İskenderun'a bağlı bir köyde kepçe operatörü 37 yaşındaki C.B., 2011 yılında inşaat temeli için çalıştığı bir evde yalnız bulunan kız çocuğu Ö.B.'den su istedi. Evin mutfağına su getirmeye giden Ö.B.'nin arkasından yaklaşan C.B.'nin, çocuğu dudaklarından öptüğü öne sürüldü. Daha sonraki günlerde telefonla görüştüğü Ö.B. ile değişik yerlerde buluşan C.B., iddiaya göre yine kızı öptü. Ancak, cinsel ilişki olmadı. Anne N.B.'nin sürekli telefonla görüşen kızından şüphelenmesi üzerine C.B., çocuktan uzaklaştı. Yaklaşık 3 ay sonra Ö.B., ilaç içerek intihar girişiminde bulundu. Hastaneye kaldırılan Ö.B., tedavi sonrası Çocuk Şube Müdürlüğü'nde polislere ifade verirken cinsel istismar olayından da söz edince Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı.
"BENİ RAHATSIZ ETTİ"
İstismar mağduru çocukla ilgili sevk edildiği Hatay Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nce 'beden ve ruh sağlığının bozulmadığına' ilişkin rapor verildi. Cumhuriyet Savcısı, tutuksuz sanık C.B. hakkında 'Çocuğun basit cinsel istismarı' suçlamasıyla 3-8 yıl hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. İskenderun 2'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın duruşmasında istismar mağduru Ö.B., sanıktan şikayetini yineledi. C.B. ise, suçlamaları reddederek, "Sürekli beni arayıp rahatsız etti. Bu nedenle konuşmak için kendisiyle buluştum. Yemek yedik ve nasihatlerde bulundum. Cinsel bir eylemde bulunmadım" dedi. Hatay Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nün raporuna yapılan itiraz üzerine Adana Adli Tıp Kurumu mağdurun beden ve ruh sağlığının bozulduğuna yönelik rapor verdi.
AĞIR CEZALIK OLDU
Yeni rapor nedeniyle sanığın alacağı cezanın 15 yıla kadar çıkabileceği gerekçesiyle mahkeme, 'görevsizlik' kararı vererek dosyayı İskenderun 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. İskenderun Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen istismar davasının geçen hafta yapılan son duruşmasında Cumhuriyet Savcısı, davaya ilişkin esas hakkında görüşünü açıkladı. Savcı, sanığın zincirleme biçimde cinsel istismar suçunu işlediğini belirterek cezalandırılmasını istedi. Sanık avukatlarının süre istemesi nedeniyle son kararı vermeyen mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
"HALA TRAVMA YAŞIYOR"
Dava geçen 4 yılda sonuçlanmadı. Sabancı Vakfı ve Gündem Çocuk Derneği'nce yürütülen 'Büyüteç: Ayrımcılıkla Mücadelede Etkili Araçlar' adlı proje kapsamında dava ile ilgilenen Ö.B.'nin avukatı Şahin Antakyalıoğlu, gecikmenin olumsuzluklarını şöyle anlattı:
"Mağdur Ö.B. yaşadıkları nedeniyle intihara kalkıştı. Psikolojisi bozuldu. Ailesi ile birlikte çok zorluk yaşadı. Maalesef hala çok uzun bir yargı süreci geçiriyor. Özellikle cinsel istismar davalarında maalesef yargının bakış açısı çocuk odaklı değil. Daha çok örseleyici uygulamalara neden olabiliyor. Ruh ve beden sağlığının bozulup bozulmadığı ile ilgili rapor alma süreçlerinde travma yaşatıyor. Oysa yasa çok açık; 15 yaşını doldurmamış çocuklara yapılan fiillerde şikayet aranmaz. Ama 'rıza' olduğundan bahisle burada ceza almamasına yönelik savunmalar yapılıyor. Maalesef yargı bu savunmalara itibar ediyor. Davanın sonunda sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz."
FOTOĞRAFLI