HABER

"CHP AK Parti'nin imtiyazlı ortağı"

"CHP AK Parti'nin imtiyazlı ortağı"

ÇORUM (İHA) - Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Sekreteri Tayfun İçli, muhalefet görevini yapmayan CHP'nin AK Parti'nin imtiyazlı ortağı gibi davrandığını ileri sürdü.

Başladığı Karadeniz turu çerçevesinde bugün DSP Çorum İl Teşkilatı'nı ziyaret eden DSP Genel Sekreteri Tayfun İçli, burada düzenlediği basın toplantısında AK Parti ve CHP'ye yönelik ağır eleştirilerde bulundu. Basın toplantısına DSP Çorum İl Başkanı Gazi Kalender, Merkez İlçe Başkanı Ali Osman Akkaş ve bir grup partili de katıldı.

Tayfun İçli, Türkiye'nin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu ve bu sorunların baş mimarı olarak gösterdiği AK Parti'yi silkeleyebilmek için Türkiye turuna çıktıklarını söyledi. CHP'yi AK Parti'nin 'imtiyazlı ortağı' olmakla suçlayan İçli, "CHP muhalefet yapmıyor, sadece hükümetin imtiyazlı ortağı gibi davranıyor" dedi.

3 yıllık süre içerisinde AK Parti'nin ülkeye verdiği zarar kadar CHP'nin de muhalefet görevini yapmamakla zarar verdiğini savunan İçli, CHP'nin Türkiye için önemli konuları TBMM'nin gündemine taşımadığını öne sürerek, "3 yıl içinde AK Parti iktidarı Türkiye'ye ne kadar zarar verdiyse, CHP'de izlediği politika ve muhalefet anlayışıyla bu ülkeye o kadar zarar vermiştir. Eğer böyle olmasaydı CHP, bir takım anayasal değişikliklere öncülük ederek hakkında 7 ayrı zimmet dosyası bulunan Erdoğan'a başbakanlık yolunu açmazdı. Ülkeyi ilgilendiren birçok konuda meclisi terk eden CHP, RTÜK Yasası'nda komisyona üye vereceğim diye tam kadro meclis toplantısına katılmazdı. CHP bugün muhalefet değil, hükümetin imtiyazlı ortağıdır" diye konuştu.

DSP Genel Sekreteri Tayfun İçli, DSP'nin dine ve dindarlara saygılı laik bir parti olduğunu söyledi. Bugün Türk solunda ciddi sıkıntılar bulunduğunu ve bu sıkıntıları aşarak Türkiye'de solun boşluğunu dolduracak tek partinin de DSP olduğunu ifade eden İçli, "Türkiye'de gerçek bir sol partiye ihtiyaç vardır ve bu partide DSP'dir.

Türkiye'de sol Ecevit ile birlikte her zaman emekçinin, yoksulun yanında olmuştur. Onun Çalışma Bakanlığı döneminde işçilerimiz toplu sözleşme ve grev hakkına kavuşmuşlardır. Yine Ecevit'in Başbakanlığı döneminde memurlarımız toplu sözleşme hakkına kavuşmuşlardır" şeklinde konuştu.

DSP'nin dışa özentili sol bir parti değil, yerli ve ulusalcı bir parti olduğunu vurgulayan İçli, "DSP dine ve dindarlara saygılı bir partidir. Bunun yanında laikliğinde yılmaz savunucusudur. DSP, solun evrensel değerlerini de benimseyen, Türkiye'ye özel örnek bir sol partidir" dedi.

"AK PARTİ ERKEN SEÇİMİ GÖZE ALAMAZ"

Tayfun İçli, son günlerde ülke gündeminde zaman zamanda olsa erken seçim tartışmalarının yaşandığını ancak AK Parti'nin erken seçimi göze alamayacağını iddia etti.

Başbakan Erdoğan'ın her konuşmasında ülkeyi güllük gülistanlık gibi göstermeye çalıştığını, oysa Türkiye'de çiftçi, esnaf, memur, işçi ve küçük sanayicinin perişan olduğunu söyleyen İçli, '"Son 3 yılda tarımda kullanılan mazot, gübre ve tohumluk gibi girdilerin fiyatları yüzde 100'ün üzerinde arttı. Ancak çiftçilerimiz ürününü 4 yıl önceki fiyattan satıyor. Böyle bir ortamda AK Parti erken seçim kararı alamaz" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kıbrıs ile ilgili 'Biz her zaman bir adım önde olacağız' diyerek ödün verdiğini savunan İçli, "AB istediği için hükümet, KKTC'nin varlığını inkar etme, Kıbrıs Rum Kesimi'ni adanın tek temsilcisi olarak kabul etme anlamına gelen ek protokolü imzaladı. Bunun sonucu olarak bugün Kıbrıs'taki haklarımızdan vazgeçme noktasına geldik. Rumlar ve AB'nin bundan sonra da dayatmalarını sürdüreceklerine kuşku yok. Buna karşın 3 yıl öncesine göre bugün AB'den çok daha uzaktayız. Türkiye'nin tam üyelik hedefi tehlikeye girmiştir. Yine aynı şekilde 3 yıl içerisinde Türkiye kırmızı çizgilerinden tamamen vazgeçer konuma gelmiştir. Böyle bir ortamda hükümet erken seçim kararı alabilir mi?" ifadelerini kullandı.

DSP Genel Sekreteri Tayfun İçli, parti olarak ülkede olup biten tüm gerçekleri halka anlatarak AK Parti'yi silkelemeyi hedeflediklerini belirterek, "Başbakanın Türkiye'si ile gerçek Türkiye birbiriyle örtüşmemektedir. Öyle belirtildiği gibi ülke güllük gülistanlık değildir. Bugün Türkiye ulusal çıkarlarını birer birer kaybetme noktasına gelmiştir. Başbakan Türk halkıyla adeta dalga geçmektedir. AK Parti gerekli dersi mutlaka Türk halkından alacaktır" şeklinde konuştu.

"HÜKÜMETİN POLİTİKALARI 'KUKLA' POLİTİKALARDIR"

AK Parti'nin ülke sorunlarıyla ilgili olarak kendi iradesiyle hareket etmediğini de ileri süren İçli, "AB, ABD, IMF ve Dünya Ticaret Örgütü dayatıyor, AK Parti'de boyun eğiyor" dedi.

AK Parti'nin iç ve dış siyasette tamamen dışa bağımlı 'kukla' bir siyaset izlediğini öne süren İçli, "Hükümet Kıbrıs ve AB'de olduğu gibi 'Güneydoğu sorunu' konusunda da teslimiyetçi, tavizci bir politika izliyor. Sayın Başbakan 'Kürt sorunu' tanımlaması yaparak adeta terör örgütüne terörle, bölücülükle hiçbir ilgisi olmayan Kürt kökenli tüm yurttaşlarımızın temsilcisi konumuna getirdi. Büyük haksızlık yaptı. Bölücülüğe, terör örgütünün meşrulaşma ve siyasallaşma çabalarına bir anlamda vize verdi" diye konuştu.

Hükümetin AB'nin 'Türkiye'de tarımdaki nüfus fazla' demesinin ardından tarıma büyük darbe vurarak köyleri boşalttığını, kırsal kesimdeki yüzde 35'lik nüfusun şimdilerde kan ağladığını söyleyen DSP Genel Sekreteri İçli, "Tarımda üretim yapılamıyor, çünkü çiftçi ürettiğini satamıyor. AK Parti, tarıma destek değil 'köstek' olmuştur. Bunun sonucu olarak 1970'li yıllarda tarım ürünleri bakımından kendine yeterli bir ülke olan Türkiye, bugün gelişmiş ülkelerin tarım ürünleri pazarı haline gelmiştir. AK Parti'nin bunda büyük vebali vardır" dedi.

Türkiye'nin uygulanan yanlış politikalar nedeniyle kalitesiz ve kaçak mal cenneti haline geldiğini, bu durumun üretici ve sanayici için cehennem gibi bir ortam yarattığını da savunan İçli, "Türkiye, dış ticaret kuralları bakımından ipleri AB'ye ve Dünya Ticaret Örgütü'ne teslim etmiştir. Türkiye, bu hatalı gidişe 'dur' demek ve gerek dış, gerek iç politikalarda, gerekse ekonomide ulusal politikalar uygulamak zorundadır. Bu durum kesinlikle dünyadan kopmak, içine kapanmak demek değildir. Aksine halkının çıkarlarını gözeten saygın bir ülke, her bakımdan dünya ile daha kolay ve daha iyi koşullarda bütünleşecektir" şeklinde konuştu.

En Çok Aranan Haberler