HABER

Davutoğlu, Mevlana Müzesi'nde dua etti

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Başbakan Ahmet Davutoğlu, toplu açılış töreninin ardından Mevlana Müzesi'ni ziyaret edip, Mevlana'nın sandukası başında dua etti.

Basına kapalı olarak gerçekleşen ziyaretin ardından Başbakan Davutoğlu Selimiye Camii'nde akşam namazı kıldı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, daha sonra Konya Sanayi Odası, Ticaret Borsası ve Konya Ticaret Odası tarafından TÜYAP Fuar alanında düzenlenen yemeğe katılıp, fuar alanının yeni salonlarının açılışını gerçekleştirdi. Ankara'dan uçakla Konya'ya gelirken Başbakan olmakla ağır bir sorumluluğu yüreğinde hissettiğini belirten Başbakan Davutoğlu, "Konya'ya gelirken, uçakta Rabbim'e nizayda buldum. Devlet olmak, devlet gücünü kullanmak temelde iki önemli değere birisi kudret, birisi şefkat. Devletler adına siyasi otoriteyi kullanan kişiler kudretli ve şefkatli olmazsa o ülkede nuzur ve güven olmaz. Devleti, devlet yapan şevkatttir" dedi. Hemşehrilerini uyaran Başbakan Davutoğlu, "Aziz Konnyalılar, merhamet ve şevkatte, özellikle adaletten ayrıldığımı hissederseniz, hiç çekinmeden bize Hz. Mevlana'yı Şeyh Edibali'yi hatırlatın" ifadelerini kullandı.

DÖNEMİN BAŞBAKANI DEMİYORUM

Yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Konya'nın rekor kırdığına dikkat çeken Başbakan Davutoğlu, "Bu seçimlerin tümünde Konya öyle veya böyle rekor kırdı. Son olarak Cumhurbaşkanlığı seçiminde her 4 Konyalıdan 3'ü sayın Recep Tayyip Erdoğan dedi. Bu bir vefaydı. 4 miting yaşadık Konya'da. 28 Mart'ta seçimden iki gün önce o zaman sayın Başbakanımızın. Ama bu 'o zamanın sayın başbakanımızın' diyorum, dikkat edin, dönemin başbakanı demiyorum. Dönemin başkanı değil, gönüllerin başbakanı olarak kalmaya devam edecek sayın Cumhurbaşkanımız. Kimse bu ülkede bir daha Adnan Menderes örneğinden hareketle şehit başbakanımızdan hareketle hiç bir Başbakan'a Cumhurbaşkanı'na dönemin ifadesini kullanamayacak. Bu bizim taahhüdümüzdür" dedi.

ADNAN MENDERES'E ŞEHİT BAŞBAKAN İFADESİ

Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün İstanbul ziyaretinde Adnan menderesin mezarını ziyaret ettiğini belirterek mezarı başında şu şekilde dua ettiğini anlatı: "Dün şehit başbakanımız. Özellikle söylüyorum şehit başbakanımız diye. Çünkü bu milletin iradesiyle gelmiş ve bu millete rağmen katledilmiş birisi şehit ünvanına fazlasıyla layıktır. Sadece ezanı Muhammedi aslına döndürmüş olması bile, milletin kalbinde ne derece derin bir yer edinmesini sağladığını hepimiz biliriz. Onu ziyaret ettim ve orada kendi kendime şu sözü verdim; Bir daha bu ülkede hiçbir başbakana böylesi bir kader, kader Allah'ın elindedir ama böylesi bir sonu kimse layık görmeyecek. Şunu söz verdim onun huzurunda, Allah şahit olsun ki senin kaderin bizim kaderimiz olacaksa dahi milletin irsini hiç kimseye teslim etmeyeceğiz." Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve ardından Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın mezarlarını da ziyaret ettiğini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, Erbakan'ı ziyareti sırasında aklına döneminde Anayasa Mahkemesi karşısında dik duruşunu hatırladığını vurguladı. Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "İnşallah bu ülkede hiçbir başbakan herhangi bir mahkeme karşısında hesap vermek zorunda kalmayacak. Hesap vermesi gereken makam onu o makama getiren milletin ta kendisidir veya Allah'ın huzurudur."Gezi olayları ile 17-25 Aralık tarihlerinde hükümete yönelik darbe girişiminde bulunduğunu hatırlatan Başbakan Davutoğlu, ama bu girişimlerin sonuçsuz kaldığını söyledi. Ak Parti'nin kongre konuşmasında 9 madde ile ifade etmeye çalıştığı yeniden inşaa, ihya ve restorasyon döneminin yeni Türkiye'nin işareti olduğunu belirten Davutoğlu, özellikle akademik çevrelerde restorasyon kavramında hareketle eleştirildiğini hatırlattı. Eleştirilere tepki gösteren Davutoğlu, "Özellikle akademik çevrelerde restorasyon kavramından hareketle bizi geriye dönmekle itam eden ve Fransız devrimi sonrası Napolyon sonrası Bourbon hanedanının geri dönüşüyle ilgili restorasyon dönemine atıf yapanlara kusura bakmayın siz bu ülkeye ve bizim zihnimize Fransız kaldınız demek düşer bize. Restorasyon tabiri biz, Fransa'ya göre kullanmayız. Kendi ifademizle kastettiğimiz şudur; Biz nevzuhur değiliz. Dolayısıyla yeni bir bina yeni bir Türkiye inşaa ederken kastımız bu. Nevzuhur bir devlet inşaa ediyor değiliz. Arkamızda köklü bir medeniyet var. Onu ihya edeceğiz. Onu canlandıracağız, ona hayat suyu vereceğiz. Onu ayağa kaldıracağız. Restorasyon kastığımızda o estetiğiyle kudretiyle gelen geleneği restore etmek. Yıpranmaya uğramışsa o duvarlar onları zamanla telafi edeceğiz, tamir edeceğiz, yıkmayacağız. Bunun bazı devrimci görünen yaklaşımdan farkı şudur; Onlar var olanı yıkarak yeni bir şey yapacaklarını düşünürler ve her bir devrim başka bir devrimi kendince tetikler. Ama bizim kastettiğimiz şudur; köklü bir geleneği, onun o binayı, o zihni binayı, o medeniyet binasını taş taş her bir unsuru ile yeniden anlayacağız ve onu restore edeceğiz. Nevzuhur değiliz. Ama statükocu da değiliz. Madem ki burada bir bina var bunun yenilenmeye ihtiyacı yok demiyoruz" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler