Kasım ayında düzenlenecek Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'nda onur konuğu ülke bu yıl Çin olacak. Çinli yayıncılar, Türk okurların karşısına en iyi şekilde çıkmak için hazırlıklara başladı. Çin Basın Yayın Genel Müdürlüğü, fuar öncesindeki hazırlıkları anlatmak ve Çinde basın yayın sektörünün işleyişini tanıtmak için Türkiyeden basın mensuplarını Pekin ve Şanghay'da ağırladı. Görüşmeler esnasında, Çin yayıncılık sektörüyle ilgili ayrıntılı bilgi edinen gazeteciler, yayın evi yöneticileri ve yazarlarla da görüşme fırsatı buldu. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarına üniversitelerin yayın kuruluşlarının yanı sıra, özel yayınevleri de katılacak. Fuarda, ayrıca geleneksel Çin kültürünün bazı öğeleri de tanıtılacak. Fuara katılacak ünlü kaligrafi sanatçısı Pang Zhonghua, Türk ziyaretçilere Çin kaligrafisi eğitimi verecek. Çin Yazarlar Birliği'nden 15in üzerinde yazar, Türk okurlarla buluşacak. 2-10 Kasım 2013 tarihleri arasında düzenlenecek 32. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, 600 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılması bekleniyor.
ŞİNCANLA İLGİLİ ROMAN YAZIYOR
Çinin en büyük yayın şirketlerinden Çin Yayın Grubu Ortaklığı Başkan Yardımcısı Pan Kaixiong, grubun bünyesinde çok sayıda farklı yayınevi bulunduğunu dile getirdi. Çinin dışa açılmaya başladığı 1980li yıllarla birlikte, farklı dillerdeki yayınlara önem vermeye başladıklarını hatırlatan Pan, Uluslararası İstanbul Kitap Fuarına katılarak Türk okurlara ulaşmak istediklerini söyledi. Pan, Çinli ve Türk okurların birbirini çok yakından tanımamasında, çeviri konusundaki bazı yetersizliklerin etkisi olduğunu, ancak ilişkiler geliştikçe bunun aşılacağını dile getirdi. Diğer yandan, Çinin ünlü edebiyatçılarından Wang Gang da İstanbulda Türk okurlarla bir araya gelecek. Şincan Uygur Özerk Bölgesinin Urumçi kentinde dünyaya gelen Wang, Türk kültürüne yakın ilgi duyduğunu dile getirdi. Çini ziyaret eden Orhan Pamukla sohbet etme imkanı bulduğunu söyleyen Wang Gang, Türk edebiyatında çok sayıda önemli yazar bulunduğunu, İstanbul ziyaretinde yeni yazarlarla tanışmak istediğini belirtti. Eserleri 10dan fazla dile çevrilen Wang Gang, Türkiyede merak ettiği konulara dair şunları söyledi: Türkiyede yaşayan insanlar da Urumçideki gibi kanlı olaylara rastlıyor mu? Yoksa her gün çiçekler içinde güzelliklere mi rastlıyor? Bunu çok merak ediyorum ve gittiğimde bunu öğrenebilirim. Zaman zaman şiddet olaylarının yaşandığı Şincanla ilgili bir roman yazdığını belirten Wang, Urumçide benim çocukluğumda insanlar çok uyumlu bir şekilde yaşıyorlardı. Sonra bir şekilde ayrılık çıktı ve bu gittikçe ciddileşti. Ama ben inanıyorum ki, azınlıklar, farklı milletler arasında hem dostluk var hem de bazı anlaşmazlıklar var. Bu anlaşmazlıkların nasıl önleneceğini düşünmek gerekiyor. Bu bir yazar olarak, benim sorumluluğum. Wang, denetim ve sansür uygulamalarıyla gündeme gelen Çinde yazarlık yapmakla ilgili ise Çinde hâlâ sansür var. Bizim yazdıklarımızın belli organlarca denetlenmesi gerekiyor. Sanıyorum ki, toplumsal gelişme ile birlikte biz yazarlar için bu edebiyat ortamı daha iyileşecek şeklinde konuştu.
İHA