Çiçek, "Şimdi bu görüşmeyi bekliyoruz. Bu görüşmeden çıkan sonuca göre de ne olacaksa, bunu hep beraber görmüş olacağız" dedi.
Çiçek, Parlamento Muhabirleri Derneği'ni (PMD) ziyaret etti. Burada gazetecilerin sorularını cevaplandıran Çiçek, tutuklu milletvekillerinin durumu ile ilgili gelinen nokta ve AK Parti'nin bu konudaki tavrını iletip iletmediğine ilişkin bir soru üzerine, şunları söyledi:
"Önümüzde böyle bir sorun var. Bu neden, niye kaynaklandı, nasıl oldu biliyoruz. Keşke bu sorulara ben muhatap olmasam, keşke bu sıkıntıları Türkiye yaşamasa. Ama 24. dönem Meclis çalışmaları olumsuz anlamda bir kısım ilklere sahne oldu. Keşke bunlar da yaşanmasaydı. Ama demokrasiyi kökleştirmek, demokratik tecrübeleri kazanmak da çok kolay olmuyor. Yapılması gereken, bu işin yargı tarafından sonlandırılmasıydı. Çünkü yargıya intikal etmiş bir konudur. Yargıya, Meclis açıldıktan sonra intikal etmedi.
Daha adaylık sürecinde, seçimlere giderken yargının önünde böyle bir konu vardı ve belli davalarda şüpheli ya da sanık olan insanlar aday gösterildi.
Meclis açıldı, önümüzde böyle bir konu var, sorun var. Aradan geçen süre içinde yargı bir şekliyle karar verebilmiş olsaydı, bu sorunun muhatabı ben olmazdım, söz de böyle bir soru sormazdınız. Neticede bir karar verilmiş olurdu, olsa olsa kararın tartışması olurdu. Ama öyle bir karar verilemedi. Yargıdan kaynaklanan bir sorun siyaset kurumunun ve Meclis'in önüne geldi."
"BİRDEN ÇOK FAKTÖR VE AKTÖR VAR"
Bu konunun sadece Türkiye içinde değil, yurt dışında da gündeme geldiğine işaret eden Çiçek, bu konuda basının bildiği ya da bilmediği bir kısım çalışmalar yapıldığını söyledi. Bir işlemin ya da bir sorunun çözümü bakımından tek bir makam ya da tek bir kişi yetkili olsaydı o zaman bu sorunu çözmenin ya da karara bağlamanın daha kolay olacağını belirten Çiçek, "Belli ki bu sorunun çözümü için birden çok faktör, birden çok da aktör var. Bunların hepsinin bir noktada kesişmesi, buluşması gerekiyor; zor olan kısım da burasıdır" diye konuştu.
Üç muhalefet partisinin grup başkanvekilleri ile bu konuya ilişkin iki defa toplantı yaptığını hatırlatan Çiçek, "Bu toplantı sonucunda, beklentiler, sorunun boyutları, yansımaları ve olabilecek hukuku çerçevesi nedir, bunlar konuşuldu. Üç muhalefet partisi arasında bir paralelliğin olduğunu ya da en azından öyle bir noktaya gelinmiş oldu" dedi.
"AK PARTİ'NİN GÖRÜŞÜ BEKLENİYOR"
Bu gelinen noktanın bir başka yönden de tamamlanması gerektiğini belirten Çiçek, bu kapsamda yaptıkları görüşmeler, görüşmelerde dile getirilen hususlar, bunun hukuki çerçevesinin ne olabileceği konularının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a iletildiğini söyledi. Çiçek, "Kendilerinin bir toplantıda yaptığı konuşmada, bu görüşlerin bu beklentilerin partinin yetkili organlarında görüşüleceği ifade edildi. Şimdi bu görüşmeyi bekliyoruz. Bu görüşmeden çıkan sonuca göre de ne olacaksa, bunu hep beraber görmüş olacağız" dedi.
"UMUT POMPALARSANIZ SIKINTI ÇIKARTIRSINIZ"
Tutuklu milletvekilleri sorununun çözülmesi konusunda umutlu olup olmadığına ilişkin bir soruya ise Çiçek, "Realist olmak lazım. Yani umut, umutsuzluk benim yaptığım işlerde çok belirleyici bir aktör değildir. Siyaset gerçekler üzerine yapılan bir iştir. Ben gerçeklere göre hareket ederim" dedi.
Daha önce avukatlık yaptığını ve cezaevi psikolojisini iyi bildiğini belirten Çiçek, Adalet Bakanı olduğu dönemde de her cezaevinde kendisine 'Af yok mu?' diye sorulduğunu söyledi. Çiçek, "Bir de bu insanların dışarıda çocukları, eşleri, yakınları var. Bu noktalarda gerçek üzerinden hareket etmez, ümit pompalarsanız insanlara bir başka yönden de sıkıntı çıkarmış olursunuz. Ben umut ya da umutsuzluk esasına göre bir işlem yapmam. Ama birden çok aktör ve faktör bir sonucu belirleyecekse, bunların hepsinin bir ortak noktada buluşması gerekir, benim yapacağım bunu temin edebilmektir, on uda yapmaya çalışıyoruz" dedi.
Tutuklu sekiz milletvekilinin tek bir mahkemede değil dört ayrı mahkemede yargılandıklarına da vurgu yapan Çiçek, "Sekiz kişinin davasının hukuki süreci de birbirinden farklı. Bazıları yeni başladı bazıları belli bir noktaya geldi. Yapılacak işlemlerin yoğunluğu bakımından da farklılıklar var. Yani bir tek mahkeme karar vermeyecek yani. Sürdürülen davalarda dört ayrı mahkemeden karar çıkması lazım. Arzu deriz ki hepsi bir an evvel çıksın. Sadece tutuklu milletvekilleri açısından değil, o davada yargılanan kim varsa hepsi bir an evvel durumu bilmek, öğrenmek, kendi geleceğini tayin etmek ister" dedi.
1 MAYIS MESAJI
Çiçek, Devlet Tiyatroları ile ilgili son günlerde yaşanan tartışmalar hakkındaki görüşünün sorulması üzerine ise, görev alanıma girmeyen konularda çok açıklama yapmayacağını söyledi.
Gazetecilerin 1Mayıs İşçi Bayramı'na ilişkin mesajının sorulması üzerine de Çiçek, şunları söyledi:
"Elbette Türkiye eksiğiyle fazlasıyla bir demokratik ülkedir. Kim ne talep edecekse, ne yapacaksa bunu kanunlar çerçevesinde yapması lazım. Hak talep ederken haksızlık, kanunsuzluk, hukuksuzluk yapılmamalı.
Kanunsuzluk yapılır, kaldırım taşları sökülür, alakası olmayan esnafın camı çerçevesi iner ve bu insanlar o gün dükkanını kapatmak zorunda kalır. Şimdi işin bu kısımları görünmez ve sadece polisin aldığı tedbirler öne çıkartılırsa, o zaman hak kullanımı ile hukuksuzluk arasındaki dengeyi kuramayız.
İşçilerimizin mesajları, düşünceleri, beklentileri varsa, bunları barış içinde, hukuk içinde bunları dile getirmelidir.
Ama biliyoruz ki, Türkiye yasa dışı örgütler konusunda da verimlidir. Bunlar da aynen yankesicilerin mitingleri takip ettiği gibi, bu türlü örgütler de siyaset kurumunun yan kesicileridir, Yankesici unsunlar kalabalığa dalıp, masum işçilerin özlemlerini istismar ederek kanunsuzluk yapıyorlar. Bunları en evvel işçilerimiz, bu toplantı tertip edenler fırsat vermemeli. Güvenlik güçlerine de herkes yardımcı olmalıdır. İnşallah yarın böyle bir atmosferde geçer."
İHA