temel ilke değildir. Bunun yanı sıra toplumsal birliği korumak, devletin devamlılığını sağlamak, devleti korumak, ülkesel birliği korumak gibi üstün birtakım değerler üzerinden de ceza hukukunun devreye girdiği görülmektedir. Bunlara ilişkin şimdiye kadar ki temel yaklaşımlarımızı ele alıp değerlendirme yapabileceğiniz gibi şimdiden sonra hangi yaklaşımlarla yürünmesi gerektiğini de ifade edebilirsiniz. Dolayısıyla serbest gündemli aynı zamanda sınırlarını, alanın çizebileceği bir toplantı planladık."
Toplantı katılımcıların söz almasıyla basına kapalı olarak devam etti.
Toplantıya Kurul Üyeleri Ayşe Türkmenoğlu ve Uğur Kızılca, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Karayiğit, yüksek yargı organlarının temsilcileri, akademisyenler, ilgili kamu kurumlar ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.