Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “Çocuk tacizine tevessül eden her mahluk, en lanetli kelimelerle lanetlenmeli, en ağır hukuki cezaları almalıdır. Böylesine aşağılık bir mevzuyu konuşmak, ülkemiz, dünyamız adına utancın en büyüğüdür. Bugün gerek dünyada, gerekse ülkemizde bu sorunları temelinden çözecek etkin politikalar üretmeliyiz. Bu konu tüm toplumun ortak çabasıyla çözülebilir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde Çalışma ve Sosyal Güvenli Bakanlığı ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) iş birliğiyle Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Deklarasyonu imzalandı. İmza töreninde konuşan Emine Erdoğan, 2018 yılının Türkiye’de ’Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı’ ilan edildiğini belirterek, “Allah’ın bize emanet olarak verdiği çocuklar bir iş gücü değildir, beşeri sermaye hiç değildir. Çocuk işlenmeyi bekleyen bir cevherdir, tertemiz bembeyaz bir sayfadır. Çocuğun yeri ne sokak, ne tarla, ne fabrikadır, çocuğun yeri okuldur. Çocuğun eline ne boya sandığı ne kağıt mendil ne tartı yakışır. Çocuğun eline en çok kalem, defter, kitap yakışır. Küçücük yaşta tarlada, sokakta çalışmak zorunda kalan çocuklar tüm toplumu ilgilendiren bir ayıptır” ifadelerini kullandı.
“Çocuklarla ilgili sorunları eğitimle çözebileceğimizi düşünüyorum” diyen Erdoğan, “2003 yılında bu nedenle ‘Haydi Kızlar Okula’ dedik. Çünkü erken yaşta evliliğin, çocuk işçiliğinin panzehiri okuldur, eğitimdir. Çok şükür ki güzel sonuçlar elde ettik. Binlerce kızımız eğitim aldı, meslek sahibi oldu. Çocuk mücevherini nasıl işlersek ona göre bir mücevher çıkar ortaya” şeklinde konuştu.
Emine Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek’in "Çocuk" şiirinden bir bölüm de okudu.
“Çocuk tacizine tevessül eden her mahluk, en lanetli kelimelerle lanetlenmeli, en ağır hukuki cezaları almalıdır"
Çocuk istismarı konusuna da değinen Erdoğan, “Çocuk istismarı insanlığın yüz karası, toplumların en büyük ayıbıdır, dehşetli felaketlerin davetçisi bir konudur. Çocuk tacizine tevessül eden her mahluk, en lanetli kelimelerle lanetlenmeli, en ağır hukuki cezaları almalıdır. Böylesine aşağılık bir mevzuyu konuşmak, ülkemiz, dünyamız adına utancın en büyüğüdür. Nazım Hikmet ne kadar öz biçimde ifade etmiş, ‘Çınarı yıkmak için baltayı köküne vururlar’ diye. ‘Onlar umudun temeli, onlar köküdür memleketin, dallara yürüyen su bu kökte saklıdır.’ Çocuklarını koruyamayan, tacizin konusu haline getiren toplumlar insanları yaşatacak damarları tıkar, kurutur. İnsanlık onurunu yerle yeksan eder. Bugün gerek dünyada, gerekse ülkemizde bu sorunları temelinden çözecek etkin politikalar üretmeliyiz. Hükümetimiz bu konuda kararlı bir adım atarak bir komisyon kurdu ve inşallah aktif çalışmalara başladı. Fakat şunu unutmayalım; bu konu tüm toplumun ortak çabasıyla çözülebilir. Çocukların istismarını kurumsal haline getiren tüm sebepler iyi tespit edilmeli, çözüme hepimiz ortak olmalıyız. Çözüme faydası olmayanlar sorunun tarafı olurlar. Bu mesele aklı ve vicdanı olan her ferdin meselesidir. Çocukların güvende olmadığı bir toplum asla güvende değildir. Güvenin çatısı ise aile ve okuldur” açıklamasında bulundu.
"Bakanlıklarımızın bu ortak işbirliği, ülkemizdeki çocuk işçilik oranını yüzde 2’nin altına düşürmek amaçlıdır"
Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Tüm sorunlarımızdan sivrisinekleri öldürmekten çok bataklığı kurutmak için çabalamalıyız. Mevsimlik tarım işçiliği, mültecilik gibi çocukları eğitimden mahrum bırakan sorunları temelinden çözmek durumundayız. Suriye savaşının tetiklediği insani kriz ne yazık ki çocuk işçiliği oranını daha da arttırmıştır. Önce bataklığı kurutmalı, eğitim imkanları ve kalitesini daha da artırmalıyız. Mevsimlik tarım işlerinde çocukların çalışmasının çözümü, aileleri bilinçlendirmek ve eğitime ulaşım imkanını artırmaktır. İnşallah bakanlıklarımızın bu ortak işbirliği, ülkemizdeki çocuk işçilik oranını yüzde 2’nin altına düşürmek amaçlıdır. 1994 yılındaki yüzde 15’lik oranı, 2000’li yıllarda yüzde 5’lere düşüren bir siyasi irade inanıyorum ki bunu da başaracak, hatta sıfırlayacaktır.”
“Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı, biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık” diyen Erdoğan, “Bu bilinçle çocuklarımızı ilgilendiren tüm sorunları çözmek boynumuzun borcudur. 2018 yılının çocuk işçiliği ile mücadele yılı ilan edilmesi noktasında gösterdikleri duyarlılık nedeniyle başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız olmak üzere tüm bakanlıklarımıza teşekkür ediyorum. Seferberlik sonucunun parlaklığı, geleceğimizin de parlaklığıdır” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından TZOB, TİSK, TESK, HAK-İŞ, TÜRK-İŞ, TOBB, ILO Türkiye, Kalkınma, Milli Eğitim, Gençlik ve Spor, İçişleri, Aile Sosyal Politikalar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarının katılımıyla Emine Erdoğan’ın himayesinde Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Deklarasyonu imzalandı.